Sayın Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan dindar bir gençlik yetiştireceğiz diyor. Bu söz kulağa çok güzel geliyor. Çünkü çok şükür Türkiye Cumhuriyeti’nin nüfusunun yüzde doksan dokuzu Müslüman ve dindar bir kesim. O nedenle kulağa hoş geliyor. Bu nüfusun geriye kalan yüzde biri ise, Yahudi, Hıristiyan ve diğer dinlere tabi olan vatandaşlarımız değil mi? Ana Müslüman, baba Müslüman ve tabi ki onlardan doğanlarda ham dolsun Müslüman ve dindar değil mi?

Her dinin kendine göre dindar bir gençliği vardır öyle bir devlet düşünün ki nüfusunun yüzde otuzu Müslüman yüzde otuzu Hıristiyan yüzde otuzu Yahudi ve yüzde on ise diğer dinlerden bu toplulukların her biri kendi dinlerine göre dindar bir gençlik ve gelecek yetiştirmeye gayret eder. Bu normal bir olaydır. Ama bize gelince ham dolsun nüfusumuzun yüzde doksan dokuzu Müslüman olduğuna göre nasıl dindar bir gençlik yetiştireceğiz işte buna akıl erdiremiyoruz.

Sayın başbakanımız her halde yüzde doksan dokuzdan geriye kalan gençlik için bu kelimeyi kullanıyordur her halde bizlerinde temennisi ülkemizde yaşayan herkesin Müslüman ve dindar bir gençliğimize sahip olmak değil mi?

Dindarlık sadece Müslümanlıkta değil her dinde kendilerine göre dindarlık vardır. Bizler kendi çocuklarımızı ve nesillerimizi kendi dinimizi ve inanışımıza göre yani İslam dini ve geleneklerine göre dindar ve dürüst vatanına ve milletine sahip çıkan bir nesil yetiştirdiğimiz için mutluyuz bu iyi niyetler ve temennilerle saygılar sunarım.