Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin düzenlediği telekonferans toplantısına katılarak Besni tarımında yaşanan sorunları Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar'a ileten Besni Ziraat Odası Başkanı İsmail Sümer, en büyük sıkıntılardan birinin sulama projelerinin çok yavaş ilerlediğini söyledi.
Telekonferans toplantısında çiftçilerin sorun ve sıkıntılarını anlatan Başkan İsmail Sümer; "

Besni'de en büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi sulama projelerimizin çok yavaş ilerlemesi. Uzun yıllardan beri inşaatı devam eden Çetintepe Barajımız özellikle Araban ve Gaziantep sulama projesi için yürütülen ve 720.000 dönüm araziyi sulayacak devasa bir proje. Ancak çok yavaş ilerliyor ve bununla ilgili alt yapı çalışmaları yapılmıyor.

Bununla beraber malum enerji maliyeti çok yüksek. Çiftçilerimiz kendi imkanları ile kurdukları tesisleri kullanamaz hale geldi ve bunun sonucunda kuru tarıma yönelmek zorunda kalıyorlar. Tabi bunun en büyük etkenlerinden bir tanesi de AKEDAŞ firmasının 20 günde bir fatura düzenlemesi çiftçimizi gerçekten yıldırmış vaziyette ve bir nevi tefeciye muhtaç ettiriyor. Burada amaç üretim. Ülkemizin ihtiyacı olan üretimi yapıyorlar, kendi cebinden yatırım yapmış ve devletine yük olmadan sulu tarıma geçmiş. Bizim talebimiz yedinci ayın otuzu ve onuncu ayın otuzu şeklinde iki dönem fatura düzenlensin, hem çiftçimiz rahat etsin, hem de ilgili firma düzenli bir şekilde faturasını tahsil etme imkanı bulsun dedik. Ancak bununla ilgili EPDK Başkanı bir çözüm üretemedi, çünkü yetki Enerji Bakanlığında. Enerji Bakanlığı Yönetim Kurulu kararı ile çiftçilerden tahsil edilecek olan ücreti bize şu tarihte ödeyin demiş olsa, en azından bu işe bir çözüm üretilecek. Ancak, AKEDAŞ firması bakanlığı suçluyor, bakanlık AKEDAŞ firmasını suçluyor ve ortada ezilen yine çiftçimiz oluyor.

Bununla beraber Adıyaman Çamgazi Barajımızın sahası içerisinde 2 Mw'lık bir güneş enerji santrali kuruldu. Bu dört tane sulama birliğimiz için kurulan bir tesis ama şuanda Samsat ve Adıyaman Çamgazi Sulama Birliği faydalanıyor. Çelikhan ve Besni'de Keysun Sulama Birliğimiz bu imkandan faydalanamıyor. Kuruluş sözleşmesinde EPDK'nın aldığı kararda bu dört sulama birliğinin faydalanması hakkında ruhsat alındı. Ancak şuanda DSİ Bölge Müdürlüğünün elektrik sarfiyatı bu tesisten karşılanıyor. Burası normalde çiftçiye hizmet için kurulan bir tesis, ancak şuan da çiftçinin ihtiyacı karşılanmadığı gibi 12 tane sondaj kuyumuz elektrik borcundan dolayı kapalı ve çiftçilerimiz sulamada sıkıntılar yaşamakta.

Bir diğer husus ise sulama birliklerine kayyum atandı. Bakanlığımız buna el koydu ancak burada daha önceden yönetimde görev almış, bir kısmı vefat etmiş, bir kısmı sağ olan yönetimdeki arkadaşlarımızın arazileri üzerinde hala Sosyal Güvenlik Kurumunun ve maliyenin hacizleri devam ediyor. Yani buraya kayyum atanmışsa buraya yasal bir düzenleme getirilmesi gerekiyor. Çiftçinin şuandaki bütün arazilerinde ne kredi kullanabiliyor, ne de ticari bir faaliyet gösterebiliyor. Yani çiftçilerimizin en azından bu konudaki mağduriyetlerinin giderilmesi yönünde sosyal güvenlik kurumu ve tarım bakanlığı ile birlikte bir protokol yapılabilir. Zaten şuanda alınan ücret çiftçimizin yönettiği dönemin iki katı. Dönümüne 150 TL para alınıyor. Çiftçimiz zaten sulama birliklerine atanan kayyumlarından alınan ücretin tam iki katı farkla ücret tahsil edildiği halde bu borçlar ödenmiyor ve şuanda bunun hesabı da çiftçilerimizden soruluyor.

Bir diğer husus ise burada güneş enerjisi kurulması ile ilgili 2020 yılı için bir yönetmelik hazırlandı. Tarımsal sulamada kullanılan enerjiye karşılık enerji maliyetini düşürmek amacı ile hazırlanan yönetmelikte Tarım İl Müdürlüğü ve DSİ'den bir onay belgesi isteniyor. Tarım İl Müdürlüğünden istenen marjinal yazısında şöyle bir madde var, Taşlı ve kayalık olarak tarım arazisi olarak kullanılmayan alan için bu tesisi kurabilirsin. Şimdi bizim orada kurmuş olduğumuz tarımsal sulama tesisi 670 adet Besni'de kurulu tesisimiz var bu arazinin içerisinde. Çiftçilerimiz başvuru yapmak istiyorlar ancak marjinal yazısı alamadıkları için şuanda bu tesislere başvuru yapamıyorlar. Ancak aynı çiftçimiz kırsal kalkınma yatırım planlarında tarım bakanlığının hazırlamış olduğu kırsal kalkınmaya başvuru yapmak istediği zaman çelik silo kurmak istediğinde aynı alana çelik siloyu kurabiliyor. Halbuki oda bir tesis ve neticede bir alanı işgal edecek. Güneş enerjisi panelleri de silolar kadar yer işgal edecek ama enerji maliyetini sıfıra düşürecek bir uygulamayken, şuanda biz o yönetmelikten dolayı çiftçimiz bu işleme başvuru yapamıyor. Eğer o yazıyı alabilse Ziraat Bankası 5 yıl veya 7 yıl vadeli düşük faizli yatırım kredisinden çiftçimizi faydalandırıp, en azından çiftçimiz enerji maliyetinden kurtulmuş olacak.

Bir diğer husus ise, Antep fıstığı ile ilgili Türkiye'de yeni kurulan bir tesis var. Tarım Kredi Kooperatifi Genel Müdürlüğünün Kahta'da kurmuş olduğu badem işleme ve Antep fıstığı işleme tesisi. Burada özellikle Türk şeker mısır alımlarına devam ediliyordu ancak çelik silolarda TMO'nun lisanslı depolara dönüştürdüğü alanlarda yerimiz sıkıntılı olduğu için şuanda alım durdu. Ama Türk Şeker gibi tarım kredi kooperatifinin de çiftçiye sahip çıkması gerekiyor. Özellikle Antep fıstığı ile ilgili bir muhatap kurumu yok. Daha önce güneydoğu birlik vardı, oda kapatıldı. Şuanda bir çiftçi kuruluşu olarak tarım kredi kooperatifine Türkiye'de örnek bir tesis Adıyaman'da olmasına rağmen, Adıyaman'daki fıstık üreticileri fıstığı satamıyor. Çünkü istenen rakamlar çok düşük rakamlar. Yani Türk şeker gibi veya Tarım kredi kooperatifi gibi Türkiye'de özellikle Antep fıstığına sahip çıkacak bir alım politikasının olmasını talep ediyoruz. Çünkü fıstık üreticisi şanssız bir dönem yaşıyor. Geçen dönem 50 liraya kadar yükselen rakam, şuanda 33 lira civarında ve buda iki yılda bir ürün alan çiftçilerimizi mağdur etmekte.

Diğer bir husus ise tarım kredi kooperatifinin Türkiye'de alım fiyatları ile ilgili. Şuanda mısır hasadımız devam ediyor. Eskişehir'de tarım kredi kooperatifi alım yapıyor ve oradaki rakam 1.460 TL. Bizdeki rakam ise 1.300 TL. Bu konu ile ilgili bölge müdürümüz ile de görüştük ve Türkiye genelinde 10 TL - 20 TL opsiyon olabilir, nakliye bedelinden dolayı ekstra bir maliyet olabilir, ama aradaki rakam farkı çok fazla. Neden Urfa'da, Adıyaman'da, Batman'da çiftçimize bu şekilde bir alım politikası izliyorsunuz diye sorduk ve girdi bedeli, nakliye bedeli, işletme maliyeti gibi belirlediğimiz piyasa değerleri bu şekilde piyasa koşullarına göre bu fiyatlara alıyoruz dedi. Ancak Türk Şeker şuanda Besni'deki çiftçimizden 1.360 TL'den ürünü alıyor stopaj veya herhangi bir kesintisi olmamasına rağmen. Ancak çiftçi kuruluşları ve Tarım Kredi Kooperatifi 1.310 TL'nin üzerine çıkmıyor ve bununla ilgili gerçekten çiftçimiz mağdur edilerek fırsatçı tüccarlara teslim ediliyor. Bu sorunların çözüme kavuşması noktasında destek bekliyoruz" ifadelerini kullandı.