İsias Davası’nda mağdur yakınları ve tarafları sanırım ince bir ayrıntıyı unutuyor; 6 Şubat’ta sadece “Şampiyon Melekler” Şehit olmadı!
Kamuoyunda “İsias faciası” olarak bilinen ve kamu görevlilerinin yeniden yargılandığı Grand İsias Otel Davası'nın duruşmaları Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor.
Duruşmayı izleyenler arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, KKTC Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, turizm rehberlerinin aileleri, milletvekilleri ve siyasi temsilciler de bulundu.
Ellerinde kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarını taşıyan aileler, sanıkların 'olası kast'la yargılanmasını istedi….
Buraya kadar gayet doğal bir dava süreci görüyoruz; Bir deprem olmuş, bu depremde gencecik sporcu çocuklar vefat etmiş, aileleri ve ülkesindeki tüm yetkililer de bu çocukların hakları “zayi olmasın” diye tüm duruşmaları yakından takip ediyor.
Tamam, da, unutulan, daha doğrusu bu davanın adaletle sonuçlanması için her duruşmayı yakından takip eden mağdur yakınları ve tarafları sanırım ince bir ayrıntıyı unutuyor; 6 Şubat’ta sadece “Şampiyon Melekler” Şehit olmadı!
Lütfen ama lütfen, bir kez daha söylüyorum, bu depremlerde sadece “Şampiyon Melekler” değil, depremin yaşandığı başta Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya olmak üzere 11 şehirde şampiyon olmayan melekler de şehit oldu.
Bakın Adıyaman Valisi Dr. Osman Varol’un son açıklamasına ve bizler yani depremzede yakınları açısından empati yapın; “4 ilimizi ve Adıyaman'ımızı derinden sarsan 8.561 vatandaşımızı kaybettiğimiz, (Allah hepsine rahmet eylesin, kalanlarına sabır diliyoruz), 20.000’den fazla vatandaşımızın sürekli olarak tedavi görmek zorunda kaldığı, tüm yapı stoğumuzun yüzde 34’ünü, yani 3 bağımsız bölümümüzden 1 tanesini Adıyaman'ımızda kaybettiğimiz ve insanlarımızın hem gönlünde hem zihninde çok büyük yaralar açan gerçekten çok büyük bir afetti.” Diğer illeri de hesaplarsanız 53 binden fazla şehitten ve yüzbinlerce yaralıdan bahsediyoruz.
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği ve Rehberler İçin Adalet Platformu adına 2. Duruşmanın ardından konuşan Ruşen Yücesoylu Karakaya’nın “Ne yazık ki sadece kamu görevlileriyle ilgili davada değil, ana ceza davasında da her geçen gün adalete olan güvenimiz zedeleniyor. İsias’ın saniyeler içinde çökmesinin sorumluluğu yalnızca müteahhitlerde ya da otel sahiplerinde değil, görevini kasıtlı ihmal eden kamu görevlilerindedir.” Şeklindeki ifadesini okuyunca “diğer çöken binalardaki yitirdiğimiz binlerce şehidin hakkını kapsayan bir cümle kullansaydınız ne olurdu?” diye sormadan geçemedim.
Bir de Otel Sahibi Ahmet Bozkurt ve ailesinin tüm açıklama ve haberlerde linç edilmesini de haksızlık olarak görüyorum. Dava henüz sonuçlanmamış, tüm diğer emsal davalar gibi devam eden bir süreç ortada ve sanıkların suçlu olup olmadığı henüz karara bağlanmamışken onca müteahhit veya bina sahibi arasından bu kişi ve ailesinin sürekli gündemde tutulmasını da empati yapanların kabul etmeyeceğini düşünüyorum.
“Ne yazık ki sadece kamu görevlileriyle ilgili davada değil, ana ceza davasında da her geçen gün adalete olan güvenimiz zedeleniyor.” şeklindeki cümleye bakar mısınız? Ne yani henüz sonuçlanmamış bir davanın hükmüne siz mi karar vereceksiniz veya bizim yargı sistemiz ve duruşma heyetimiz usulsüz bir karara imza mı atmış? Direkt suçlayan, linç edici ifadeler kullanan dili adil sonuç bekleyen tarafa yakıştıramıyorum. Bunu derken sanmayın ki suçluları savunuyorum, her kimin ihmali ve kasti varsa Allah hem bu dünyada hem de ahirette afetmesin.
Tabi ki her duruşmaya gelin, davanıza sahip çıkın, tabi ki Şampiyon Meleklerin kanını yerde bırakmayın, tabi ki bizim yerel ifademizle “başımızın gözümüzün üstünde yeriniz var” ama lütfen, “tarafsızlığınıza gölge düşürmeyin, lütfen bizim yani tüm depremzede yakınlarının sesi olun” ve lütfen mahkeme heyetlerimizi zan altında bırakmamaya özen gösterin.