İSTANBUL (AA) - Sürat Lojistik, yapay zeka destekli rota planlama, akıllı dolap sistemleri ve intermodal taşımacılıkla operasyonlarını uçtan uca dijital ve izlenebilir hale getirdi.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, lojistik sektörü dijitalleşmenin etkisiyle büyük bir dönüşüm geçirirken, Sürat Lojistik de bu süreçte, yapay zeka destekli planlama, akıllı dolap sistemleri, intermodal taşımacılık ve sürdürülebilir lojistik çözümleriyle dijitalleşmeyi müşteri deneyimi ve sürdürülebilirlik ekseninde ele alıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Sürat Lojistik Genel Müdürü Tarkan Türkel, dijital dönüşümle rota planlamadan teslimat analizine kadar tüm sistemlerini veriyle yönettikleri bir modele geçtiklerini belirtti.
Türkel, sektörde rota planlama ve talep tahmin sistemi uygulamalarıyla öne çıktıklarını vurgulayarak, artık hangi gün, hangi bölgede, ne kadar taşıma yapılacağını algoritmaların önceden hesapladığını anlattı.
Operasyonlarının uçtan uca izlenebilir hale geldiğini aktaran Türkel, 'Müşterilerimizin gönderilerini anlık olarak takip edebiliyoruz. Rota planlama, yük optimizasyonu, filo takibi ve müşteri görünürlüğü artık tek bir platform üzerinden yönetiliyor. Bu sayede hem operasyonel hız kazandık hem de karar verme süreçlerimiz veriye dayalı hale geldi. Otomasyonla birlikte hata oranlarını düşürüp teslimat sürelerini kısalttık.' ifadelerini kullandı.
Sürat Lojistik'in gelecek yıla yönelik hedeflerine de değinen Türkel, şunları kaydetti:
'Bu hedefleri operasyonel kapasite artışı, dijitalleşme ve otomasyon, Avrupa'da doğrudan yapılanma, Intermodal hatların güçlendirilmesi, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik olarak sıralayabilirim. Bu başlıklarda önemli yatırımlarımız var. Özellikle dijitalleşme tarafında, rota planlamadan teslimat analizine kadar tüm sistemi veriyle yöneten bir modele geçiyoruz. Dijital ve otomasyon yatırımlarımız 2026'da sermaye planımızdaki en büyük paya sahip olacak. Intermodal ağımızı hızla genişletiyoruz.
Mikro-fulfillment merkezleri ile şehir içi teslimat hızını 2-4 saat aralığına indirmeyi hedefliyoruz. Dijitalleşme bizi sadece hızlandırmadı, görünür ve güvenilir hale getirdi. Artık yurt dışında bir müşteri, yükünün Türkiye'den çıkıp hangi dakikada teslim edildiğini sistemlerimizden anlık görebiliyor. Bu şeffaflık ve hız, güven yaratıyor. '48 saatte Avrupa teslim' hedefimiz sayesinde uluslararası arenada Türk lojistik sektörünün itibarı güçleniyor. Biz sadece taşımacılık yapmıyoruz, Türkiye'nin lojistik markasını dünyaya taşıyoruz.'
- 'Sezgiyle değil, sayılarla hareket ediyoruz'
Türkel, dijital dönüşümün sadece bir teknoloji yatırımı olmadığına işaret ederek, bu süreçlerin yeniden tasarımının, insan kaynağının dijitalleşme kültürüne adapte edilmesi anlamına da geldiğini aktardı.
Dijital dönüşümün asıl getirisinin verimlilik, hız ve müşteri memnuniyetinde yaşanan sıçrama olduğunun altını çizen Türkel, dijitalleşmeyi bir düşünme biçimi olarak tanımladıklarını ve tüm operasyon zincirlerini uçtan uca dijital ortama taşıdıklarını kaydetti.
Türkel, rota planlama, yük optimizasyonu, filo takibi ve müşteri görünürlüğünün artık tek bir platform üzerinden yönetildiğinin altını çizerek, 'Bu sayede hem operasyonel hız kazandık hem de karar verme süreçlerimiz veriye dayalı hale geldi. Otomasyonla birlikte hata oranlarını düşürüp teslimat sürelerini kısalttık. Veri analitiğiyle her gün milyonlarca satır operasyon verisini analiz ediyor, sezgiyle değil, sayılarla hareket ediyoruz. Sistemlerimiz sayesinde rotaları dinamik olarak yeniden planlayabiliyoruz.' değerlendirmelerinde bulundu.
Bu sayede trafik, hava durumu veya hat yoğunluğu gibi etkenlere göre sistemin kendini anlık güncellediğine işaret eden Türkel, ayrıca müşterilerinin gönderilerinin hangi aşamada olduğunu canlı olarak izleyebildiklerini ve şeffaflığın artık rekabet avantajlarının bir parçası olduğunu vurguladı.
- 'Çevresel etki performansı da takip edilebilecek'
Türkel, çalışmalarıyla yapay zekanın operasyonel kararları yönettiği bir model hedeflediklerine dikkati çekerek, böylece müşterilerin sadece teslimat değil, çevresel etki performansını da takip edebileceklerini ve dijitalleşmenin ikinci evresinde amacın, sürdürülebilirliği görünür hale getirmek olduğunu anlattı.
Gelecek beş yılda dönüşümün merkezinde veri ve yapay zekanın olacağını kaydeden Türkel, şu ifadeleri kullandı:
'Bugün yük taşımaktan çok, veriyi yönetmek önem kazanıyor. Biz de bunu yapıyoruz. İlk olarak artık tahmin, rota, kapasite, fiyatlama gibi karar süreçlerini algoritmalar destekliyor. İkinci olarak ise otomasyon ve 'mikro-fulfillment' merkezleri lojistiğin hız ve esneklik kabiliyetini belirleyecek. Üçüncü olarak da sürdürülebilirlik önemli. Bundan sonra karbon salımını ölçen, azaltan ve raporlayan şirketler tercih edilecek.
Biz bu üç alanda da hazırlığımızı çoktan yaptık, geleceği beklemiyoruz, biz onu inşa ediyoruz. Yapay zekayı özellikle rota optimizasyonu, yakıt tüketimi yönetimi ve talep tahminleme alanlarında aktif kullanıyoruz. Nesnelerin interneti (IoT) sensörleriyle araçlarımızın sıcaklık, konum, yakıt ve lastik verilerini anlık izliyoruz. Bu veriler sadece operasyonu değil, bakım planlamasını da akıllı hale getiriyor.'
            
            
                            
                            
                            



