Geçen yazımızda Somatoform bozukluklardan, Konversiyon bozukluğuna değinmiştik. Bu hafta ise yine Somatoform bozukluk çeşidi olan Somatizasyon bozukluğundan bahsedeceğiz. Somatizasyon bozukluğu, genellikle 30 yaşından önce başlar ve yıllarca değişik bedensel yakınmalarla devam eder gider. Süreğen bir hastalıktır, sık tekrarlayan, değişen ve ağrı ile karakterize olan bedensel belirtiler görülür. Genelde bu ağrıları açıklayacak bedensel bir hastalık bulunamaz. Hastanın yaşam öyküsünde benzer şikayetlerin sık sık tekrarladığı görülür.

Belirtileri Nelerdir?

Somatizasyon bozukluğu adı altında toplanan belirtiler şunlardır;

  • Kusma
  • Kol ve bacak ağrısı
  • Nefes darlığı
  • Karın ağrısı
  • Sırt ağrısı
  • Çarpıntı
  • Çift görme
  • Kas ağrısı
  • Eklem ağrısı
  • Bulantı
  • Bulanık görme
  • İdrar yapma güçlüğü
  • Karında şişkinlik hissi
  • İdrar yaparken ağrı duyma
  • Unutkanlık
  • Körlük
  • İshal
  • Baş ağrısı dışındaki bedenin herhangi bir yerinde ağrı duyma
  • Yutma güçlüğü
  • Bayılma
  • Ses kısıklığı
  • Sara benzeri nöbet geçirme
  • Göğüs ağrısı
  • Düzensiz adet görme (kadınlarda)
  • Gebelik boyunca kusma (kadınlarda)

Belirtiler genelde hastayı da rahatsız edici düzeydedir. Bu nedenle hastalar sıklıkla doktora başvururlar, değişik ağrı kesiciler kullanırlar ve genelde yaşam tarzlarını da hastalığa göre değiştirirler. Ayrıca ağrı dışında mide-bağırsak hareketlerinde bozulmadan bulantı kusma ve ishale varan belirtiler sıkça görünür. Ancak burada görülen belirtilerin zannedildiğinin aksine amaçlı olarak ortaya çıkarılmadığının bilinmesi gerekir. Amaçlı olarak belirtileri çıkaranlar kişiler somatizasyon bozukluğu tanısını almazlar. Somatizasyon bozukluğunda yaşanan bu bedensel yakınmalar bilinen herhangi bir tıbbi duruma bağlı değildir. Yani bu şikâyetlerle başvurulan hekimler belirtilerin ardında herhangi bir hastalık bulamamaktadırlar.

Somatizasyon Bozukluğu tedavisi nedir?

Somatizasyon bozukluğunu tedavi ederken amaç kişinin, bazı ağrı ve diğer semptomları olmasına rağmen mümkün olduğu kadar normal bir yaşam sürebilmesini sağlamaktır. Bilişsel-davranışçı psikoterapilerde, somatizasyon tedavisinde öncelikle kişilerin yaşadıkları semptomlarla ilgili negatif düşünceleri belirlenir ve bunların olumlu düşüncelerle değiştirmesi amaçlanır. Burada, kişi belirtileri yaşamaya devam etse de bunları yorumlayış şeklini değiştirerek kişinin daha az sıkıntı yaşaması hedeflenir. Tedavide nihai hedef şikayetlerin tamamen ortadan kalkmasıdır. Bu kişilerin geçmiş dönem travmatik deneyimleri psikoterapide çalışıldığında, semptomların kademe kademe azaldığını ve bir süre sonra da ortadan kalktığını görürüz.

Saygı ve Sevgilerimle…