Son zamanlarda: Yunanistan'ın iyice şımarıp; Önce Egede ki ortak karasularında ki 18 adet adayı işgal etmesi ile başlayan daha sonra Kıbrıs ve Akdeniz'deki Mavi Vatan sınırları içinde Türkiye'nin petrol ve doğalgaz aramalarına karşı ABD,AB Ülkeleri ve özellikle Fransa ve Almanya'nın desteğini alarak tehditkâr ve karşı tutumlara bir yenisini daha ekleyip:Türk Savaş Uçaklarına karşı,Nato görevi olarak devriye uçuşu yaptıkları bilindiği halde çok tehlikeli bir şekilde füze ve radar kilidi atması ile tacizkar bir tutumda son noktaya gelmiş ve Türkiye'nin sabrını taşırma noktasına ulaşmıştır.
 ABD ile Yunanistan arasındaki var olan ortak savunma ve işbirliği anlaşması 5 Ekim 2021 Tarihinde 5 yıllığına uzatılmıştır.Aynı şekilde Fransa ile Yunanistan arasında da 5 yıllık bir Stratejik Savunma işbirliği anlaşması imzalanmıştır. İlk etapta bu tür ikili anlaşmaların ülkeler arasında normal olacağı düşünülsede;Aslında konu ve hedef ülkenin ;Rusya değil söylenilenin aksine Türkiye olduğu gün gibi ortadadır.Yunanistan bu ülkelerle yaptığı anlaşmalarla aldığı kara,hava ve deniz silahları ile güçlendiğini zannedip aslında Amerika ve Fransa'nın piyonu durumuna düşmektedir ,kendisine en büyük tehdit olarak Türkiye'yi gösteren algı politikaları ile Ege,Kıbrıs,Adalar,Trakya Türkleri ve Akdeniz de haklı olduğu tezini üçüncü Ülkeler üzerinden dünya ülkelerine kabul ettirip taraf çoğaltma ve mağdur rolünü oynamaya çalışmaktadır. NATO NEXUS-ACE Tatbikatları,ayda bir kez icra edilip AWACS Havadan erken ihbar ve kontrol sistemli Uçaklarla uyumlu bir şekilde görev yapma kabiliyetlerini artırmak için yapılır.Amaç pilotlar ile hava ve yer kontrolörlerinin uyumluluk ve koordinelerini geliştirmektir.24 Ağustosta Yunanistan S300 bataryası ile Türk Uçaklarına angaje olup radar kilidi atmıştır.MSB bu hareketi düşmanca bir tutum olarak nitelemiş ve gerekli uyarıları resmi olarak yapmış olmasına rağmen bu şımarık tutumuna defalarca devam etmiştir.
Aslında Yunanistan bu hareketi ile Amerika'nın Kongrede görüşülen ve Türkiye'nin talebi olan F-16 Savaş Uçaklarının verilmesindeki ön şartlardan biri olan ""YUNAN HAVA SAHASINI İHLAL ETMEME""kuralına uymadığını ve F-16 ların Türkiye'ye verilmemesini sağlamak gayret ve şeytanlığı yatmaktadır. Gerçek olan ise NATO'nun bir ittifak olup yargı makamı olmadığıdır,ancak dünya siyaseti son zamanlarda her türlü arka plan oyunlarına maruz kalmakta,dost ve düşman ülke seçiminde Türkiye gibi,coğrafi konumda oldukça stratejik bir bölge de bulunması hesabıyla,seçimini,diplomatik ilişkilerini ve ortak müttefiklik konularını diplomasi zekası,diplomatik beyin gücü ve Orta Asya'dan Anadoluya taşıdığımız yerleşik ve değişmez devlet kuralları ile Atatürk'ün "Yurtta sulh cihanda sulh" vecize sözündeki ruha uygun olarak çözmelidir.