6 Şubat depreminin ardından ortaya çıkan toplumsal ve bireysel travmaları konu alan eser, edebi anlatımıyla okuyucunun yüreğine dokunmayı hedefliyor.
Depremin Ardından Taşınan Travmalar Sayfalarda Hayat Buldu
“Kitabın adını Kırmızı Kar koymamın bir anlamı var,” diyen yazar, kırmızının acı, yas ve derin duyguları; karın ise sessizlik, donukluk ve zamanın durduğu anları simgelediğini belirtti. Çelenk, “Depremden sonra yaşanan her şey, içimizde yağan kırmızı kar gibi... Soğuk ama yakan, sessiz ama çığlık çığlığa,” sözleriyle kitabın metaforik derinliğine dikkat çekti.
Beyan Yayınları’ndan Önemli Bir Katkı
Toplumun farklı kesimlerinden izler taşıyan ve bireysel anlatıların bütünleştirildiği eser, aynı zamanda bir yüzleşme metni olarak da değerlendiriliyor. Beyan Yayınları tarafından yayımlanan “Kırmızı Kar”, yalnızca bir edebi eser değil; aynı zamanda deprem sonrası oluşan duygusal boşluklara bir cevap, bir tanıklık niteliği taşıyor.
Okuyucuya Duygusal Bir Yolculuk Sunuyor
Hamza Çelenk’in sade ama derin anlatımıyla kaleme aldığı kitap, hem bireysel hem de toplumsal hafızaya katkı sunuyor. Kitap, deprem bölgesinde yaşamış ya da uzaktan hisseden herkes için ortak bir duygunun ifadesi olarak öne çıkıyor.
Kaynak : PHA
