Evet, saygıdeğer okurlarım. Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyuruyor; "Kadınlara iyi davranın. Zira kadın bir eyeği kemiğinden yaratılmıştır. Eyeği kemiğinin en eğri yeri yukarı kısmıdır. Onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Kendi haline bırakırsan eğri halde kalır. Öyle ise kadınlara iyi davranın." Buhari Nikah 79.

Amr İbnun Ahvas R.A. anlatıyor. Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz buyurdular ki; "Kadınlara iyi davranın. Çünkü onlar sizin yanınızda esirler gibidirler. Onlara iyi davranmaktan başka bir hakkınız yok. Yeter ki onlar açık bir çirkinlik işlemesinler. Eğer işlerlerse yatakta yalnız bırakın ve şiddetli olmayacak şekilde ikaz edin. Size itaat ederlerse haklarında aşırı gitmeye bahane aramayın. Bilirsiniz kadınlarınız üzerinde hakkınız var. Kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakkı vardır. Onlar üzerindeki hakkınız, yatağınızı istemediklerinize çiğnetmemeleridir. İstemediklerinizi evlerinize almamalarıdır. Bilesiniz onların sizin üzerinizdeki hakları onlara giyecek ve yiyeceklerinde iyi davranmanızdır." Tirmizi Tevsir.

Yine Hakim İbn-i Muaviye babası Muaviye R.A. dan anlatıyor. Ey allah'ın Resulü dedim. Bizden her biri üzerinde hanımının hakkı vardır. Kendin yiyince ona da yedirmen, giydiğin zaman ona da giydirmen, yüzüne vurmaman, çirkin görmemen, evin içi hariç onu terk etmemen." Ebu Davut Nikah 42.

Yine Ümmü Seleme R.A. anlatıyor. Resulullah (S.A.V.) Efendimiz buyurdular ki; "Hangi kadın kocası kendisinden razı olarak vefat ederse Cennet'e girer." Tirmizi Rada 10.

 Yine Ebu Hureyre anlatıyor. Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz buyurdu ki; "Nefsim kudret elinde olan zatı Zülcelal'a yemin ederim, bir erkek hanımını yatağa davet ettiğinde, kadın imtina edip gelmezse, kosacı ondan razı oluncaya kadar semada olan melekler ona gadab ederler. Başka bir rivayette, kadın küskünlükle kocasının yatağından ayrı olarak sabahlarsa, melekler onu lanetler." demiştir. Buhari Nikah 85.

Yine Ebu Hureyre anlatıyor ki, Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimize, hangi kadın daha hayırlıdır diye sorulduğunda, şöyle cevaplamıştır; "Kadınlarınızın hayırlısı kocası yüzüne baktığı zaman onu sevindiren, emrettiği zaman emirlerine uyup itaat eden, ayrıldığı vakit malını ve iffetini koruyandır." diye cevaplamıştır. Nesai Nikah 14.

Hz. Aişe Validemiz R.A. anlatıyor. Resulullah (S.A.V.) Efendimiz buyurdular ki; "Eğer bir kimsenin bir başkasına secde etmesini emretseydim, kadına kocasına secde etmesini emrederdim ve eğer bir erkek karısına kırmızı bir dağdan siyah bir dağa taş taşımayı emretseydi, uygun olan kadının bu emri yerine getirmesidir." Buhari.

Yine Ebu Said R.A. anlatıyor ki, Sapvan İbn-i Muattal R.A. Hazretleri hanımı yanında olarak Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimizin yanına geldiler. Kadın kocasının yanında şöyle şikayette bulundu; "Ey Allah'ın Resulü. Kocam namaz kıldığım zaman beni dövüyor, oruç tuttuğum zaman da orucumu bozduruyor. Güneş doğuncaya kadar da sabah namazı kılmıyor" diye şikayette bulundu. Resulullah Efendimiz kadının bu şikayetleri hakkında Sapvan'a sordu. Kadının kocası olan Sapvan şöyle cevapladı; "Ey Allah'ın Resulü. Namaz kıldığım zaman dövüyor sözüne gelince, o bir rekatta uzun 2 sure okuyor. Halbuki ben bunu yasakladım dedi. Resulullah kadına insanlara tek surenin okunması yeterlidir buyurdu.

Sapvan devam etti; "Oruç tuttuğum zaman bozduruyor sözüne gelince, hanımım oruç tutup duruyor. Yani nafile oruca devam ediyor. Ben ise gencim. Hep sabredemiyorum dedi. Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz de bir kadın kocasının izni olmadan nafile oruç tutamaz dedi.

Sapvan devamla; "Güneş doğuncaya kadar sabah namazı kılmadığım sözüne gelince, biz gece çalışan bir aileyiz. Bunu herkes biliyor. Geç vakte yakın yattığım için güneş doğuncaya kadar uyanamıyorum ve ancak uyanınca ilk işim namazımı kılmak oluyor açıklamasını yapınca, Resulullah (S.A.V.) Efendimizde; "Ey Sapvan. Uyanınca namazını kıl" buyurdular. Ebu Davut Savm 74.

Saygılarımla.