Vakti zamanında bir adam iş yerinden evine döner. Akşam yemeğini yer, biraz da yorgun olması nedeniyle yatsı namazını kılar ve yatağına yatıp istirahata çekilir.

Uykusunda şöyle bir rüya görür. Kendisine mahkemeden bir davetiye (celp) gelir. Şu gün şu saatte mahkemeye gelmesi istenmektedir.

Hayatı boyu hiçbir zaman mahkeme ile işi olmadığından telaşlanır, çok sevdiği dostuna gider ve derki “Bana mahkemeden bir davetiye geldi. Mahkemeye beraber gidelim diye ısrar eder.

O çok sevdiği dostu kendisini dinler ve derki “Beni bu hususta mazur gör, bana küsme ben gelemem” der.

Ondan ayrılır başka bir dostuna varır. Durumu anlatır ve behamaal beraber gitmesi için yalvarır.

O dostu da yalvarıp yakarmasına bakar, peki seni kırmayayım geleyim ama ben seninle ancak mahkemenin kapısına kadar gelirim, bana kızma ben kapıdan içeri giremem der.

Adamda daha fazla ısrar etmez, razı olur ve mahkemeye giderler. O dostu da kapıda bırakıp kaçar.

Adam da üzülerek korka korka mahkemenin kapısından içeri girer. Ama orada çok uzaktan tanıdığı biri ile karşılaşır. Fakat bu uzaktan tanıdığı öbürlerine benzemez. Kendisine çok yakınlık gösterir içeriyi aydınlatır, hoş geldin der. Bir istek ve emrinin olup olmadığını sorar.

Çok yakın dostlarından görmediği ilgiyi bu uzaktan tanıdığı birinden görmesi adamı heyecanlandırır ve bu heyecan neticesinde derin uykudan uyanır. Bu görmüş olduğu rüyayı tanımış olduğu büyük bir zata yorumlaması için anlatır.

Rüyayı dinleyen, o büyük zat yorumu şöyle yapar.

Sevgili dostum bu rüya senin ölümünün yakın olduğunu açık açık gösteriyor. Davet edildiğin mahkeme senin kabrindir.

Hemen yardımını isteyip çok sevdiğin birinci dostun malındır, ölüm geldiğinde o malın sana hiçbir faydası olmaz. Çünkü o mal artık senin değil mirasçılarınındır.

Seni mahkeme kapısına kadar götürüp ayrılanlar ise, senin yakınların çocukların eşin ve dostundur. Onlar seni kabrine kadar götürürler ve seni orada yalnız bırakıp dönerler.

Mahkemede karşılaştığın o uzaktan bildiğin dost ise karşılığını yalnızca Allah zül celal hazretlerinden beklediğin iyiliklerin, hayır ve hasenatındır. İşte senin hakiki dostların onlardır. Sen bu gerçek dostlarını çoğaltmaya bak.

Allah cümlemize o gerçek hakiki dostlarımızı artırmayı nasip ve müyesser eylesin. Amin. Saygılarımla. Kenan Göksu