İsa’nın doğumundan altı asır önce İranlılarla Yunanlar arasında devam eden harplerde, Yunanlılar karada harbe yanaşmayıp, harbi denizde yapmak istiyorlardı.
Atinalı General Temis Tokles Yunan donanmasını hazırlayıp Salamis adası önünde İranlılarla bir deniz harbi yamayı daha uygun bulup müttefikleri olan Ispartalıları da ikna etmeye çalışıyorlardı. Tabi başkomutan da Ispartalı amiral (Örpiyat) bu görüşte değildi ve karada savaşmayı kendine göre uygun buluyordu.
Nihayet Salamis adası önünde bir gemi içerisinde kurulan harp meclisinde, Atinalı ve Ispartalı generaller bir araya varmak üzere toplanırlar. Atinalı General Temis Tokles kararında ısrar ediyordu. Fakat bu kararda olmayan Ispartalı başkomutan amiral (Örpiyat) Temis Tokles’in ısrarına o kadar sinirlendi ki, öfkesini yenemeyerek elindeki bastonu ile Atinalı general Temis Tokles’e vurmak için üzerine yürüdü. Fakat Temis Tokles kaçmadı ve 2500 yılı açmış bir zamandır meşhur olan şu cevabı verdi.
“ Vur, fakat dinle.” Temis Tokles’in dediği oldu ve İranlılar ağır bir yenilgiye uğrattılar ve daha önce İranlıların almış olduğu yerleri tekrar aldılar.
Tabi bu zafere şımaran Temis Tokles kendi menfaati ve kendi hakimiyetini sürdürmek için müttefikleri ve dostları olan Ispartalıları bir gece ani baskınla bütün gemileri ile beraber imha etmiş ve hakimiyeti Atinalılara mal etmiştir.
Saygı değer okurlarım; bir insanın bir olayda haklılığı, her olayda da haklılığı manasına gelmez ki tıpkı Temis Tokles’in olayında olduğu gibi cesarette ve fazilette kendini kabul ettiren bir devlet adamı güçlülüğüne güvenip de hak ve adaletten ayrılırsa, ona duyulan güveni ne yazık ki kaybetmiş olur.
Bir gecede binbaşılıktan paşalığa terfi eden Enver Bey Erzurum’da Ordu/Sarıkamış harekatına bu kış şartlarına uygun değildir deyip ve askerin ayağında çarık var deyip karşı çıkan 3. ordu komutanı Hasan İzzet Paşa’yı hemen azmetmiş ve hemen ordunun başına geçerek o ağır şartlarla Ruslara karşı taarruza kalkmıştır. Enver aşa 1 gecede 90 bin askerin donmasına neden olmuştur.
Büyük bir zat der ki(“İğne ile dağları kazarak yerinden çıkarıp koparmak, gönüllerden kibir ve gururu çıkartmaktan daha kolaydır.”) yazıma Yunus’un bir deyimi ile son veriyorum.
“kendi özün beğenenler asi olur
Asi kullar çalabın nesi olur?”
Not: Çalap Allah demektir
Saygılarımla
KENAN GÖKSU