Evet, Müslümanlıkta maddi şeylerle kirlenen bir vücudu veya bir elbiseyi temizlemek bir görev olduğu gibi, işte günah denilen manevi kötülüklerle kirlenmiş olan bir ruhu temizlemekte bir vazifedir ve başlıca maddi temizler de şunlardır.
1- Müslümanlıkta maddi şeylerle kirlenen bir vücudu, bir elbiseyi, bir mekanı (yeri) ve diğer bütün şeyleri su ile temizlemek esastır. Evet bu temizleme işlemi temizlenecek şeyin durumuna göre de farz, vacip ve müstahaktır.
2- Müslümanlıkta namaz kılabilmek için abdest almak ve aynı zamanda gerekirse gusl etmek farz olan bir temizlik görevidir.
3- Müslümanlar için yüzde, kulakta, burunda, tırnaklarda ve saç-sakallarda bulunan kirleri gidermek saçları tarayıp bağlayarak insanların tiksinmesine meydan vermemek sünnet olan bir temizlik görevidir.
4- Evet, her Müslüman için en az haftada bir kez olsun vücudunu yıkamak müstahaktır. Hele bunu fazileti çok olan Cuma günü de yıkamaktır. Bilirsiniz ki Cuma günü Müslümanların bayramıdır ve bir toplantı zamanıdır. O gün için temiz olmak her yönden çok güzeldir.
5- Evet, Müslümanlar için uzayan tırnakları ve biraz da fazla uzamış olan bıyıkları kesmekte müstahaktır. Sakalda sünnet olan bir kabza miktar uzun olmaktır. Ondan fazlasını kesmekte bir sakınca yoktur.
6- Koltuklarla kasıklarda bulunan kılları yolmak veya tıraş etmek müstahaktır. Esasında bunlar haftada veya 15 günde bir temizlenmelidir. Bu hali 40 güne kadar uzatmak harama yakın mekruhtur.
7- Erkeklerin veya bayanların temizlenmek için özel hamamlara gitmelerinde bir sakınca yoktur. Genel bir ihtiyaçtan dolayı da bu caiz görülmüştür. Yeter ki avret yerlerini örtsünler. Gerek erkeklerin kendi aralarında ve gerekse kadınların kendi aralarında peştamal tutmayarak açık bir halde yıkanmaları haramdır. Hatta bir kimse yalnız başına bir yerde yıkanacağı zaman bir peştamal tutmalıdır. Edebe uygun olan da budur.
8- Hamamda vücudun baştan göbeğe kadar ve dizlerden topuklara kadar olan kısmı tellaka ovdurmakta bir sakınca yoktur. Ancak bazı alimlere göre bir zaruret bulunmadıkça ovdurmak mekruhtur. Göbek ile dizler arasındaki kısmı ovdurmak ise caiz değildir ve caiz de görülmez. Ayrıca ayakları ovdurmakta edebe aykırıdır. İhtiyacından dolayı da bu hizmeti gören kimseyi küçültmemelidir.
Başlıca manevi temizlikte şöyle sıralanır.
1- Daima kalpleri güzel ahlakla çok güzel niyetlerle temizleyip süslemeye ve nurlandırmaya çalışmalıdır. İşte manevi temizlikte bunlarla ortaya çıkmış olur.
2- Günahlarla kirlenen kalpleri tövbe ve istiğfarla temizlemeye çalışmalıdır. Bilindiği üzere, günahlar büyük ve küçük diye 2 kısımdır. Evet, büyük günahların başlıcaları şunlardır. Yüce Allah’ı inkar etmek, Yüce Allah’a ortak koşmak, Kesinlikle sabit olan bir dini hükme inanmamak. Bu üçü Allah muhafaza küfürdür. Ayrıca Allah’ın rahmetinden ümit kesmek, Allah’ın azabından ve mekrinden emin olarak günah üzerine devam edip ısrar etmek, herhangi bir günahı işleyip durmak, namazı, orucu terk etmek, Allah yolunda cihattan kaçınmak, anaya babaya asi olmak, yalan yere şahitlik etmek ve yemin etmek, haksız yere adam öldürmek, faiz yemek, hırsızlık etmek, rüşvet almak, yetim malı yemek, livata denen çirkin işi yapmak, iffetli kadınlara fuhuş isnadı etmek.
3- Günahların bir kısmı Allah-u Teala’nın hakkına aittir, diğer bir kısmı da insanların haklarıyla ilgilidir. Allah’a olan haktan Allah’tan af dilemeli ve bir daha öyle bir günahı da kesinlikle işlememelidir. Namaz, oruç gibi kazası gereken ibadetin terkinden ise hemen onu kazaya çalışmalıdır. Eğer günahlar insanlar ile ilgili ise yine kalben bir pişmanlık duyup Allah’tan af dilemelidir. Hem de hakkını tecavüz edilen kimseden mümkünse helallik dilemelidir ve hak sahibinden helallik dileyip hak sahibini razı etmelidir.
Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz bir hadisinde temizlik imandandır derken, diğer bir hadisinde de; Günahından tövbe eden o günahı işlememiş kimse gibidir demiştir.
Allah-u Teala da Kuran-ı Kerim’in Nur Suresi ayet 31’in sonunda şöyle buyuruyor; “Ey Müminler. Hep Allah’a tövbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.” Yine Zümer suresinin 53. Ayetinde de şöyle buyurmaktadır; “De ki, ey kendilerin aleyhine aşırı giden kullarım. Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü o çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” Buyurmuştur.
Yarabbi, bizleri gafletten uyandır ve bizim dualarımızı tövbelerimizi kabul buyur. Amin. Hamd ancak sana mahsustur. Ey bütün alemlerin Rabbi.
Saygıdeğer okurlarım. İnsan sahip olduğu iradesi ile bütün yeteneklerini iyinin, güzelin ve doğrunun mücadelesi yönünde kullanabilir. Çünkü her insanın genetik şifresi olan DNA’sında bu duygu mevcuttur. Saygılarımla.
