Siyasi görüşümüz, Dünya'ya bakış açımız, ideolojik fikrimiz, dini inancımız, toplumsal konumumuz ne olursa olsun; Fikir, düşünce ve inançlarımıza ters olduğuna inandığımız konuları da ilgi alanımıza almak ve dinlemek gerekir diye düşünüyorum...

Düşünce dünyamıza ve felsefi bakışımıza ters düşen ve karşıt görüş diye tanımladığımız fikirlerdende mutlaka birşeyler öğrenmek gerekir..
Dünyada farklılık ve çeşitlilik sadece fikir ve düşünce dünyasının sorunu değil, hatta sorunu olmamalıdır.Aşık Veysel:" KURT, KUZU İLE GEZERDİ FİKİR BAŞKA BAŞKA OLMASA " diyerek, aslında bütün fikirleri doğal bir düzeye indirgeyip saygı duymamız gerektiğini, ancak kimin hangi fikir ile ne amaçladıklarını da bilmemiz gerektiğini vurgulayan bir deyişi ile herkesin kulağına küpe olacak bir dize, özdeyiş ortaya koymuştur. 
Fikirlerin ayrı ayrı olmasını faydalı bir konuma getirip "KİM OKURDU KİM YAZARDI, BU DÜĞÜMÜ KİM ÇÖZERDİ " diyerek te : Büyük Şair Aşık Veysel çözümü de okumakta bulmuştur. Şimdi gelelim Bilimsel konuya: Anlamak ve doğruyu bulmanın tek yolu okumak ve araştırmaktır. Pozitif düşünce dünyasında araştırmak, sürekli bilimle iç içe olmakla eş değerdedir. 
Değişik düşünce dünyalarını tanıyan insanlar daha ılımlı daha olumlu düşünce ve yaklaşıma sahip olur. Kişi ve toplum yapısına uyum sağlamak, olumlu ilişki ve düşünce paylaşımı için en geçerli nedendir. Bilinç içerisinde hareket etmek  için bir bilgi birikimine ihtiyaç vardır. 
Bilim, zaten insanoğlunun kendisini, çevresini ve Dünya'mızın yapısını tanıma arzusunu ortaya koyar. İnsanlığın var oluşundan itibaren, gökyüzünün derin maviliklerinden süzülüp gelen,kayan yıldızlar, göktaşları, Dünya'mızın uydusu olan Ay' ın gece gümüş beyazlığındaki ışıklı ve Dünya'daki varlıklara gülümseyen değişik görünümleri, çakan şimşekler ve düşen yıldırımlar, deniz ve okyanus derinliklerindeki keşfedilmeyi bekleyen bilinmezlikler...İnsanoğlunun zihninde ayrı bir merak uyandırmıştır. Bu merak insanları hep neden sorusunun cevabını aramaya itmiştir. 
Bilimsel anlamda Ülkelerin teknolojik gelişmelerinin yegane temeli; Bilimsel Araştırma ve ilim ile pozitif eğitim alan toplum olarak kalkınma seviyesini en üst seviyede tutmaktır.
Bilimin amacı; İnsanoğlunun öğrenme içgüdüsü ve merakı ile birlikte ortaya çıkmıştır. Değişik çağ ve evrelerle bugün kü Dijital ve yapay zeka teknolojilerinin hızla yaşamın her alanında görüldüğü bir seviyede bulunmaktadır.
Artık uzay madenciliği ve uzayda yaşam ile birlikte robotik bir Dünya yapısına doğru hızla ilerliyoruz...Ulus olarak bu çağın gerisinde kalmamak için; Bilimle tekniği kaynaştırıp, ağır sanayimizi, Dijital teknoloji ve mikro chiplerle bağdaştırıp mucizeler yaratma peşinde olmamız gerekir...
Günümüzde insanların çok değişik ihtiyaçları pek tabidirki ancak bilimin ve tekniğin öncü gücü ile yapılmaktadır.Yurdumuzun zengin yer altı ve yer üstü zenginliklerini, Dünya'daki Kartel Şirketlere işletim hakkı verip oradan gelecek çok düşük gelirlerle sağlayamayız. 
Bilim ve teknolojiye önem veren, okul ve Üniversitelerinde  öncelikli  bu eğitim programlarını uygulayan insanlar ve ülkeler hep söz ,yetki ve otoritenin sahibi olacaktır. 
Günlük hayatımızda kullandığımız hemen hemen herşey bilimin bir armağanıdır. 
Uzay çağının en büyük başarısı nedir diye kendimize sorduğumuzda ise aklımıza gelecek ilk şey Dünya'mızın teknolojik olarak hangi seviyede olduğunu görmekten geçer...
Pozitif bilimlerin insanlığa kazandırdığı keşifler ve icatlar, insanoğlunun rahat ve konforunu sürekli artıracaktır. 
Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının hepside bu konforu hak edecek çaba ve gayretle, Ulusumuzu daha daha ileriye taşıma gayretini ortaya koyacak sürekli bir eğitim ve bilinç içinde bulunup bizleri medeniyetin doruğuna taşıyacaktır....