Ülkemizde ise 20 yaş üzerindeki her 20 kişiden 3’ü diyabet hastalığı ile karşı karşıya. Ancak birçok kişi diyabetinden haberdar değil, ya da yeterince tedavi olmuyor. Diyabetin her zaman kontrol altında tutulması gereken bir hastalık olduğunu söyleyen Liv Hospital Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Serpil Salman diyabetle baş etme yolları hakkında bilgi veriyor.

Bol bol su için: Yeterli sıvı alamamak kan şekerinin yükselmesine, böbrek sorunlarına yol açabilir. Yaz aylarında su tüketimini artırmak, diyabetliler için çok önemlidir.

Egzersiz yapın: Yaz ayları açık mekanlarda yapılan egzersiz için iyi bir fırsattır. Sabah veya akşam, aşırı sıcak olmayan saatlerde, yemekten bir saat sonra yürüyüş, yüzme gibi egzersizlerin yapılması bir yandan iyi vakit geçirmenizi sağlar, öte yandan kan şekeri kontrolü, kilo verme, kalp damar hastalıklarından korunma gibi faydalar getirir.

Ayaklarınıza iyi bakın: Yazın terlik, açık ayakkabı kullanımı artar. Parmak arası terlikler diyabetlilerde ayak yaralarına neden olabilir. Ayaklarında duyu kaybı gelişmiş olan diyabetlilerin ayakkabı seçimine dikkat etmeleri, çıplak ayakla dolaşmamaları gerekir.

Cildinizi nemlendirin: Cilt yazın da kışın da kurumaya meyillidir. Nemlendirici kullanılarak cildinizin kurumasını önleyin.

İlaçlarınızı sıcaktan koruyun: Haplar, insülinler, kan şekeri ölçüm cihazları ve çubukları aşırı sıcaktan korunmalıdır, çünkü bozulurlar. Unutmayın ! İnsülin bozulduğu halde normal görünebilir.

Hipoglisemiden korunun: Egzersiz sıklık ve miktarının artışı, insülinin sıcak havada ciltten daha hızlı emilmesi gibi nedenlerle yazın hipoglisemi (kan şekerinin aşırı düşmesi) riski fazladır. Hipoglisemi belirtilerine karşı uyanık olun.

Sorumluluğunuzun bilincinde olun: Diyabetli kişi sağlıklı beslenmeli, sigara içmemeli, alkol tüketimi kısıtlı olmalı, düzenli egzersiz yapmalı, ilaçlarını düzenli kullanmalı, sağlık kontrollerini aksatmamalıdır. Diyabetlinin hastalığını ve kullanmakta olduğu ilaçları iyi tanıyıp gerektiğinde acil çözümler üretebilmesi, hastalığın yönetiminde sorumluluk alması gerekir. Bunun için de hastalığı ile ilgili yeterli eğitime ve sağlık profesyonelleri ile sıkı iletişime ihtiyacı vardır.

Dengeli beslenin: Ekmek kahvaltının en temel tahıl grubudur. Ekmek çeşitleri kepekli, çavdar, yulaf, tam buğday unlu veya çok tahıllı tercih edilmelidir. Özellikle kahvaltıda ne kadar lif alınırsa, kan şekeri yükselmeleri de o kadar engellenebilir. Kahvaltıda protein kaynağı olarak peynir ve yumurta, elzem yağ asitleri içeren yağlı tohumlardan ceviz, badem, fındık ve zeytin mutlaka tercih edilmeli. Hem vitamin-mineral ihtiyacını karşılamak, hem de lif miktarını arttırmak için bol yeşillik türleri ve meyve tüketmek de büyük önem taşıyor. İçecek seçimi ise çay, kahve, bitki çayı, taze meyve suları olmalıdır. Fakat taze meyve suları vitamin ihtiyacımız için iyi bir içecek olsa da hem şeker miktarı yüksek olduğundan hem de posasını alamayacağımız için kahvaltıda 1 avuç taze meyve tüketmek daha sağlıklıdır.

Stresten uzak durun: Stresle baş etmemize yardımcı olan adrenalin, kortizol gibi hormonlar aynı zamanda insülin karşıtı etkiye sahip. Yani stresli durumda üretilen hormonlar vücudumuzda üretilen insülinin etkisini azaltıyor ve kan şekerinin yükselmesine neden olabiliyor. Ayrıca stresi aşmaya çalışırken iştah artışı nedeni ile daha fazla gıda tüketerek de hem kilo artışı hem de kan şekerinde yükselme sorunları ile karşı karşıya kalınabiliyor. Diyabet hastaları stres durumunda kan şekerini daha sık izlemeli ve gerekli durumlarda tedavi değişiklikleri yapılmalı.