ADIYAMAN (PHA) - Bunlardan biri de, Adıyaman Merkez’de faaliyet gösteren ve 170 bini aşkın kitap arşiviyle Güneydoğu’nun en büyük sahaflarından biri haline gelen Beyazıt Sahaf. Sahafın yöneticisi, aynı zamanda eğitimci olan İlyas Çetinkaya, Perre Haber Ajansı’na verdiği röportajda mesleğin tarihçesinden günümüzdeki anlamına, sahaf kültürünün işlevinden gençliğe mesajlara kadar pek çok konuda açıklamalarda bulundu.
“Sahaflık bir meslekten öte, kültürel hafızadır”
İlyas Çetinkaya sahaflığın yalnızca ikinci el kitap satışıyla sınırlı bir faaliyet olmadığını belirterek, sahaflığın tarihine şöyle ışık tuttu:
“Ortaçağ İslam dünyasında ‘verrak’, Osmanlı’da ise yazılı metinleri kopyalayan kişiler olarak adlandırılır sahaflar. Günümüzde sahaflar; nadir, ikinci el, akademik, kültürel ve kaynak kitapların yer aldığı kültürel merkezlerdir. İnsanlar buraya yalnızca kitap almaya değil, havasını solumaya da gelir. İlk kez gelenlerin söylediği şey şudur: ‘Burası kitap kokuyor.’”
“Beyazıt Sahaf, Mahmut Kara’nın kültür mirasıdır”
Sahafın kuruluşuna da değinen Çetinkaya, bu mekânın 15 yıl önce İstanbul’dan Adıyaman’a gelen Merhum Mahmut Kara tarafından kurulduğunu ifade etti. Kara’nın yaklaşık 10 bin kitapla başladığı serüvenin bugün 170 bini aşkın esere ulaştığını belirten Çetinkaya, “Kendisini 7 ay önce kaybettik. Mahmut Kara, depremden önce ve sonra Adıyaman’a umut olmuştu. Şimdi biz onun bıraktığı kültür ışığını yaşatmaya çalışıyoruz” dedi.
“Burada kültür var, ekonomik kolaylık var, değişim imkânı var”
“Bizim niyetimiz Mahmut Kara’nın da dediği gibi: ‘Çok kişinin, çok ucuza çok kitap okumasını sağlamak.’ Fiyatlarımız piyasanın yarısı kadar. Ayrıca kitap değişim sistemi de uyguluyoruz. Bu da bizi tercih sebebi yapıyor.”
“170 bin kitap, bilgisayar olmadan akılda tutuluyor”
Sahafın dikkat çeken bir diğer yönü ise, hiçbir dijital sistem kullanılmadan 170 bin kitabın kategorize edilmesi ve hafızada tutulması. Bu konuda da açıklamalarda bulunan Çetinkaya, kitap okumanın sağladığı zihinsel gelişimi şöyle anlattı:
“Bilgisayarımız yok. Hepsi hafızamızda. Çünkü kitap okudukça hem bakış açınız, hem de fotografik hafızanız gelişiyor. Her kitabın türüne, yaş grubuna ve içeriğine göre ayrıldığı bir sistematik geliştirdik. Her kitabın bir yeri var.”
“LGS’den yüksek lisansa kadar her düzeyde kitap var”
Çetinkaya, ilkokuldan üniversiteye, KPSS, YKS gibi sınavlara hazırlanan öğrencilerden akademik araştırma yapanlara kadar geniş bir okuyucu kitlesine hitap ettiklerini belirtti. Dijitalleşmenin etkisine rağmen kitapların yerinin hâlâ doldurulamadığını da şu sözlerle ifade etti:
“Teknolojinin şarjı biter ama kitabınki bitmez. Kitap hâlâ en sağlam bilgi kaynağıdır.”
“Adres kolay: Gözde Hastanesi'nin arkası, Adliye'nin karşısı”
Adıyamanlı kitapseverler için adres tarifini de paylaşan Çetinkaya, “Eski Orman Binası’nın arkası, depremde yıkılan Gözde Hastanesi’nin hemen arkası, Adliye’nin karşısı” diyerek Beyazıt Sahaf’a ulaşmanın kolay olduğunu vurguladı. Son olarak şu çağrıyı yaptı:
“Bizden kitap almak zorunda değilsiniz, ama mutlaka kitap okuyun. Kitapla kalın.”
Beyazıt Sahaf, yalnızca Adıyaman’ın değil, bölgenin kültürel belleğini diri tutan bir merkez olmaya devam ediyor. Kitap raflarının arasında Mahmut Kara’nın mirası, İlyas Çetinkaya’nın hafızası ve Adıyaman’ın kültürel geleceği birlikte yaşatılıyor.
Kaynak : PHA