Vücuda besinler ile alınan enerjinin, harcanan enerjiden fazla olmasından kaynaklanan ve vücut yağ kitlesinin, yağsız vücut kitlesine oranla artması ile açıklanan kronik bir hastalıktır. Günümüzde önlenebilir ölümlerin sigaradan sonra gelen ikinci önemli nedeni obezitedir.

Ülkemizde Kadınların, %41, 0 kilo fazlalığı var, % 20,9’un obez sınırlarında. Erkeklerin %20,5 kilo fazlalığı var, 13,7 si obez sınırlarında. Toplamda ise %30,3 kilo fazlalığı varken obezite oranı %17’dir.

ABD’ de erkeklerde % 20, kadınlarda % 25 dir. (90’ lı yıllarda sıklık % 50-70 artmıştır). Aynı büyüme hızında 2025 yılında nüfusun % 50’ si obez olacaktır.

DSÖ Avrupa Bölgesinde fazla kiloluluğun yetişkinlerin %30-80’ini etkisi altına aldığı, çocukların ve adölesanların yaklaşık %20’sinin fazla kilolu olduğu ve bunların üçte birinin obez olduğu belirtilmektedir.

Kilo ve Obezite:

Tip 2 Diyabetin %80’inden,

İskemik kalp hastalıklarının %35’inden ve

Hipertansiyonun %55’inden sorumludur ve her yıl 1 milyondan fazla ölüme neden olmaktadır.

Kanserle, Duygu durum bozuklukları, Üreme bozuklukları, Dislipidemi ilişkisi var.

Apne Sendromu

Obezitenin Tedavisi:

Obezite oluşmadan korunma büyük önem taşımaktadır. Obeziteden korunma, çocukluk çağında başlamalıdır. Çocuk ve adölesan döneminde oluşan obezite, yetişkinlik dönemi obezitesi için zemin hazırlamaktadır. Obezite tedavisi, bireyin kararlılığı ve etkin olarak katılımını gerektiren, tedavisi zorunlu, uzun ve süreklilik arz eden bir süreçtir.

Tedavi:

1.Tıbbi beslenme (diyet) tedavisi,

2. Egzersiz tedavisi

3. Davranış değişikliği tedavisi

4. Farmakolojik tedavi

5. Cerrahi tedavi