Evet, saygıdeğer okurlarım. Kuran’ı okumak insanların kurtuluşuna vesiledir. Allah Kuran-ı Kerim’i lokman suresi ilk 1,2,3,4 ayetlerinde  şöyle buyurmaktadır.( İşte bunlar hikmet dolu kitabın iyilik dolu iyilik yapanlara bir hidayet ve rahmet olarak indirilmiş ayetlerdir onlar namazı dosdoğru kılan zekatı veren kimselerdir, onlar ahirete de kesin olarak inanırlar.) lokman 1,2,3,4 ayetleridir.

Evet Allah tarafından gönderilen ilahi kitaplarından sonuncusudur bu. Kuran-ı Kerim son peygamber Hz. Muhammed efendimize indirilmiştir. Peygamber efendimizden (s.a.v) de bize kadar da tevattül yoluyla nakledilmiştir. Özellikle  de Kuran-ı Kerim’in okunmasıyla ibadet edilen insanın benzerini getirmekten çok aciz kaldığı ilahi kelamdır. Kuran-ı Kerim’i okumakla huzura kavuşuruz. Kuran’ı okumakta bir zikirdir. Hem okumamız karşılığında sevap ve mükafat kazandığımız gibi Kuran kendisini okuyanlara şefaat edecektir. Peygamber efendimiz (s.a.v) de bir Hadis-i Şerif’inde ( Kuran-ı Kerim’i okuyunuz. Çünkü Kuran kıyamet gününde kendisini çok okuyanlara şefaat olarak gelecektir. ) Müslüm musafirin 252.

Kuran-ı Kerim’i okumaktan haz duyan bizler yalnız Kuran’ı okumakla yetinmeyip orda beyan buyrulan ve bizler için hidayet ve rahmet sebebi olan rabbimizin emirlerini ve nehilerini de anlamaya ve hayatımıza yansıtmaya çalışmalıyız. İşte bu takdirde yüceler yücesi rabbimizin razı ve memnun olduğu Müslümanlardan oluruz. Kuran her şeyi bilen ve yaratan yüceler yücesi rabbimizin kelamıdır. Biz Müslümanlar için çok değerli ve hem de çok yararlı bilgileri irtifa eder. Her yönüyle de hikmet doludur. Kuran’da yer alan bütün hükümler biz Müslümanlar için huzur kaynağıdır. Çünkü Kuran’da yer alan bütün emir ve yasaklar sevgili Peygamberimiz (s.a.v) efendimize vahledilen bir ananın evladına olan merhametinden daha çok insana merhamet eden Allah’dır. Allah’ın biz müslümanları hayrımıza olmayan şeylerin bizden istemesini düşünemeyiz.

Evet Kuran’ın ayetleri insanlık için bir nimet olmakla birlikte onlardan ancak güzel işler peşinde olanlar yararlanabilecektir. Yukardaki ayetlerde bu kimselerin özellikleri namazı özenle kılmak,  zekatı vermek ve ahirete kesin olarak inanmak şeklinde özetlenmiştir. O halde Müslüman yaratıcısına karşı ibadet etmekle birlikte  beraber yaşadığı insanların maddi ihtiyaçlarını karşılamaya gayret içinde olmalıdır. Ahirete kesin olarak inanan bir kişinin kötülük yapması düşünülemez. Her yaptığını Allah’ın gördüğünü idrak eden bir kişinin ancak güzel işler meydana gelir. O halde Kuran’ı, yalnız okumamakla yetinmemeli, Kuran’da yer alan emir ve yasaklara uyarak hidayet ve rahmete kavuşmalıyız. Allah Kuran-ı Kerim’i sad suresi ayet 29.da şöyle buyurmaktadır.( Biz sana feyizli ve bereketli bir kitap indirdik ki insanlar onun ayetlerini iyice düşünsünler ve aklı yerinde olanlar ders ve ibret alsınlar.)

Allah’ın sadece okunması için bir kitap göndermeyeceğine her aklıselim kabul eder. Şayet öyle olsaydı, Kuran-ı Kerim’i bir takım itikat, amel ve ahlak hükümleri vaaz edip aynı zamanda bunlara eksiksiz buyurmasını emretmez. Hz. Peygamber efendimiz (s.a.v) de bunları sadece insanlara tebliğ etmekle yetinir. Uygulanması ve hayat tarzı haline getirilmesi için ömrü boyunca her türlü eziyete katlanmaz, hatta hicret etmez ve hem de cihada katılmaz çok zahmetsiz ve külfetsiz bir hayatı tercih ederdi.

Saygılarımla.