Prensip olarak verilen bursun bir öğrencinin aylık giderini karşılayabilmesi gerekir, bu rakam da günümüz şartlarında asgari ücretten aşağı olmamalıdır.

Başa gelmeyince bilinmezmiş, elbette mesleğim gereği üniversiteli gençlerle ilgili gündemi de yıllardır takip ediyorum, onların “kimseye yük olmadan okumak” için “burs desteği” arayışıyla koşturmalarına da geçmiş yıllarda şahit oldum ama ta ki oğlum da üniversiteli olunca yaşanan zorluğu net olarak gördüm.

Devlet dahil, en çok da bu amacı kendisine misyon etmiş hayırsever kişi ve kurumların özellikle üniversite kayıt dönemlerinde bu toplumsal fayda üreten hizmet ve desteğini de biliyordum ama oğlumun “burs arayışı” döneminde söz konusu hayır kurum ve kuruluşlarının “öğrenci seçim” koşturmasına da şahit oldum. Okula kaydını yaptıran gençlerin "kim burs veriyor", "ne kadar burs veriyor", "hangi şartlarda burs veriyor", "kimden burs alabilirim", "ya bilmeden kötü bir kişi veya kurumdan burs alırsam" gibi soru ve sorunların yaşattığı handikapı düşünebiliyor musunuz?

Şöyle ki, ülkemizde bu güzel hareketi yapan yüzlerce vakıf, dernek, kurum, kuruluş ve şahıs var. Bu vesileyle hepsine de gençlerimiz adına teşekkür ediyorum.

Konuyu köşeme almamın sebebi bu güzel hizmeti yapanların farkında olmadan yaptıkları bir hatayı görmemdir. Kimi 400-500 lira, kimisi de asgari ücrete eşit 22 bin liralık burslarla çocuklarımıza destek oluyorken dediğim gibi bilmeden bir hata yapıyorlar.

Prensip olarak verilen bursun bir öğrencinin aylık giderini karşılayabilmesi gerekir, bu rakam da günümüz şartlarında asgari ücretten aşağı olmamalıdır. Tek vakıf veya kişinin 22 bin lira veremeyeceği de orta, verebilecek olanlar istisna.. Bu nedenle genel anlamda bursa verenlerin verdikleri toplam bursun asgari ücrete kavuşması noktasında birlikte hareket etmesi gerekiyor, işte bahsettiğim hata bu.

Her kurum, kuruluş veya kişi kendince bir rakamı öğrenciye ulaştırırken bazı öğrenciler burstan mahrum kalırken bazıları da birden fazla burs alarak ihtiyacından fazlası desteğe ulaşabiliyor. Halbuki bu konuda devlet tarafından oluşturulan bir havuz sistemi olsa herkes bu havuza imkanı ölçüde bağış yapsa ihtiyaç oranında destek alan öğrenci sayısı da artar, öğrencilerin başvuru için yaşadığı handikap da olmaz.

Çocuklar ulaşabildiği her burs verene müracaat ediyor, her birinin kendince koyduğu şartlara kendisini uydurmaya çalışıyor, sayısı çok olmazsa da verdiği bursu kendisinin veya kurumunun reklamı için ifşaa edenlere muhtaç oluyor, yeri geliyor dışlanıyor, eziliyor…

Oluşturulması gereken havuz sayesinde işin uzmanları tarafından belirlenen öğrencilere yeterince burs kavuşmuş olacaktır, burslar reklam ve politik araç olmaktan çıkmış olacaktır, öğrencilerimiz “veren eli görmeyecek” böylece ezilmeyecek, üzülmeyecek, kendisini dilenci gibi hissetmeyecektir.

Bahsettiğim vakıf ve kuruluşlar veya kişilerin niyeti halisse bu havuzun oluşmasından memnun olacaklardır. Oluşturulacak havuza kimlerin, kaç lira destek olduğu bilahare ilan edilir ama kimin aldığı sır olarak kalır.

Bu yardımlardan “3294 sayılı Kanun kapsamında ihtiyaç sahibi olup hane içinde kişi başına düşen aylık geliri net asgari ücretin 1/3'ünden (2025 yılı için 7.368,22TL) az olan hanelerin evlatları (Hanesinde memur, noter ve muhtar bulunanlar hariç) faydalanabilmelidir.

“Falan şehirli olmazsa vermem”, “filan cemaatten olmaza vermem”, “eğer bizim görüşten değilse başvuruyu dikkate almam” gibi şartlar ise doğrusunu isterseniz çok anlamsız, cahilce, zalimce. Eğer siz gönüllü bir yardımseverseniz bursu alan öğrencinin şehri, görüşü, inancı, mezhebi, dili, dini, cinsiyeti sizi ne ilgilendirir?

Hepsi de bu ülkenin yarınlarını oluşturacak evlatlarımız değil mi? Velev ki sizin görüş ve düşüncenize aykırı bir yapıda yetiştirilmiş olsun, siz de ona sahip çıkın ve “doğru olan (!)” görüş ve düşüncelerinizin korumasına alın, dışlamayın, ötekileştirmeyin, size ve sizin mensup olduğunuz ideolojiye düşman olmasına sebep olmayın.

Dediğim gibi eğer konuya devlet el atarsa bu tür dışlanma da ortadan kalkacaktır. Devletimiz kime, kaç lira verilecekse en ince detayına kadar hesap eder ve ulaştırır. Bu havuzun kuralları da eşitlik şartlarına göre belirleneceğinden kimse dışlanmamış olur.