Seçim startları verilmeye başlandı.

Önümüzdeki yıl yapılacak olan yerel seçimler için tüm Türkiye de olduğu gibi ilçemizde de siyaset canlanmaya başladı.

Muhtarlıklar,

İl genel Meclis üyelikleri,

Belediye meclis üyelikleri,

Belde belediye başkanlıkları ile

Besni ilçe belediye başkanlığı için aday adayları, mensubu bulundukları siyasi partilere başvurularını yaparak, çalışmalarına başladılar. Ve/ya hazırlanıyorlar.

Görünen o ki bu seçimlerin en renkli simaları  muhtar adayları olacak.

Adaylar öyle hızlı başladılar ki, daha şimdiden muhtar adaylarının sayıları geçen yıllara göre rekor sayılara ulaştı. Yine muhtar adaylarının bazıları vaatleri ile birlikte, el ilanları, araba giydirmeler, tanıtım broşürleri ve billboard  gibi reklam çalışmalarına başladılar bile.

Sebebini yeni paket yasaya bağlayanlar çok.

Umarım öyle değildir…

Çünkü siyaset bir sevdadır.

Ya da öyle olmalı.

Öyleyse Bize de vatana millete hayırlı olsun demek düşer.

 

Tabi her şey temenni etmekle, iyi niyet dilekleri ile bitmiyor.

Güncel gazetesini takip edenler hatırlarlar. Yanılmıyorsam geçtiğimiz ay içerisinde üç sayısında sivil toplum kuruluşlarının başkanlarına, muhtarlara ve vatandaşa “Besni için Nasıl bir belediye başkanı istersiniz” diye sormuş ve çeşitli cevaplar alınmıştı. Bu cevaplar yine aynı sayılarda yayınlanmıştı.

Verilen cevapların genelini özetleyecek olursak.

Seçilecek Besni belediye başkanı için;

“* Karar alma sürecinde etkili, kararlı olmalı.

  * Vizyon sahibi olmalı.       

  * Projeleri ve hayalleri olmalı.

  * Zengin olmak için değil, hizmet etmek için bu göreve gelmeli.

  * Liderlik vasfı olmalı

  * Topluma önderlik edebilmeli.

  * İmkanları dahilinde halkın sorunlarını birebir dinleyerek, onların sorunlarına çözüm üretebilmeli

  * Eğitimli ve kültürlü olmalı.

  * Uzun vadeli projelerle ilçemizin önünü açmalı…” gibi masumane ve çok güzel beklentilerini dile getirmişlerdi.

Bütün bu güzel temenni, dilek ve beklentilere bende katılıyorum.

Yalnız sorulan sorudan kaynaklı, eksik kaldığını düşündüğüm ve eklemek istediğim şeyler var.

Mesela bir belediyeyi sadece Belediye Başkanı yönetmez.

Belediye sınırları içindeki tüm sorunları çözmek, tek kişinin yada tek başına Belediye başkanının sorumluluğunda değildir.

Siyaset bir ekip işidir.

Nasıl ki seçim kampanyaları, seçim çalışmaları birlikte yapılıyorsa, aslında seçim sonrası Belediyeleri yönetmek işi de birlikte icra ediliyor. Yada edilmeli…

Bu kazanan partinin partizanlık yapması biçiminde olmamalı elbette.

Ama aynı partinin yada muhalif partilerinde bu seçimlerle belediye yönetimine seçtikleri encümenler var.

Bu encümenlerin oluşturduğu bir meclis var.

Belediye başkanları nihayetinde bu icra makamının başıdır.

Ancak tüm bu birimleri de yok sayarak çalışma yapma yetkisi kendisine kanunlarca tanınmamıştır.

 

Yerel yönetimler yasasında böyle bir yetki yok.

 

O zaman yeni bir soru sarmak lazım. “Bu memleketi yönetecek kişilerde olması gereken özellikler neler olmalıdır.” Diye.

Yada encümenleri belirlerken hangi kriterler ön planda olmalı.

Eminim bu sayıdan sonra birçok insanla bu konuda fikir alışverişim olacak ve ben sonraki sayıda bunları sizlerle paylaşacağım.

Şimdilik bu kadar….

Seçime doğru devam edecek…