Evet, saygıdeğer okurlarım. Osmanlı Edebiyatında zirve şairlerinden Güneydoğu Anadolu'nun yağız delikanlılarından Urfalı meşhur Nabi'nin Miladi 1642 - 1712'de yaşamış olup, bir Hac ziyareti esnasında kaleme aldığı aşağıdaki çok güzel nadide şiirini okuyucularıma arz ediyorum.
Şöyle ki, bu güzel nadide şiiri ile üstadın anlatmak istediği ise gerek hare meyinde ikamet edenler ve gerekse hare meyini ziyarete giden insanların daima laubali davranışlarından duyduğu üzüntüyü dile getiriyor ve Allah Zülcelal Hazretleri'nin sevgili Peygamberi (S.A.V.) Efendimizin uyuduğu yer olduğunu hatırlatıyor.
Sakın terk-i edepten kuy-i mahbubu hudadır bu,
Nazargahı ilahidir makam-ı Mustafa'dır bu.
Saygıyı terk etmekten sakın. Burası Allah Zülcelal'in sevgilisinin mahallesidir. Burası Allah-u Teala'nın nazar ettiği yer Muhammed Mustafa'nın makamıdır.
Felekde mahi nev, babüs selamın sine çakidir,
Bunun kandilidür hür matla-i nur-ü ziyadır bu.
Gökyüzündeki yeni ay selam kapısının göğsü yırtılmışıdır. Bu kapının kandili güneştir. Burası nur ve ışığın doğuş yeridir.
Habib-i kibriyanın habgahıdır fazilette,
Tefevvük kerbe-i arş-i cenab-ı kibriyadır bu.
Burası Allah'ın yüce sevgilisinin uyuduğu yerdir. Bu kapının kandili güneştir. Burası nur ve ışığın doğduğu yerdir.
Bu Hakim pertevinden oldu deycur-i Adem zail,
Amadan açdı mevcudat çeşmin tutiyadır bu.
Bu toprağın ışığından yokluğun karanlığı zail oldu. Varlıklar bu toprak sayesinde gözlerini körlükten açtılar. Bu göze şifa veren sürmedir.
 Müra-ti edeb şartı ile gir nabi bu dergaha,
Metaf-i kudsiyandır bu segah-i embiyadır bu.
Nabi bu dergaha edebe riayet etme şartı ile gir. Meleklerin tavvaf yeri, nebilerin öptüğü yerdir bu.
Hz. Mevlan-i Celalettin-i Rumi Hazretleri şöyle der; "Nebiler Sultanının örnek davranışlarını ve güzel vasıflarını hiç durmadan devamlı olarak şerh etsem yüzlerce kıyamet geçerde yine bitmez."
Evet, kulluk yüceler yücesi Allah'a karşı tevazu ve tezellülün (aşağılanma, yüz suyu dökme) nihai noktası olmalıdır. Allah Zülcelal'e karşı tam bir teslimiyetle boyun eğmek, emir ve yasaklarına çok titizlikle uymak ve ona isyandan kaçınmak demektir. Evet, saygıdeğer okurlarım. Allah-u Teala'nın göndermiş olduğu Kuran-ın getirdiği ilahi mesajın amacı, insanın yaşama sevincini kırmak veya yok etmek değil, insanların yaratılış amacına uygun bir sorumluluk bilinci taşıyanlara yol göstermek, hatırlatmak ve hem de uyarılarda bulunmaktır. Aynı zamanda da Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimizin de tavsiyelerini ve ona olan muhabbetimizin ölçüsünü Kuran'a Allah Resulüne rehber ederek yaşamaktır.
Saygılarımla.