ADIYAMAN (PHA) - İşletmeci Mehmet Ortaç, Adıyaman’daki su kaynaklarının sondaj kuyularının tehdidi altında olduğunu açıkladı. Sondaj kuyularının bir an önce kapatılması gerektiğinin altını çizen Ortaç, sondaj kuyularının yer altı su rezervlerinin kontrolsüz bir şekilde azalmasına neden olduğunu belirtti.
Şeriban ÖZÇAKMAK – Adıyaman’da geri dönüşüm fabrikası sahibi olan Mehmet Ortaç, son yıllarda kentte yaşanan içme suyu problemlerine dikkat çekti. Su kaynaklarının hızla azaldığını vurgulayan Ortaç, “Sondaj kuyuları yer altı su seviyesini düşürüyor. Dünya, çok hızlı bir şekilde felakete doğru gidiyor” ifadelerini kullandı. Ortaç su kıtlığının önüne geçmek için yenilenebilir enerji kaynaklarının önemine de değindi.
“Azalan Su Kaynakları Dünyayı Tehdit Ediyor”
Su kaynaklarının korunmasıyla ilgili yetkililere seslenen Ortaç, “Su kaynaklarımız hızla kuruyor. Bu nedenle Dünya, çok hızlı bir şekilde felakete doğru gidiyor. 2 veya 3 yıl sonra suya zor ulaşabiliriz. Özellikle devlet büyüklerine ve Adıyaman Üniversitesi’ne sesleniyorum; birlikte bu sorunu bir an önce çözmemiz gerekiyor” dedi.
“Yeraltı Sularının Yüzeye Çıkabilmesi İçin Sondaj Kuyuları Kapatılmalı”
Sondaj kuyularının kapatılmasıyla yer altı sularının yüzeye çıkabileceğini vurgulayan Ortaç, “Düşünün ki bir aracın dedektörü delinirse o aracı nereye kadar sürebilirsiniz? Belki bir km ilerleyebilirsiniz, çünkü fazlası aracın motorunu yakacaktır. İşte susuz bir dünya da düşünülemez. Önce su kapasitesini artırmamız lazım. Ancak sondaj kuyuları, su kaynaklarının azalmasına neden olmaktadır. İçme suyu sorununa neden olan en büyük etken ise petrol kuyularıdır. Çünkü bu kuyular, yer altı su seviyesini düşürüyor. Daha önce kuyulardan 6 metre derinliğe kadar su çekebiliyorduk, ancak günümüzde 2 metre derinliğe kadar su çekebiliyoruz. Dolayısıyla yer altı sularının yüzeye çıkması, sondaj kuyularının kapatılması ve kapatılan kuyuların yetkili kişiler tarafından tekrar toprakla doldurulmasıyla mümkün olacaktır” ifadelerini kullandı.
Bilim insanlarının küresel ısınmanın etkisiyle kutup bölgelerindeki buzulların eridiğine dair açıklamalarını değerlendiren Ortaç, “Su olmadan buzul kalmaz. Bu nedenle, su kaynaklarının korunması gerekir” dedi.
“Yenilenebilir Enerji Kaynakları Ülkemiz İçin Bir Fırsattır”
Geçtiğimiz günlerde Adıyaman’a gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın petrol, doğalgaz ve kömür gibi enerji ithalatını azaltmada Adıyaman’ın stratejik bir konuma sahip olduğuna dair açıklamalarını hatırlatan Ortaç, “Ülkedeki enerji üretimine yönelik Adıyaman’da petrol, doğalgaz ve kömür rezervinin bulunması için yapılan sondaj çalışmaları yerine güneş, su rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını tercih edebiliriz. Çünkü petrol, doğalgaz ve kömür rezervlerinin tükenmesi enerji krizine neden olabilir. Yenilenebilir enerji kaynakları ise, tükenmeyen ve en ucuz elektrik üretim kaynağıdır. Böylece, düşük bir maliyetle elektrik üretebiliriz. Yenilenebilir enerji kaynakları ülkemiz için bir fırsattır. Örneğin taş kömürü, işçilik ve ulaşım konusunda maliyetli bir yakıttır. Aynı zamanda, yenilebilir enerjiyle çalışarak en ücra köşelere bile su taşıyabiliriz. Ekonomimiz iyileşir ve verimli topraklarımız artar. Ayrıca sondaj kuyuları su kaynaklarını yok ederken, bu kuyuları açmak için de bir maliyet harcamak gerekiyor. Ama bir tarlanın kenarına kurduğumuz güneş paneli ile su kıtlığının önüne geçebiliriz. Aksi takdirde göllerimiz, denizlerimiz, barajlarımız da kurur. Bu nedenle, dikkatli olmamız lazım ve bu soruna çözüm bulmamız lazım. ” dedi.
Kaynak : PHA