8 yaşında iken annesi ölüp kimseleri de olmayınca cephede olan babası 70. Alay Kumandanı Hafız Halit Bey’in yanında yani babasının yanında cephededir.

Bugün saygıdeğer okurlarıma gerçek bir çocuğun fedakarhane hikayesini ve bizzat Büyük Millet Meclisi’nin (30 Ocak 1337 Miladi 1921 tarihli) 140. Toplantı tutanaklarından durumu dinleyelim. O gün Bursa Mebusu Operatör Emin Bey’in şu önergesi okundu:

Türkiye Büyük Millet Meclisi yüksek reisliğine muhtelif harp cephelerinde bilhassa Kedos ve İnönü Meydan muharebelerinde çarpışmalara iştirak ve her an hatta zabitlere (subaylara) gayret eden 70. Alay Kumandanı Hafız Halit Bey’in kızı 12 yaşlarında Nezahat Hanım’a ilk istiklal madalyasının verilmesini ve bu teklifimin umumi heyetin tasdikine arz edilmesini rica ederim. 30 kanunisane Ocak 1337-1921

Bursa Mebusu Operatör Emin Bey yine kürsüdedir. Efendiler, bu Nezahat Hanım denilen küçük hanım küçük yaşında 8 yaşında öksüz kalmış. Babasının da başka kimsesi olmadığı için, babasının kucağına düşmüş ve umumi harpte muhtelif cephelerde bu çocuk harp içinde büyümüştür. Hafız Halit Bey denilen zat’ta gayet kahraman bir kumandanımızdır. O kahramana layık bir çocuktur. O çocuk kendi eliyle 100 den fazla düşman öldürmüştür. Ne zaman bir neferin bir zabitin (subay) sarsıldığını görse hemen yanına koşar, hadi beraber çarpışalım der onunla beraber çarpışır. Babasında ufak bir çekinme görse hemen babasına koşar aman baba hiç üzülme annem öldü, ama seni de vururlarsa ben yetim kalmam, bana millet bakar haydi babacığım diyerek bu suretle teşvik eder ve kim bir parça sarsılsa Nezahat Hanım mutlaka onun yakasına yapışır.

Bu çocuk herhalde mükafatlandırılmalıdır. İlk İstiklal madalyasını bu çocuğa verirsek büyük bir kadirbilirlik gösteririz. Onu arz edeyim bütün askerlerimiz buna Türk Jandarkı namını vermişlerdir.

Hamdi Namık Bey İzmit Mebusu hitabında; “Efendim Emin Bey kardeşimizin buyurdukları Halit Bey ile kızını bendeniz de tanırım. Gerçekten böyledir. Türklerin bir Jandarkı addolunabilir. Yalnız bendeniz diyorum ki çok kıymetli saydığımız istiklal madalyalarını Yunan madalyalarına benzetmemek için 12 yaşında bir çocuğa verilmesini uygun görmüyorum. Bendeniz uygunsa Büyük Millet Meclisi namına bu kızın büyüdüğü zaman cihazını temin edecek bir hediye takdim edelim. (Hay hay sesleri)

Tunalı Hilmi Bey Bolu Mebusu hitabında; “Efendim, bendeniz ilk defa olarak Osmanlı tarihinde bir paşa hanımı görmek istiyorum. Kendisine miri miran (tuğgeneral) rütbesinin teklif ediyorum. Yalnız nişan değil, hem de o hanım kızımıza rütbe vermeliyiz.

Meclis bu kahraman kızı İstiklal madalyası verilmesi için incelemeler yapılmak üzere önergeyi başkanlık divanına veriyor.

Jandark bir Fransız kızı olup İngiliz Fransız savaşlarında henüz 16 yaşında Fransız ordusuna katılmış, İngilizlere karşı savaşlarda çok başarılı oluşu nedeniyle bütün Fransızların sevgisini kazanmış bir kahraman olarak geçtiği gibi, yaşadığı tarihte diğer Fransız kahramanlarından daha çok sevilip bilinmektedir. Ne yazık kı o yaşta büyük fedakarlık gösteren Hafız Halit Bey’in kızı bizim kahraman Türk kızı Nezahat Hanım hakkında biz de hiç bilinen vesika mevcut değildir. Allah taksiratını affetsin Mekanı Cennet olsun. Amin.

Aşağıda resmi ile beraber okuyucularıma Jandark’ın da kim olduğunu takdim ediyorum.

‘Jeanne d’Arc’(6 Ocak 1412-30 Mayıs 1431)(İngilizcede Joan of Arc. Türkçede bazen sadeleştirilerek Jan Dark şeklinde yazılır.) yüzyıl savaşları boyunca İngiltere’ye karşı ülkesi Fransa’ya memleketi Lorraine’deki cephelerden başlayarak manevi anlamda büyük destek olan ve sonradan ünü Fransa’nın dört bir yanına yayılmış bir Fransız Katolik azizesidir.

12 yaşındayken St. Catherine, St. Micheal’in ruhları ile önsezi yoluyla iletişime geçtiği söylenir. Bunun yanında tanrının ondan Fransa’yı kurtarmasını istediği de söylentiler arasındadır. Yaşadığı dönemde çok riskli bir karar olmasına rağmen 16 yaşında evinden ayrılmıştır. Savaşlarda Fransız ordusuna katılmış ve İngilizlere karşı savaşmıştır. Daha sonra onu esir alan İngilizler ona erkek giysisi giyip savaşan ve gaipten sesler duyan bir kâfir olduğunu öne sürerek onu henüz 19 yaşındayken Rouen kentinde diri diri yakarak öldürme kararı almışlardır. Ölümünden 490 yıl sonra yani 1931’de öldürme kararını veren aynı kilise tarafından azize ilan edilmiştir.

Ölmeden önce ve öldükten sonra adını korumak için görülmüş tüm mahkeme kayıtları bugün Fransa milli kütüphanesinde saklanmaktadır. Yaşadığı tarihteki diğer kişiler ile kıyaslandığında hakkında en çok şey bilinen kişilerden biridir. Jan Dark bugün Fransa’nın en önemli azizelerinden ve kutsal ikonlarındandır. Hayatı edebiyatta ve sinemada yoğun şekilde konu edilmiştir.