Evet, saygıdeğer okurlarım. Bilindiği üzere insanlara ait olgunluk halleri başlıca iki kısımdır.

1. Kısım, insanın iradesine bağlı olmayıp, insanların, doğuştan malik olduğu kemallerdir ki, bu mesela asalet, güzel biçim, akıl ve çok güzel zeka üstünlükleri gibi.

2. Kısım ise, insanların tamamen istekleri ve çalışıp çabalayarak kazanmaları ile elde edilen kemallerdir. Tabii bu da ilim ve irfan sahibi olmak, doğruluk, emanet, tevazu, zuhd ve takva gibi çok güzel huylar edinmekte bu kısımlardandır.

Yukarıda arz ettiğim kemaletlerden bir kaçı dahi bulunsa bir insanda, bir insan için yine kafidir. Fakat Peygamberimiz (SAV) efendimiz de, bu iki kemaletlerin hepsi ve bütün güzelliklerin hepsi, çok yüksek bir şekilde toplanmıştır. Bunlardan başka büyük peygamberlik vasfına da kavuşmuştur. O yüce Peygamberimiz (SAV) efendimizin çok yüksek güzel huylarından bazılarını izaha çalışacağım.

Bilinmiş olduğu vechile Peygamber (ASV) Mekke’nin Kureyş Kabilesinden ve Haşimoğulları ailesindendir. Kureyşliler ise bilindiği üzere Hz. İsmail Aleyhiselamın soyundan bulundukları için pek büyük bir asalet ve şerefe sahip idiler. Şu da bir gerçektir ki öteden beri en kutsal bir mabed olan Kabe'nin hizmet ve idare işlerini yürütüyorlardı. Ve daima başkanlık görevinde bulunmuşlardır. Evet işte Peygamber (AVS) Efendimiz böyle çok şerefli bir kavime ve seçkin bir aileye mensuptur ve bu durumda onun başarısına yardım etmiştir.

Evet Saygı değer okurlarım Peygamberimiz (SAV) Efendimiz, bütün yaratılmışların en güzeli idi. Bütün Azaları bir birine uygundu. Bir defa kıyafetinde hiç bir aşırılık yok idi. Mübarek vücüdu çok güçlü ve kuvvetli idi, ne zayıf ne de semizdi, orta haldeydi, çok nurlu olan cildi, ipekten dahi yumuşaktı, latif olan cisminin kokusu çok hoş idi. Okşadığı şeylerden günlerce güzel kokular alınırdı. Pak ve temiz olan vücudu beyazdı, hemde nurlu idi, bu beyazlık içinde hoş bir pempelik parlardı. Çok sevimli olan boyu ne kısa ne de uzundu. Bununla beraber yanında bulunanlardan, daima uzun görünürdü, göğsü berrak mübarek omuzlarının arası genişti. Çok nurlu olan omuzlarının arasında güvercin yumurtası gibi bir kırmızı ben vardı ki bu işte (Nübüvvet Mühürü) idi. Parmakları uzunca bilekleri kalınca idi, mübarek başı çok uyumlu olarak güzel bir ölçüde büyükçe idi. Konuşunca inci gibi berrak olan dişlerinin parıltısı görülürdü, parlak alnı genişti, hilal kaşı uzunca idi, kaşlarının arası açık, yalnız iki kaşının arasında öfkelendiği zaman kabarıp beliren bir damar vardı. Kirpikleri uzun ve siyahtı. Mübarek sakalı, sıkça ve bir tutam boyunda bulunurdu.

Hz. Peygamber (SAV) Efendimizin akıl ve zekası her türlü düşüncenin üstündedir.  Onun çok yüksek aklı ve zekası yanında, en büyük dahilerin ve en parlak fikir adamlarının akıl ve fikir adamlarına, akıl ve dehaları pek sönük kalırdı. Ve bur gerçeğe O'nun büyük  hayatı çok güzel şahiddir. Arap Yarımadası'nın peygamberlik döneminden önceki hali ile peygamberlik döneminden sonraki durumunu düşünmek yeterlidir.

Evet Allah Zülcelal Hazretlerinin O büyük ve son Peygamberi kadar, insanların ruhi hallerini anlamış, insanları çok güzel bir siyasetle idare etmiş, insanları doğru yola getirip hallerini düzeltmeyi başarmış ve bu konuda gereken esasları hazırlamış, bir akıl ve hikmet sahibi gösterilemez.

Evet O yüceler yücesi Peygamber (SAV) Efendimiz yaratılışça pek çok açık ifadeli ve çok yüksek maksatlarını açıkca ve parlak bir şekilde söylerdi. Aynı zamanda da huzurlarına gelen elçilerin konuşmalarına pek açık bir şekilde karşılık verirdi. Evet O'nun mübarek sözleri arasında birçok manalar toplayan öyle güzel yüksek parçalar vardı ki onlara (Cevami-ül Kelim) denir. Yine O mübarek zati muhterem Efendimizin güzel manidar hikmet dolu parçalar vardı ki bunlara da (Bedayi-ül hikem) denilirdi. Bende okuyucularıma bu güzel hadislerini arz ediyorum.

1- Hikmetin başı Allah korkusudur.

2- İnsanlar altın ve gümüş Madenleri gibidir.

3- İnsanlar tarak dişleri gibi hukuk bakımından eşittirler.

4- Kendi değerini bilen kişi helak olmaz.

5- Kendisi için istediğini, senin için de istemeyen kimsenin dostluğunda hayır yoktur.

6- Kendisi için sevdiğini, kardeşi içinde sevmedikçe, kişinin imanı kamil olmaz.

7- Yalan yere yemin etmek yurtları harabeye çevirir.

8- Emaneti, sana güvenen kimseye teslim et, sana hıyanet edene sen hıyanet etme.

9- Eski dostluğu devam ettirmek imamdandır.

10- Alışverişinde en çok ziyan eden O kimsedir ki, başkasının dünyası uğrunda, kendi ahiretini yitirir.

11- Kardeşinin uğradı musibetten dolayı sen sevinç gösterme, yoksa yüce Allah O'nu kurtarır da seni musibete düşürür.

12- Cezası en çabuk verilen şey zulümdür.

13- İnsanlara, kendini sevdirmek aklın yarısıdır.

14- Kanaat tükenmez bir hazinedir.

15- Pişmanlık bir tövbedir.

Evet, Peygamberimiz (AVS) Efendimiz bir hadisinde (Allah'ım gazabından rızana, cezandan affına sığınırım, senden sana sığınırım, sana tüm övgüleri saysam bitiremem. Sen kendini nasıl övdüysen öylesin.) Evet, bende aynen söylerim O yüceler yücesi Peygamber (AVS) Efendimize.

Bütün okurlarıma ve İslam Camiasına O yüce Peygamberimizin Şefaatine nail olmayı niyaz eder, saygılarımı sunarım.