Evet, saygıdeğer okurlarım. Bitmeyen tükenmeyen derdimiz Kudüs ve mescidi aksadır. Ama ne yazıktır ki Fransız Reisi Cumhuru İsrail’e geldiğinde Kudüs siz İsrail oğullarının başkentidir diyebiliyor. yani açıktan şımarık İsrail’e peşkeş çekiyor.

Bir gün Peygamberimiz (SAV) Efendimize hanımı olan Meymune validemiz şöyle der ya Resulullah bize " BEYTİ MAKDİS" hakkında açıklayıcı bilgi vermenizi istirham edeceğim. Peygamberimiz (SAV) Efendimizde şöyle buyuruyor" orası mahşer ve menşer yani yeniden diriliş yeridir. Oraya gidin ve içinde namaz kılın çünkü orada kılınan bir namaz başka yerdeki kılınan namaza bedeldir." ibn, mace hikametüs salat 196

Ayrıca Allah Zülcelal hazretleri Kuran-ı Kerimi İsra Suresi Ayet 1’de şöyle buyurmaktadır" bir gece kendisine bazı delillerimizi gösterelim diye kulu Muhammedi mescidi haramdan çevresini mübarek kıldığımız mescidi aksaya götüren o zatın şanı ne yücedir. Bütün eksikliklerden uzaktır. O her şeyi işiten her şeyi gören odur"

Evet, Mescidi Aksa Kudüs’teki Beytül Maktisdir. Nitekim İsra (miraç) hadisinde hazreti peygamberimiz (SAV) Efendimiz bir hadisi şerifinde şöyle demiştir" Buraka bindim Beytül Maktise vardım " buyurmuştur. Efendimiz oradan göğe yükseltildi, nebiler ve meleklerle bizzat görüştürüldü. Cennet ve cehennemi daha başka işaretleri gördü. ve nihayet beş vakit namaz emri ile aynı gece döndü daha önce ise sabah ve yatsı namazları kılınıyordu.

Evet, saygıdeğer okurlarım. Öyle bir şehir düşünün ki nice peygamberlerin Tevhid mücadelesine ev sahipliği yapmış öyle bir şehir ki üç semavi dinin kıblesi olmuş aynı zamanda öyle bir şehir ki ismi ile ve hem de çevresi ile mukaddes ve mübarek kılınmış işte bu sözünü ettiğimiz şehir KUDÜSTÜR" yani kutsi şeriftir. Başka adı ile "BEYTÜL MAKTİSTİR" binlerce yıldır birçok medeniyetlere beşiklik yapan ve hem de bir cazibe merkezi olan Kudüs ve çevresinde Hazreti İbrahim, Hazreti İsmail, Hazreti Yakub, Hazreti Yusuf, Hazreti Musa, Hazreti Süleyman ve Hazreti İsa gibi nice peygamberler yaşamıştır.

Evet, İslam’ın ilk kıblegahı Peygamberimiz (SAV) Efendimizin de İsra ve miraç tecrübesini de gördüğü Mescidi Aksa’da Kudüs’tedir. Peygamberimiz (SAV) Efendimizde bu yüzden " BEYTÜL MAKTİS" ile gönül bağımızın olmasını da isteyerek oradan umre yapmayı bizlere bizzat tavsiye etmiştir. Ebu davud salat 14 ibni mace menasip 49

Esasında saygıdeğer okurlarım. Kudüs Hazreti Ömer Radyallahu andın fetih edilmesi ile huzura kavuşmuştur. Ancak Osmanlıların devrinde Müslümanlar çok insaflı ve aynı zamanda da çok adaletli bir yöntem sergileyerek farklı inanç mensuplarının canını malına dinine ve özgürlüğüne herhangi bir müdahalede olmamışlardır. Şu bir gerçektir ki Gayrı Müslim olanlar bile aralarındaki anlaşmazlıkların çözümünde İslam’ın adaletine sığınmışlardır.

Evet, saygıdeğer okurlarım. Dinimiz çok engin hoşgörüsünü güzel kuşatıcı ve kucaklayıcı anlayışlının en bariz delili tezahürü ise, Halil kapısının iç duvarında bulunan kitabedir. Evet, ecdadımız "La İlahe İllallah İbrahim Halilullah" açıklaması ise " Allahtan başka ilah yoktur, İbrahim Allahın dostudur" cümlesini yazarak bütün semavi din mensuplarını peygamber kabul etmiş oldukları hazreti İbrahim’in adını Kudüs'ün surlarına nakşetmiştir.

Evet, saygı değer okurlarım. Üzülerek belirtmek isterim ki tarihte " Darüs selam açıkça barış ve huzurun merkezi olan Kudüs, İsrail'in oraya yuvalanmasından sonra çok mahsundur. Müslümanların ilk kıblegahı olan mescidi aksa yaralıdır. Evet, Kudüs bugün her türlü tecavüze maruz kalarak bir barış şehri olmaktan çıkmıştır. Masum insanlar acımasızca hunharca katledilmektedir. Müslümanların kendi camilerinde namaz kılmaları alçakça, zalimce ve barbarca engellenmektedir. Hal böyleyken güya Müslüman devletlerde seyirci kaldıkları gibi birde birbirleri ile dalaşmaktadırlar. İşte Osmanlı tarih boyunca Kudüs'ü ve Mescidi Aksa’yı Müslüman veya başka dinlere saygı duyarak barış içinde muhafaza etmişlerdir. Evet, tarihimizde bizleri mahcup edecek hak ve hakikat ihlalleri vahşet ve zulüm gibi insanlık dışı uygulama katiyen yoktur ve olamazda. Ama bugün için ne yazık ki İsrail'in zulmüne bütün dünya seyirci kalmaktadır. Evet, mescidi aksa ve çevresinde olup bitenler aklıselim sahibi her insanı endişeye sevk etmektedir. Şu bir gerçektir ki birçok peygamberleri bağrında barındıran bu mübarek topraklarda biran önce İsrail'in insanlık dışı şımarık hareketlerine son vererek Kudüs'ün huzura kavuşması en büyük temenni ve emelimizdir.

Saygılarımla.