Osmanlı devletinin sınırları Avrupa içlerine kadar uzandığı Kanuni Sultan Süleyman devrinin Fransa’sında kadın ve erkeğin birbirine sarılarak dans ettikleri haberi Kanuni’ye ulaşınca Osmanlı Hakanı’nın zamanın Fransa kralına bir mektup yazar. Mektubunda; “İşittim ki adabı muaşeret kaidesine uymayan bir oyun ihdas etmişsiniz. Zinhar bu mektubumu alınca, o ihdas etmiş olduğunuz oyunu, sakın bir daha oynadığınızı işitmeyeyim. Ben ki kırk sekiz krallığın hakanı sultan Süleyman hanın sefirimden aldığım habere göre memleketinizde dans namı altında kadın erkek birbirine sarılmak suretiyle herkesin göz önünde faydasız işler işlemekte olduğunu işitmişimdir. Bu rezaletin memleketimde sirayeti ihtimali muvacehesinde name’i hümayunun yedi’nize ( elinize) ulaşmasından itibaren derhal son verildiği aksi takdirde,’ bizzat orduyu hümayunumla gelip men etmeye muktedirim” diyerek gözdağı vermiştir.

Bunun üzerine Fransa’da bu dans adetinden tamamen vazgeçilmiş ve hiçbir surette oynanmamıştır.

Antalya’da murat paşa camisinin bahçesinde sohbet toplantısında, öğrendim ki aramızda bir efendinin yanında bir Fransız arkadaşı var. Hatırıma geldi, o efendiye sor bakalım Osmanlı padişahı Sultan Süleyman Fransa’da kadın erkek dans namında bir oyun ihdas edildiğinde, bizim Kanuni Sultan Süleyman Fransa kralına yukarıdaki mektubu yazarak, dans namındaki oyunun derhal iptali ile bir daha da, oynandığını işitmeyeyim diye bir mektup yazmıştır ve ondan sonra hiç Fransızlar o oyunu oynamamışlar. Bu ne derece doğrudur? dedim.

Türk olan arkadaşı o Fransız arkadaşına Fransızca sorduğunda Fransız arkadaşı evet doğrudur, muhteşem Süleyman’ın mektubu üzerine açıktan oynanmamış, ama yerin altında oynanmış dedi.

Bende bizde bir atasözü vardır ‘ Hırsıza beylerinde borcu vardır.’ derler, açıktan oynayamamışlar ya dedim.

Kur anı kerimin (elkasas suresi ayet 84 ).(her kim bir iyelikle gelirse ona bundan daha hayırlısı vardır, kimde bir kötülükle gelirse, kötülükleri işleyenler sadece yaptıkları ile cezalandırırlar) der.

84. ayeti kerimede Allah ‘u telanın büyük merhameti dile getirilerek dünyada iyilik yapanın ahrette daha iyisine nal olacağı, .kötülüğü ihdas edenlerin yani yapanların da ancak yaptıkları ile cezalandırılacakları bildirilmektedir.

Bir hadis i şerifte sahihi Müslim, de ki bu hadis i şerifin manası söyle ( kim Allahın razı olacağı bir çığır açar, o çığırdan giden ne kadar Müslüman var ise onların her birine vereceği sevap kadar o çığırı açana da sevap verilir. Onun sevabından da hiçbir şey eksilmez. Kimde Allahın razı olmadığı ve razım olmayacağı kötü bir çığır açar, o çığırdan giden insanların her birine o çığırı açana da günah yazılır ve onların günahlarından da hiçbir şey eksilmez.(Hadis sahihi Müslim.)