BAKÜ (AA) - İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) İslamofobi Özel Temsilcisi Büyükelçi Prof. Dr. Mehmet Paçacı, ayrımcı politikalar ve yabancı düşmanı retoriğin dünya genelindeki Müslümanları marjinalleştirdiğini söyledi.
Azerbaycan’ın ev sahipliğinde düzenlenen, Anadolu Ajansının "Global İletişim Ortağı" olduğu "3. Uluslararası İslamofobi’yle Mücadele Konferansı", "İslamofobi Odakta: Önyargıları Ortaya Çıkarmak ve Damgalamaları Yok Etmek" temasıyla Bakü’de devam ediyor.
Konferansta konuşan Paçacı, İslamofobi’nin izole bir olgu olmadığını ve bu sistematik sorunun nefret suçlarından ayrımcı politikalara, medyada ve siyasi söylemlerde yer alan olumsuz stereotiplere kadar çeşitli biçimlerde kendisini gösterdiğini söyledi.
İslamofobi'nin farklı tezahürlerinin sadece Müslüman toplulukların güvenliğini tehlikeye atmakla kalmayıp toplumsal uyum ve çoğulculuk ilkesini de zedelediğine dikkati çeken Paçacı, "Ayrımcı politikalar, yabancı düşmanı retorik, kurumsal ön yargı, dünya genelindeki Müslümanları marjinal hale getirdi." değerlendirmesinde bulundu.
- "İİT, eşitliğin hüküm sürdüğü bir ortam oluşturmak için mücadele ediyor"
Paçacı, Müslümanların ayrımcı seyahat yasakları, iş yerinde taciz ve nefret kaynaklı şiddet suçlarına kadar çok boyutlu saldırıyla karşı karşıya kaldığını anlattı.
"Müslümanlar, onurlarına, kimliklerine, haklarına ve güvenliklerine yönelik çok boyutlu bir saldırıyla karşı karşıya." diyen Paçacı, şunları kaydetti:
"İslamofobi'nin ırkçılık, cinsiyetçilik ve yabancı düşmanlığı ile nasıl kesiştiği belgelendi. Bu durum bir baskı ağı oluşturuyor. Örneğin, başörtüsü takan Müslüman kadınlar, birleşik bir ayrımcılığa maruz kalıyor. Mülteci topluluklar ise hem İslamofobik hem de göçmen karşıtı düşmanlıkla yüzleşiyor. Bu, yalnızca bireysel ön yargılarla ilgili değil yapısal adaletsizlikle ilgili. İİT'nin aşırı sağcı radikalizmin artan etkisine dair derin kaygısı hafife alınmamalı.”
İslamofobi'yi sadece kınamanın ötesine geçme ve çeşitliliğin teşvik edildiği, adalet ile eşitliğin hüküm sürdüğü ortam oluşturmak için aktif biçimde çalışılması gerektiğinin altını çizen Paçacı, İİT'nin bu hayati hedefe ulaşmak için uluslararası toplumla birlikte çalışmada kararlılığını sürdürdüğünü vurguladı.
- "İslamofobi, Müslümanların azınlık olduğu toplumlarda daha keskin biçimde görülüyor"
Konferansın konuşmacılarından, İİT'nin merkezi Türkiye'de olan kuruluşu İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezinin (IRCICA) Genel Direktörü Büyükelçi Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç da Müslümanların kimliklerinden dolayı nefret söylemi, olumsuz ayrımcılık ve doğrudan şiddet içeren sayısız vaka kaydedilmesine rağmen İslam dinini ve kutsal sembollerini küçümsemeyi amaçlayan İslam karşıtı ifadelerin çeşitli medya kanalları aracılığıyla yayılmaya devam ettiğini söyledi.
İslamofobi'nin Müslümanların azınlık olduğu toplumlarda daha keskin biçimde görüldüğüne dikkati çeken Kılıç, İslamofobi'yle ilgili raporlar ve çok sayıda akademik yayın dikkate alındığında Müslüman bireylere ve gruplara yönelik olumsuz ön yargı, ayrımcılık, yetkisizlik, taciz ve hoşgörüsüzlük ifadelerinin arttığının görüldüğünü dile getirdi.
Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu taciz ve tutumlar, Müslümanların dini ve kültürel kimliklerine dair açık işaretleri, en kutsal kişiliklerini, Kur’an-ı Kerim nüshalarını, kutsal objeleri, camileri ve kutsal mekanları hedef almakta. Bizim merkezimiz IRCICA, İslam ve Müslümanlara dair doğru bir imaj sunmak, kültürler arası öğrenme ve etkileşimi teşvik etmek için üye devletler içinde ve dışında düzenlenen konferanslar, sanat festivalleri ve çok kültürlü katılımla gerçekleştirilen atölye çalışmaları gibi geniş yelpazede faaliyetler yürütüyor."
