Salih Fırat’ın istifası bir sonuçtur. Esas üzerinde durulması gereken, bu sonuca neden olanlardır. Bu bağlamda Salih Fırat’ı eleştirmek, Salih Fırat’a büyük bir haksızlıktır.

Salih Fırat, merkez atamasıyla birinci sırada aday yapılırken hangi ölçü kullanılmıştır?

Salih Fırat’ın CHP’li kimliği mi ölçü alınmıştır?  

Niteliği ve emeği mi ölçü alınmıştır. İlkeli bir siyasetçi olduğu mu ölçü alınmıştır.

Kim ya da kimler, Salih Fırat’a kefil olmuştur? Kefil olanlar, ne karşılığında Salih Fırat’a kefil olmuşlardır?

Salik Fırat, Adıyaman’da merkez atamasıyla birinci sırada aday gösterilip, seçildikten sonra CHP’den istifa eden ilk milletvekili midir?

Hatırlanacağı gibi, 2002 seçimlerinde Şevket Gürsoy,  merkez atamasıyla birinci sırada milletvekili adayı yapıldı. Şevket Gürsoy, seçildikten kısa bir süre sonra CHP’den istifa etti, AKP’ye katıldı.

Şevket Gürsoy’un merkez atamasıyla birinci aday yapılmasını sağlayan parti üst yöneticisinden hesap sorulmadı (ki bu kişi belliydi).   Şevket Gürsoy’u merkez atamasıyla aday yapanların yaptığı yanlarına kar kaldı.

2007 seçimlerinde Salih Fırat Parti Meclisi (PM) Kararıyla Merkez atamasıyla aday yapıldı. Adaylığının açıklanmasından 16 saat sonra, hakkındaki söylentiler gerekçe gösterilerek, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) kararıyla adaylığı iptal edildi.

 Aynı Salih Fırat, 2011 seçimlerinde merkez atamasıyla yine birinci sırada aday yapıldı.

Salih Fırat’ta Şevket Gürsoy gibi, seçildikten sonra CHP’den istifa etti. AKP’ye katıldı.  

CHP’ye milletvekili adayı olmak için müracaat eden, CHP’li seçmenlerin oylarını alarak milletvekili seçilen, daha sonra CHP’den istifa edip AKP’ye katılan Salih Fırat’ı eleştirmek, kolaycılıktır. Nasrettin Hoca’nın çok meşhur bir fıkrası var. Fıkra şöyle. Nasrettin Hoca’nın evine hırsız girer. Evde ne var ne yok alır götürür. Hoca’ya geçmiş olsuna gelen komşuları: Hoca kapını sağlam yapsaydın hırsız eve giremezdi. Bir başkası; Hoca pencereyi sağlam yapsaydın hırsız eve giremezdi, bir başkası hocana önlem alsaydın hırsız eve giremezdi der. Komşular, hırsızı değil evi soyulan hocayı suçlarlar. Sabırla komşularını dinleyen Hoca: İye de be komşular, bu hırsızın hiç mi suçu yok. Ne hakla benim evime giriyor. Götürdüğü malları benimle birlikte mi kazandı. Ne halka benim alın teriyle kazandığım eşyalarımı alıp götürüyor. Buna ne hakkı var, diyerek, komşularına tepki gösterir.

Hoca’nın dediği gibi, 2002 seçimlerinden sonra yaşananlardan ders almayanların hiç mi suçları yok. Hak etmediği halde Salih Fırat’ı birinci sırada aday yapanların, Salih Fırat’ın istifasından hiç mi suçları yok? Tek suçlu, hak etmediği halde birinci sırada aday yapılan, Salih Fırat mı? 

Partinin tüzük ve programında, CHP, sosyal demokrat bir partidir diye yazıyor.  Sosyal demokrat partilerin çalışma ilkelerine göre, “halkın çıkarını en iyi yine halk kendisi bilir.” Salih Fırat’ın, CHP’den istifasına kızanlara sormak gerekiyor.

CHP’yi yönetenler, neden partinin tüzük ve programında yazılanlara uygun davranmıyorlar? Neden sosyal demokrat siyasetçiler gibi davranmıyorlar.  Partililerin kendi temsilcilerini, kendilerinin belirlemelerine izin vermiyorlar?

Neden partililer adına kendileri karar veriyorlar?

Salih Fırat’a kefil olan, birinci sırada aday yapılmasını sağlayan parti üst yöneticisinin kim olduğu bellidir. Onun isteğine onaylayan Parti Meclisi üyeleri bellidir.

Halk arasında yaygın bir deyim vardır. “Eşeğini dövemeyen semerini döver.” Salih Fırat’ı eleştirenler,  iki yüzlülük yapıyorlar. Gerçek suçluları eleştirmeye cesaret edemiyorlar. Güçleri Fırat’a yetiyor.