Piyale Madra, Radikal, 10.01.2010
“Bir çöplüğün içindeyiz hepimiz; ama yıldızlara bakıyor bazılarımız…”
Oscar Wilde
“İki şey var ki, ruhumu hep yeni, hep artan bir hayranlık ve müthiş bir saygıyla dolduruyor: Üzerimdeki yıldızlı gökyüzü ve içimdeki ahlak yasası.”
Immanuel Kant
Yukarıdaki üç alıntıda ortak olan tek unsur “yıldız” kelimesi mi, sizce? “Her şey birbiriyle ilişkilidir” gibi beylik bir laf edip işin içinden çıkmayı düşünmüyorum. Aslında doğrudur, her şey birbiriyle az ya da çok ilişkilidir. Ama yukarıdaki alıntılar arasında kuvvetli bir ilişki olduğuna inanıyor ve sizinle birlikte göklerdeki sonsuzluktan içimizdeki sonsuzluğa doğru dolambaçlı bir yolculuğa çıkmak istiyorum.
Oscar Wilde, kendisiyle birlikte hepimizi birden “çöplüğün” içine sokarken haksızlık ediyor diyebilir miyiz? Karikatürcü Piyale Madra, ki bence bir filozoftur aynı zamanda, yukarıdaki karikatüründe adama “Yıldızlara bakıyorum da aslında bizler bu sonsuz boşlukta birer toz zerresiyiz. Ama olmadık şeyler için birbirimizi yiyip duruyoruz.” dedirtirken, dolaylı olarak bir çöplükte cebelleşip durduğumuzu söylemiş olmuyor mu aynı zamanda? Dolaylı olarak, acı acı da olsa gülümseterek, Oscar Wilde’ın sözüne kıyasla, daha kolay sindirilebilir ve daha kabul edilebilir bir biçimde…
Doğrusu, çöplükteyiz çöplükte olmasına da önce bunu fark etmemiz, ardından da ne yapacağımıza karar vermemiz gerekiyor. Öyle değil mi?... “Birbirimizi yiyip duracak mıyız?” yoksa “kafamızı kaldırıp yıldızlara mı bakacağız?” “Çöplüğün içinde olduğumuzu,” “sonsuz boşlukta birer toz zerresinden ibaret olduğumuzu,” “birbirimizi yiyip durduğumuzu,” ama “kavgasız gürültüsüz yaşamamın” da mümkün olduğunu yalnız kendi kendimize mi söyleyeceğiz? “Kaldır kafanı da bi yıldızlara bak” demeden önce aklımızdan geçenleri sevdiklerimizden, karşımızdakilerden esirgeyecek miyiz? Esirgersek, birbirimizi nasıl anlayacağız, “kavgasız gürültüsüz yaşamak” nasıl mümkün olacak?
Haftaya devam etmek umuduyla…