Bazı kesimler Sayın İsmet İnönü ve arkadaşlarını genç kuşaklara çeşitli nedenlerle ve zaman, zaman onlar hakkında karalayıcı ve kötüleyici haberler ve yaza sözlerle tanıtmak istiyorlar. Tarih bilgisi olanlar ve eski kuşaklar bunlara gülüp geçiyor ama tarih bilgisi olmayan genç kuşaklar ise devlete hizmet etmiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve kurtarıcısı olan bunların kin beslemek için teşvik ediliyorlar. Hatta vatan haini imiş gibi görüyorlar.

Sayın Başbakanımız gurup toplantısında zamanın Cumhurbaşkanı olan Sayın İsmet İnönü’nün 1940 yılında Alman devlet Başkanının yaş günü kutlamasına çektiği telgrafı göstererek hem şahsını hem de partisi olan CHP’yi faşistlikle yani Hitler yanlısı olarak tanıttı. O Hitler ki ikinci cihan savaşını çıkarmış Avrupa’yı baştanbaşa işgal etmiş komşu ülkelerimizi bir gün içinde yerle bir etmiş ve sınırlarımıza dayanmış bir diktatör idi. Ama Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk vatandaşlarına diş geçirememiştir. Nedeni Cumhurbaşkanımız Sayın İsmet İnönü’nün zekâsı ve askerliğini çok iyi bildiği için Türkiye’ye saldırmamıştır.

Türkiye etrafında ateş yanmasına rağmen ikinci dünya savaşına girmemiş ama her an girebilir diyerek gerekli tedbirleri almıştır. Örneğin askerlik süresini 4,5 (dört buçuk) yıla çıkartmış. Yedek askerleri askere almış mecburen tasarruf yapmak zorunda kalmış ve ekmek karneye bağlanmış. Askeri garnizonlar askere yetmediği için çeşitli yerlerde devlet daireleri ve camileri askere kışla olarak tahsis etmiştir. İşte bu halleri bazı kesim ve siyasi partiler istismar ederek bunun sebebi Sayın İsmet İnönü ve CHP diyerek bu olaylarla siyaset yapmışlardır. Sayın İsmet İnönü’ye gençlerden birisi “bize ekmeği karne ile verdirdin” deyince İnönü “evladım belki sen ekmek alamamış olabilirsin yani ekmeksiz kalmış olabilirsin ama ben seni babasız bırakmadım” demiştir. Ne güzel bir söz Allah bizlere bir daha böyle günler göstermesin. Öyle bir durum şimdi de olsa başta bulunan hükümetlerimizde her halde bunları uygulamak zorunda kalırlar.

İkinci cihan savaşında her iki tarafta Türkiye’ye bel bağlamış ve o günün Cumhurbaşkanı ile Sayın İnönü ile anlaşmalar imzalamıştır. Ve yine Sayın İnönü’nün derin zekâsı ve askeri bilgileri neticesinde savaşa girmeyerek Türkiye’yi o zalimlerin ellerinden kurtarmıştır.

Neymiş Sayın İnönü Hitler’in doğum gününü telgrafla kutlamış. Şimdi ki yetkililer nice, nice diktatörlerin ayağına giderek sarmaş dolaş olmuşlar ve onların bellerini sıvamışlar. Bunları hiçbir kimse siyasi bir konu etmemeli. Eğer ülkemizin ve devletimizin yararına bir durum varsa bunlar normal olarak olur. Ama bunları kötü niyetli kişiler siyasi bir manevra ve oy için kullanırlarsa hiçte iyi olmaz. Sonra geçmişe değil de geleceğe bakalım. Türkiye’nin geleceğini vatandaşın sıkıntılarını düşünüp çareler arayalım. Doğal gaza %20 (yüzde yirmi) zam yapmak neden gerekiyorsa ekmeğin karne ile caminin kışla olması da o derece gereklidir herhalde. Saygılarımla.