Geçmiş tarihimize ve Ortadoğudaki olaylara bakarsak; Türkiye'nin yine bir sınavla yüzyüze olduğunu görebiliriz

Etrafımızda bir ateş çemberi örülüp, değişik iç ve dış hamlelerle bu çember daraltılmaya çalışılıyor.

Batı da ,Ege adalar sorunu ve Yunanistan ile Amerika' nın Dedeağaç bölgesinde  birlikte kurduğu ve sınırımıza çok yakın olan Üsler, Akdeniz' de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türk Karasularındaki hakimiyetimizi ve enerji kaynaklarında yapmış olduğumuz sondaj çalışmalarına müdahele ve Amerika,Fransa  ve Yunanistan  başta olmak üzere karşı blok güç oluşturma çabaları, Güneydoğu da ;Amerika' nın PYD ye verdiği destek ve silah yardımı, Suriye de yine Amerika' nın bir İHA mızı bilerek düşürmesi, Doğuda;Azerbaycan ve Karabağ sorunu, Ermenistan'ın ateşkes ihlalleri, Kuzeyimizde ;Ukrayna-Rus savaşı derken arkasından Türkiye'nin en hassas olduğu Filistin ve Gazze'deki İsrail katliamları, Siyasi ve diplomatik tecrübelerle birlikte Askeri gücümüzün caydırıcılık faktörlerini ön planda tutmamız gereğini bize göstermektedir.

Gördüğümüz gerçek şu ki;  ABD ve AB üyesi ülkelerin bize karşı tutundukları hasmane tutum, PKK ve geçmişte ASALA  terör örgütüne verdikleri desteğin, ne müttefiklikle ne de mantıkla bağdaşır bir yanı ve yönü yoktur. ABD nin; Dünyanın kovboyu rolünü üslenip, İngiltere ile birlikte sıcağı sıcağına İsrail'e en üst düzeyde ziyaretler gerçekleştirip arkasından taraflara barış ve itidal çağrısı yapacaklarına, taraf olduklarını resmen açıklamaları, gerektiğinde Demokrasi havarisi geçinen bu Ülkelerin gerçek yüzünü ortaya koymuştur. Arap ve İslam aleminin de sessizliği ayrı bir hayal kırıklığıdır.

Gelelim HAMAS'ın yaptığı eylemlere; Bana göre son derece zaman ve kazanç yönünden, Filistin ve Filistin'in mazlum halkına hiç birşey kazandırmadığı gibi, Gazze'nin yerle bir edilip Çocuk,kadın, yaşlı ve hasta insanların katledilmesi ve Gazze'nin boşaltılmasına yardımcı olacak tarzda İsrail'e koz verilmiştir.Bu eylem yapılırken, Filistin Halkına ne kazandırıp kaybettireceğini ,İsraili'in tepkisini,Arap Dünyasının ve İslam ülkelerinin ne gibi reaksiyon  göstereceğinin iyi hesaplanması  gerekirdi denilebilir.

Yukarıdaki söylediklerimiz, İsrail'e savaş suçu işleme hakkı vermez ancak bu tür katliamlara, geçmiş yıllarda batının Saraybosna'da ki  Müslüman Halkın kurşuna dizilmesi ne karşı tutunduğu tavrı da akıldan çıkarmamak gerekir. Filistin'in Mazlum Halkı,  İsrail'e kurban edilmemeli idi...Dünya' da maalesef bu katliamlara seyirci kalmaktadır..

Ülkemizdeki ekonomik krizi bir kenara bırakıp, şöyle bir sınırlarımız dışına bakarsak; Batı Trakya' da hava alanları inşa edip hızlı bir şekilde Yunanistan'ı silahlandıran ABD, Ege ve Trakya'da da bize komşu olmuş gözüküyor. Buna Girit Adası da dahildir. Bize parasını ödediğimiz ve program ortağı olduğumuz F-35 leri vermeyen Amerika, Yunan F-16 larının tamamının modernizasyonunu yapıp onlara F-35 verebileceklerini söylerken, bizim F-16 uçaklarımızın ücreti mukabili yapılmasını  talep ettiğimiz modernizasyonunu ise Senato onayını bahane edip sürekli ertelemekten geri kalmamaktadır. Ayrıca işgal edilen ve silahlandırılan  bize ait irili ufaklı 16 ada da ve Ege'de;ABD ile Yunanistan elele vermiş Sırtaki oynuyor. Bu durum gözden kaçırılmamalıdır.

Başladığı günden beri bir çok şehit verdiğimiz Suriye'de, ABD-Rusya ekseni izin vermeden tesis etmek istediğimiz 30 km lik derinlikteki güvenli bölge inşa edilmesi şu an mümkün gözükmüyor..

Nato üyeliği için sürekli sıkıştırıldığımız Finlandiya'yı önceden ve İsveç'i nihayet üye yapacak olan hükümet teklifi meclise sunuldu.Onaylanırsa artık İsvec te NATO  Üyesi  olacak...Ancak biz bu ülkelerden istediğimiz teminat ve desteği aldıkmı zaman içinde göreceğiz.

Elbette savaş her ülke için bir çılgınlıktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği gibi YURTTA SULH, CİHANDA SULH ilkesi ile hareket edip, barış içinde bir Dünya için çaba göstermeliyiz. Elbette savaş önümüze ağır faturalar getirecektir ancak EN AĞIR FATURA VATANSIZLIKTIR...Bu yüzden Türk milleti farkında olduğu bu çemberi daha önce ATATÜRK'ÜN önderliğinde nasıl kırıp SEVR i çöpe attı ise yine aynı şuur ve bilinçle Vatanını savunmasını bilir.Yeter ki  içerde birlik içinde olalım. Bu cesaret ve kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.

Cumhuriyetimizin 100.Kuruluş Yılı hepimize kutlu olsun. Gurur ve Onurlu bir şekilde AYYILDIZLI  Bayrak altında nice yıllara temennisi ile...