Ali Erdoğan

Kızılay Besni Şube Başkanı

Ülkelerin huzur,mesut ve bahtiyar hatta güçlü olması için ilim ve sanata ihtiyacı vardır. Maziyi paylaşacak olursak, bir çok el sanatların, var olduğunu söylüyoruz. İlçemiz Besni’de dokumacı, tabakana, yemenici, bakırcı, çilingir ve terzilik gibi zanaatlar revaçtaydı.

Her meslek sahiplerinin yanında, 5’den fazla çırakla başlayan, kalfa, sonunda usta olarak hayata atılır. Kendi aile fertlerine olduğu gibi ülke ekonomisine katkı sağlanırdı. Okulların yaygınlaşması çağın teknolojisi nedeniyle her meslek dalının fabrikasyon oluşumuna neden olmuştur. El sanatlarının da rekabet gücü olamayınca bu meslekler bir, bir yok olmaya başlamıştır. 1961-1962 yıllarında CHP Malatya Milletvekili Nüvit Yetkin Besni’ye gelmişti. Nedim’in kahvesinin arka tarafındaki kulüpte bir konuşma yapacaktı. Bir arkadaşla birlikte lise isteyelim dedik. O, konuşurken bir fırsatını bulup, Besni’ye lise istiyoruz dedim. O, bize bir liseden daha çok bir meslek lisesinin faydalarını 5 dakika boyunca bize anlattı. Ne var ki bir ihtiras uğruna meslek liselerine uygulanan kat sayı engeli, meslek lise mezunlarının üniversiteye girişini engelledi.

Okullarda öğrenci sayısı %90 azaldı. Bunların içinde İmam Hatip Liseleri de vardı. Oysa, bu okulda da müspet ilim ve manevi ilim bir arada öğretiliyordu. Bununla da kalınmadı, 1400 yıldan beri günümüze kadar ezberlenerek gelen kuran %98 Müslüman olan ülkemizin çocuklarına 18 yaşını bitirmeden kuran öğrenim yasağı getirildi. Bu dayatmacı zihniyet bir şekilde uygulanmaya konuldu. Kimse de sesini çıkartamadı. Halk sindirilmiş ve çaresizlik içindeydi. İmam Hatip Liseleri de bir ihtiyaçtan doğmuştu. Bir hadiseyi de yine sizlerle paylaşmak isterim. Çerçi merkebine yüklediği eşyaları köylere satmaya çıkar. Uğradığı bir köyde cenaze olur. Çerçinin sakalı da olduğundan cenaze namazının kıldırılmasını isterler. Çerçi hoca, cenazenin önünde iki rekat namaz kılar. Arkadan biri hoca cenaze namazında çökertmezler mi? der. Çerçi hoca bu neden öldü diye sorar, derler ki; yılan soktu da öldü. Çerçi, yılan sokup da ölenin cenaze namazında çökertirler der.

Bugün fabrikalarda kalifiye ir işçi bulunmuyorsa, bu meslek liselerinin önünün kapanmasından dolayıdır. 3 yaşında anaokuluna çocuklarımızı gönderiyoruz da benzeri bir eğitim için 5 yaşında göndermemizin ne mahsuru var. Çağın elzemle getirilmek istenen motorundan uçağından ve silahını üretmekten ülkemiz için ne kadar faydalı olacağını da bir düşünmek lazım. İmam Hatip Liselerinden mezun olup üniversiteyi de kazanıyorsa bunun kime ne zararı var. Bir, baskı ve dayatmacı zihniyeti, hele, hele TBMM’de kürsü önünü kapatıp” biz bu yasayı çıkartmayız” demenin ne anlama geldiğini iyice bir düşünmek gerekir. Bu yasanın çıkmasıyla bir hakikat daha tecelli edecektir. Kalın sağlıcakla.