İlçemizin Ekonomik yapısı ve geçim kaynakları başlığı altında kaleme aldığımız yazımızı daha önce (22.09.2011 tarihli Güncel-Besnililer.org.tr ) hemşerilerimizin bilgisine sunmuştuk.
Söz konusu yazımızda Besinimizin 1955 öncesi bir sanayi merkezi ve ticaret merkezi olduğunu Rakkamlarla İfade etmeye çalışmıştık. O yazımızdan bir pasajı buraya taşıyarak hatırlayalım. O dönemin Türkiyesinde sanayiyi oluşturan, Dokuma(Tekstil) ve Deri-Ayakkabı sanayisinde yer alan Besni’nin üreten toplum nerelerde?
‘’Önemli bir kavşakta bulunan ilçemizin insanları bu kendiliğinden ve coğrafik yapının kazandırdığı hareketliliği bilgi, beceri ve çalışkanlığıyla kendi lehine çevirerek hizmet eden bir toplum değil ÜRETEN (O günün koşullarında sanayisi olan) bir toplum olmayı becermiş ve 1955’lere kadar fevkalade başarılı bir şekilde gelmiştir. Neden 1955: Fırat’ın Batısından gelip doğusuna geçmek isteyenlerin artık Birecik Köprüsü diye bir köprüleri vardı ve 1954’den sonra Besni bir ilçe olarak kalacaktı. Bunlara rağmen Besni’nin 400 – 450 dokuma tezgâhlı dokumacı esnafı, 75-80 tane köşker- ayakkabıcı, 15- 20 tane Tabakhane işletmecisi, 10- 15 tane bakır- kalay işlemecisi, 5-6 Hancı, 4- 5 Tane mahsereci(Pekmez ve helva imalatı), Çömlekçi, Değirmen İşletmecileri ve yan hizmet veren işletmeleri direnebildikleri kadar direndiler. . . . . . . . Bilindiği gibi dokuma sanayinde faaliyet gösteren işadamlarımız başta Gaziantep’te olmak üzere Uşak’ta, İstanbul’da, İzmir’de, Adana’da, Mersin’de kendilerine işyerleri kurmuşlar ve başarılı olarak ülke düzeyinde kendilerinden bahsettirtmeyi başarmışlardır.
Bunun yanında ikinci olarak Ayakkabı – Deri işlemeciliğinde ise özellikle ayakkabı imalatında genellikle İstanbul’da kendilerine yer edinerek, İstanbul ve dış ticarette kendilerinden ve sahibi oldukları firmalarından gururla bahsettirmektedirler. . . . . . . . .
1930 – 1950 YILLARINDA İLÇEMİZDEKİ İŞYERLERİ BİLGİSİ
1927 SAYIMLARI SONUCUNDA
Ülkede bir işyerinden 393 kişi faydalanırken, Besni’de 117 kişi faydalanır.
Ülkede bir dokuma tezgahından 643 kişi faydalanırken, Besni’de 90 kişi faydalanıyor. Olduğunu rakamlarda görüyoruz.‘’
İlçemizin Tarihinde tecellisinin döndüğü tarih olan 1955 ten sonra, İlçeden her meslek grubu yavaş yavaş göç etmeye başlamışlardır. Zaman içerisinde göçler artmış ve ülkenin belli başlı merkezlerinde yoğunlaşan işadamı hemşerilerimizden İstanbul’a yerleşenler 1960 – 1970 yıllarının teknolojisi ile küçük denebilecek işyerlerinde yaptıkları büyük üretim ve ticaret kapasiteleri ile en gözde iş adamları olmayı bilmişlerdir.
Deri – Ayakkabı imalatçıları Gedikpaşa ve Laleli bölgesine yerleşirlerken Dokumacı esnafının ise Küçükköy’de kendilerine mekan edindiklerini görüyoruz.
Besni’nin engin kültürlerini ve yaşam biçimlerini devam ettirebilmek adına İstanbul’da ve mekan edindikleri her şehirde dernekler kurmuşlar birbirilerinden ve kültürlerinden kopmamak adına bu dernekleri başarıyla yaşatmışlardır.
İstanbul’u mekan edinen işadamı hemşerilerimiz, Sonradan gelen meslektaş ve hemşerilerine inanılmaz yardımlarda bulunarak birbirilerinin kalkınmalarına vesile olmuşlardır. O yılların 3 milyon nüfuslu İstanbul’u, bulunduğu bölgenin ve ülkenin sanayi ve ticaret merkezi iken ayakkabı sanayisinin % 30-40’ını elinde bulunduran Besnili hemşerilerimiz, 1967 de kurdukları derneklerine bir taşınmaz edindirmek adına her meslekten Besnililer katkıda bulunmak için harekete geçerek 5 - 6 gün gibi kısa bir zamanda 1977 yılında derneklerine 150 M2 gayrimenkul almışlardır. Ve bugünlere kadar gelinmiştir.
Gelişen ve büyüyen dünyada tabi ki ekonomik yapılanmalarda da değişimler olacaktı ve oldu da. O Besni’nin becerikli ve üretken işadamlarının evlatlarından son yıllarda oluşan sanayi toplumunda yerlerini almış bulunmaktadırlar. Buradan hepsine saygılarımızı ve hürmetlerimizi iletiyor ve başarılarının devamını canı gönülden temenni ediyoruz.
Besnimizin güzide ve şanlı geçmişini ve kültürünü ileri kuşaklara taşımayı kuruyemişçilerdeki Besni üzümü etiketine bırakmamak adına: Besnimizin dünya metropolü olan İstanbul’da bir kültür merkezine ihtiyacı olduğunu belirtmek gerekiyor.
Bu anlamda geçmişte dernekleri kurup yaşatan ve bugünlere kadar getiren Besnili işadamlarına teşekkürlerimizi bildirir, Büyüyen ve gelişen toplumda Türkiye’mizin Bir İstanbul’unda, Besnimizin kültür merkezine kavuşturulması adına başta Türkiye’deki Tüm Besnili sanayicileri olmak üzere herkesi bu amaca ulaşmak için hizmete ve katkıya davet ediyorum.
İbrahim Halil YILMAZ.
Şirinevler der. Bşk.