- Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Nörolojisi Uzmanı Dr. Ece Gültekin: - 'Çocuğun oturma, yürüme, konuşma gibi gelişim basamakları düzenli takip edilmelidir ve şüphe edildiği durumlarda zaman kaybetmeden hekime başvurulmalıdır'
İSTANBUL (AA) - Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Nörolojisi Uzmanı Dr. Ece Gültekin, 'serebral palsi' hastalığında erken tanının özellikle tedavi süreci açısından hayati önem taşıdığını belirtti.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Dr. Ece Gültekin, serebral palside erken tanının önemine dikkati çekti.
Gültekin, serebral palsinin, henüz gelişmekte olan beyinde meydana gelen hasarlanmalar sonucunda vücut hareketlerinin olumsuz etkilendiği bir durum olduğunu vurgulayarak, önemsenmeyen bir belirtinin ciddi bir nörolojik hastalığın işareti olabileceğini aktardı.
Hastalığın erken ya da zor gerçekleşen doğum süreçleri ve buna bağlı olarak bebekte gelişen beyin hasarları sonucu ortaya çıktığına değinen Gültekin, 'Bu aşamada serebral palsi ile tanısal olarak karışabilecek ancak tedavide farklı yaklaşımların var olabileceği genetik ve yapısal durumların tanılandırılması ve serebral palsi hastalığının nedeninin aydınlatılmasıyla uygun tedavilerin en erken dönemde başlatılması büyük önem taşır.' ifadelerini kullandı.
Hastalıkta hasarın beynin hangi bölgesinde ve ne kadar yaygın olduğuna bağlı olarak belirtilerin ve hastalığın şiddetinin değişebileceğine değinen Gültekin, basit gibi görünen bulguların hafife alındığında ve erken teşhis edilmediğinde ileride daha büyük sorunlara yol açabileceği uyarısında bulundu.
Gültekin, sağlıklı bebeklerin genellikle 12 ila 15'inci aylar arasında yürümeye başladığına dikkati çekerek, bu dönemin aşılması ve yürümede gecikmenin görülmesi durumunda, altta yatan nörolojik ya da gelişimsel bir sorun olup olmadığının mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Tanı sürecinde MR, EEG, gelişim testleri ile metabolik ve genetik testlerin kullanılabildiğini kaydeden Gültekin, 'Tedavide multidisipliner yaklaşım gerekli Çocuk nöroloji uzmanları ailelerle birlikte psikolog, fizyoterapist, dil terapisti ve eğitim uzmanlarıyla koordineli çalıştığında daha etkin sonuçlar elde edilebilmektedir.' değerlendirmesinde bulundu.
Gültekin, serebral palsiyi tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi yönteminin henüz bulunmadığına dikkati çekerek, doğru teşhis sonrasında erken dönemde başlanan rehabilitasyonun, ilaç tedavilerinin, ortopedik yaklaşımların ve özel eğitim programlarının, çocukların yaşam aktivitelerini en iyi şekilde sürdürebilmeleri ve sosyal hayata maksimum uyum sağlamalarını mümkün kıldığını anlattı.
Otizm spektrum bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, epilepsi gibi çocuk nörolojisinde sık görülen birçok hastalığın da erken teşhis ve düzenli takiplerle kontrol altına alınabildiğini vurgulayan Gültekin, şunları kaydetti:
'Çocuğunuzun gelişiminde ya da davranışlarında olağan dışı bir durum gözlemliyorsanız mutlaka bu alanda uzman bir hekim tarafından değerlendirilmesini sağlayın. Erken teşhis, tedavi başarısını artırır ve çocuğun yaşam kalitesini yükseltir. Çocuğun oturma, yürüme, konuşma gibi gelişim basamakları düzenli takip edilmelidir ve şüphe edildiği durumlarda zaman kaybetmeden hekime başvurulmalıdır. Bazı aslında çok önemli olan belirtiler ‘tembellik' olarak değerlendirilmemeli, buzdağının görünen kısmı olabileceği akılda tutulmalıdır. Erken başlanabilen, doğru tedavilerin, ilerleyen yıllarda kalıcı farklara neden olabileceği unutulmamalıdır.'