21 Aralık gecesi Mecliste, İlaçta katılım payı getiren düzenleme görüşülürken, bir son dakika değişikliğiyle, Meclis dışından atananlar da dahil, bakan ve milletvekillerinin emekli maaşlarında hatırı sayılır bir artış sağlandı.
Bu değişiklik 4 partinin önerisi ve genel başkanların da desteği ile  meclis genel kuruluna geldi.. Milletvekillerinin emekli maaşları emekli oldukları kuruma göre 3 ile 5 bin TL arasında değişiklik gösteriyordu. Bu düzenlemenin yapılmasıyla milletvekillerinin emekli maaşları da eşitlenmiş oldu. Buraya kadar eyvallah.
Bu değişiklikle en az Milletvekili emekli maaşı 5.600 Tl olmuştu ki henüz oylamaya geçilmezden önce yeni bir önerge ile Emekli Milletvekili maaşları Cumhurbaşkanına yapılan aylık ödemenin yüzde 42 sinden yüzde 60’ına çıkartılarak Milletvekili emekli maaşları bir anda 7.700 TL ye çıktı.
Bu da olmadı. Yardımcılarını, yani danışmanlarını da unutmadılar. Danışmanlarının maaşlarını da 2000 TL den 5.400 TL ye çıkartılar.
Hayırlı olsun.
Gözümüz yok.
Ama  Bütün bunlar ne zaman oldu biliyor musunuz.
Evet bütün bunlar Fransız Parlamentosunun sözde ermeni soykırım yasasının tartışıldığı bir gece yarısı oldu.
Buna “yangından mal kaçırmak” denmez de ne denir...
Artık onu da siz deyin.
Peki Emeklilerle ilgili seçimlerde meydan meydan gezip, emeklilerle ilgili intibak yasası çıkartmayı söz verenler İşçi, Bağ-Kur ve memur emeklilerini ne yaptılar.
Elbette unuttular.
İşçiye Memura Emekliye yüzde 2-3 maaş zamları için bütçe açık verir kaynak yok diyenler, bu yüzde 100 lük kıyak zamlara kaynakları nerden buluyorlar…
Şöyle bir slogana ne dersiniz?
Emekli, Memur, işçi, Çiftçi hele de esnaf kan ağlıyor. Vekiller kendileri ve yakınlarının hakkını arıyor.
Bir söz vardır “Ağlamayana meme vermezler” diye anlaşılan vekiller kendi seslerini duyuyor. Fakat vatandaş ya ağlamıyor ya da vekillerin vatandaşa kulağı kapalı.
Eskiden olsa “SEÇİM DE VAR” denirdi ama maalesef şimdi onu da diyemiyoruz.
Neden mi.
Çünkü yarın seçim olsa yine vatandaş “kime verelim bunlardan iyisi mi var” diyecek. Muhalefette “ Ne de olsa bu vatandaş bize oy vermez bana dokunmayan yılan bin yaşasın” edasıyla, O yangında kendine pay çıkartmanın hesabında.
İktidarda bunun bilincinde
Bize de Allah sonumuzu hayır etsin demekten başka bir şey kalmıyor.
Umudum odur ki Eninde sonunda hem de kısa bir sürede bu vatandaş bu zihniyete kırmızı kartı gösterecek.
O günlerin özlemi ile……..