Tarihi mekanlar temizlendi Tarihi mekanlar temizlendi

Chatbotların (sohbet robotu), çocukların sorunlarına çözüm üretebileceği gibi bazı endişelere de dikkat çeken Prof. Dr. Dilci, "Çocukların yapay zekâya maruz kalmaları durumunda; çocukların sorularına ve konuşmalarına yanıt vererek onların dil becerilerinin gelişmesine katkıda bulunabilir. Bu tür programlar, kelime hazinesini genişletebilir, doğru cümle yapısı ve dilbilgisi kurallarını öğretebilir. Ancak, sosyal etkileşimlerinin azalmasına neden olabilir. Çocuklar, chatbotlarla sürekli konuşmaya başlayabilir ve gerçek insanlarla etkileşim kurmaktan uzaklaşabilir. Bu, sosyal becerilerinin ve empati kabiliyetlerinin gelişimini olumsuz etkileyebilir" ifadelerini kullandı.

"Çocukları düşünce veya inanç sistemlerine yönlendirebilir"

Bilgi yanlışlıkları ve manipülasyon konusuna da vurgu yapan Dilci, "Chatbotlar, yanlış ve yanıltıcı bilgiler verme potansiyeline sahiptir. Çocuklar, bu programlardan yanlış veya yanıltıcı bilgiler alabileceği için güvenilirlik sorunları yaşayabilir. Ayrıca, bu programlar, çocukları farkında olmadan belirli bir düşünce veya inanç sistemine yönlendirebilir, bu da düşünce özgürlüğünü ve özgün düşünmeyi kısıtlayabilir" dedi.

"Yapay zekâ programlarının çocuklarla etkileşimi sırasında, kişisel bilgilerini paylaşma ihtimali vardır" diyen Dilci, gizlilik ve güvenlik risklerine değindi: "Çocuklar, bu tür programlarla yaptıkları konuşmaların kaydedilebileceğinin farkında olmayabilir veya kişisel bilgilerini vermekten kaçınma becerisine sahip olmayabilir. Bu da onları siber güvenlik ve gizlilik risklerine maruz bırakabilir. Chatbotlar, çocukların bağımlılığını tetikleyebilir. Sürekli bir konuşma ortağı ve yanıtlayıcı bulundurma imkânı sunan yapay zekâ programları, çocukların bu programlara aşırı bağımlı olmasına neden olabilir. Bu da, gerçek insanlarla etkileşim kurmaktan uzaklaşmalarına, dikkat eksikliğine veya sosyal izolasyona yol açabilir."