Sabah işe giderken; bizim caddeyi süpüren temizlik görevlisi nin aceleci bir tavırla, sararan yaprakların peşinde koşuşturup, esen sabah rüzgarlarının sararmış yaprakları sağa sola savurması ile dağılan yaprakları toplama gayreti içindeki telaşlı halini gördüm. Ona kolay gelsin dediğimde ise " Ali Bey , HAZAN MEVSİMİ GELDİ " bu sonbahar aylarında bizim koşuşturmamız hep böyle devam eder dedi...
Hazan mevsimi;Yorgun yaprakların ağaçları terk etmeye başladığı, doğanın bambaşka bir renk cümbüşüne dönüştüğü, doyumsuz  ve romantik bir mevsimdir hepimiz için. Şarkılarda dile getirilen;
Yine Hazan mevsimi geldi, yine yapraklar rüzgarların peşinden gidecek,
Yine deli gönlüm, yine bu mevsimde hicranını yalnız başına çekecek....
Dizeleri ile Şair ve Bestekar Şekip Ayhan ÖZIŞIK tarafından ne güzel kaleme alınıp bestelenmişir. 
Bu mevsim de artık havalar yavaş yavaş serinler, günler kısalır, doğanın renklerini değiştirmesi ile birlikte insanlar da rengarenk giysileri gardıroba koyup,  soğuk ve soluk renkli giyecekleri seçer. İnsan sanki tabiatı taklit eder, Ruhunu hüzün basar içine çekilir....
Öğrenciler için yaz tatili bitmiş ve okul başlamıştır. Çalışan kesim, şayet tatil yapmamışsa planını bir sonraki yaza erteler. Yaz mevsiminin içimizi ısıtıp canlandıran o güzelim coşkusu artık yerini çalışma ağırlıklı bir döneme bırakmıştır. 
Tabiat da böyledir. Yeni bitkiler, yeni canlılar, yeni çiçekler, yeni meyveler için doğanın enerji toplama zamanı gelmiştir artık...Uzayan saçların ve tırnakların kesilmesi, eskimiş elbiselerin atılması gibi; tabiatın eskimiş yapraklarını dökme zamanıdır şimdi...Doğa artık izne çıkmıştır.Uzun bir kış uykusundan sonra tekrar bahara erişiriz.  Hazan bir farsça kelimedir, yazarlara esinti kaynağı olan Hazan ile Hüzün arasında ne çok benzerlikler vardır. Sanki ikiz kardeş gibidirler. Çünkü; Sonbaharda ruhumuzda bir hüzün duyulur, bir veda, bir bitiş duygusu yaratır insanın gizemli ruhunda... Halbuki her mevsim ayrı bir güzellik ve özellik taşımazmı, tabiatın kendi döngüsü içerisinde Tanrı nın bu mevsimlere verdiği görevler vardır. Üstelik bir mevsimin varlığı diğer mevsimlerin değerini artıran bir sonuçtur. Bir mevsimi yaşarken diğerini özleriz. 
Yaz sıcaklarını yaşarken bunalıp, klimanın  serinleten soğuğunda ferahlamak istemezmiyiz?!.. Hatta buz gibi bir meşrubat veya dondurma ile hararet gidermeye çalışmazmıyız. Veya bir kış mevsiminde bazen canımız bir dilim kavun, bir salkım üzüm istemezmi hiç...
İşte hayat evreleride böyle gelip geçiyor..Hayat denen gerçeği iyi tanımak gerekir. Doğa bunun örnekleri ile doludur. Her örnek bir ders niteliğindedir. Doğa bütün mevsimleri canlılara doya doya yaşatır... Sakin ve telaş etmeden. Sadece gerçek doğa kurallarına teslim olur hepsi bu...Kış tan sonra ilkbahar gelecek, her yer çeşit çeşit renklere bürünecek yeşilin tüm tonları bize bir gösteri sunacaktır. Sonra ağaçlar çiçek açacak, kuzular kırlarda zıplayıp oynayacaklar. Tabiat kendi kreasyonunu bize hazırlayıp sunacaktır. Taptaze çiçekler, buram buram kokan kokularını yayacak, en iyi ressamların çizemeyeceği parlaklık ve ahenk içinde doyumsuz bir tablo kendiliğinden ortaya çıkacaktır... Kelebeklerin uçuştuğu, kuşların cıvıltıları ve akan suların şırıltısı ile bize bir armoni sunan  doğal yaşama dönüşecektir...
Sonbahar; aslında hayatın ne kadar ciddi bir kavram olduğunu da örnekleri ile sunar insana...Ağustos Böceği ile Karınca hikayesi, bizlere koca bir ömrün lay lay lom la geçmemesi gerektiğini hatırlatır...
Sonbahar; biz çalışanlar, emekliler, esnaf  işveren, girişimci,bürokrat, beyaz yakalı, v.b.olarak yeni bir sezon başlangıcıdır. TBMM ,Adli personel, Eğitimci, müzik sektörü, Tv dizi sektörü, fabrikalar, mağazalar giyim kuşam ve moda sektörü yeni sezon için sıkı çalışma dönemine girerler. Yazın düşen çalışma tempomuz sonbaharla birlikte artış trendine girer. Kendimizi yeni enerjimiz ile en güzel işlere, yeni anlaşmalara, yeni pazarlara, yeni fırsatlara yönlendirme çabası içinde görürüz..
Doğrusunu söylemek gerekirse; Herşey güneşle başlar ve güneşle biter. Güneş le tabiat uyanır, güneş yoksa uykudadır... Sonbahar bir bitiş değildir. Sadece baharın sonudur. Her bitiş te aslında yeni bir başlangıçtır. Her noktadan sonra yeni bir cümle kurulur. 
Ne demiş bir türküde aşık: Nede olsa, kışın sonu bahardır. Bu da gelir bu da geçer aldırma..
Hayatımızın hep güzel geçmesi dileklerimle ..."EN KARANLIK GECE BİLE SONA ERER VE GÜNEŞ TEKRAR DOĞAR " Victor Hugo...Güneşin aydınlattığı günleriniz bol olsun...