Evet, saygıdeğer okurlarım. İman ve ibadet insanoğlu için çok gereklidir. Allah Zülcelal Hazretleri Kuran-ı Kerim'in Nisa Suresi ayet 170'de aynen şöyle buyurmaktadır; "Ey insanlar. Peygamber size rabbinizden hakkı ve gerçeği getirdi. O halde kendi iyiliğiniz için iman edin. Eğer inkar ederseniz bilin ki göklerdeki her şey yerdeki her şey Allah'ındır. Allah hakkı ile bilendir. Hüküm ve hikmet sahibidir."
Efendim, inanma ve ibadet ihtiyacı bir insanın havaya ve suya olan ihtiyacı kadar önemlidir ve önem arz etmektedir. İnsanların tabiatı gereği olan iman ve ibadet konusunda yönlendirmeye ihtiyaç duyması nedeniyle bütün dinler onları Allah'tan başka ilah olmadığını kabul etmeye ve sadece Allah-u Teala'ya ibadet etmeye çağırmışlardır. İşte bu çağrı tarihler boyunca peyder pey gönderilerek gerçekleştirilmiştir. En son olarak da Hz. Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz gönderilmiş ve Allah-u Teala'nın insanlara olan din nimetini tamamlamıştır. İşte yukarıda arz edilen ayeti kerimede yüceler yücesi rabbimizin bizleri Resulullah'ın getirdiği hakikate yani Kuran-ı Kerim'e çağırmaktadır. Bizim hayrımıza olduğunu da vurgulanmaktadır. Evet, Allah Zülcelal Hazretlerinin bizzat bizleri imana ve iyi davranışlarda bulunmaya ameli Saliha çağırması kendisinin buna ihtiyacı olduğu için değildir. Çünkü biz insanlar da dahil olmak üzere bütün yaratılmışlar ona aittir. Onun mülküne dahildir ve ona aittir. Ancak iman ve Salih ameller biz insanlara lazımdır. Buna muhtaç olanlar da bizleriz. Dünya ve ahret mutluluğumuz, iman ve güzel davranışlar sergilememize bağlıdır. İşte bu sebeple bizler için hayırlı ameller ve davranışlar gereklidir. Dini inkar ve ilahi emirlere isyan etmek veya bunlara karşı ilgisizlik değil, iman ile Salih amellerdir.
Şunu herkesin iyi bilmesi gerekir ki, İslamiyet'in ortaya koymuş olduğu iman ve inanç sistemini kabul eden Allah-u Teala'ya inanan ve güvenen her insan manevi açıdan çok büyük bir güç elde etmiştir. Çünkü bizler bazı özelliklerimiz sebebiyle çok güçlü gibi gözüksek de her zaman Allah-u Teala'nın yardımına ihtiyacımız vardır ve daima ona muhtacız. İşte muhtaç olduğumuz o yüceler yücesi varlığa kalben inanıp bağlanmak bizlere huzur verir ve hayatımızı güven içinde sürdürmemize vesile olur.
Yüceler yücesi rabbimize sığınır ona güvenir ve onun yardımıyla bütün sıkıntılarımızın üstesinden geliriz. Fakat buna karşılık sağlam bir inanç ve Salih amellerden mahrum olanlar ise, huzursuzluk içinde kıvranırlar. Belki de sıkıntılardan kurtulma düşüncesi ile huzuru içkide, uyuşturucu madde kullanmakta ararlar. Böylelikle daha büyük felaketlere sürüklenirler. İşte böylece de hem dünya, hem de ahret mutluluğunu kaybetmiş olurlar. Esasında iman ve ibadetler bizleri birbirimize bağlar. Böylelikle toplumsal barışa ve kardeşliğe vesile olmuş olur.
Evet, Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz de bir Hadis-i Şerifinde şöyle buyurmaktadır; "İMAN ETMEDİKÇE CENNET'E GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ SEVMEDİKÇE DE GERÇEK MANADA İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ" Müslim, İman, 93. Tirmizi Sefatul Kıyame 56
Bu Hadis-i Şerife göre Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz de imanı toplumsal barışın temel taşı yapmıştır. İnsani değerlerin alt üst edildiği, ilişkilerin menfaate, maddeye ve beklentilere dayalı olarak yürütüldüğü bir zamanda yaşamaktayız. Bizlere düşen ise inancımızın ve ibadetlerimizin sevgi, kardeşlik ve yardımlaşma boyutunu hayata yansıtmak ve yaşadığımız toplumda barışın ve huzurun hakim olması için gayret sarf etmeliyiz. Aynı zamanda da insanlarla olan ilişkilerimizden doğan vazife ve sorumluluklarımızı ilahi ölçüleri gözeterek yerine getirmeliyiz. Böylece herkese adaletle davranmak kimseyi aldatmamak, yalancılık ve dolandırıcılık yapmamak, kimseyi kimseye iftira etmemek, dinimizin Allah'a imanla irtibatlandırdığı ahlaki davranışlarımıza çok dikkat etmeliyiz.
Evet, hakiki bir mutluluk ve huzur sağlam bir inanç ve imana sahip olmakla ve Salih ameller yapmakla elde edilir. Hayatlarını daima Allah'ın emirleri doğrultusunda geçirenler, hem ailelerine hem de içinde yaşadıkları topluma faydalı olurlar. İşte böylece de hem dünya hem de ahrette mutluluğa erişirler. Saygılarımla.