Sendikanın başarısını kamuoyu ile paylaşan Eğitim-Bir-Sen Besni Temsilcisi Mahmut Akdoğan, “2019 yılında da Besni Temsilciliği olarak karşımıza çıkan her türlü zorluğa rağmen diğer sendikalar ile aradaki farkı daha da artırarak adeta destan yazdık.” dedi.

Eğitim-Bir-Sen Besni Temsilcisi Akdoğan, “Çeyrek asrı geride bırakarak yarım asra yürüyen, derdi, davası olan bir emek hareketiyiz. Üyemizi, eğitim çalışanlarını, kamu görevlilerini düşünen, onların sorunlarının çözüme kavuşturulması için emek harcayan, yarınlarımızın daha iyi olması için çalışan, ‘dünya mazlumlarının sorunu benim sorunumdur’ anlayışıyla hareket eden, ülkesinin ve milletinin yanında olan bir teşkilat olarak bu şiarla sendikal yolculuğumuzu sürdürme kararlılığımız, 855 üyemizle taviz vermeden devam edecektir.

"Hak ve özgürlük mücadelesinin yanında eğitimi, memleketin kültür ve irfan davasında bir değere dönüştürmenin yoğun gayreti içinde olan Eğitim Bir-Sen, üyesine yönelik teklifleri, eğitim çalışanlarının sorunlarına gösterdiği hassasiyeti, hazırladığı raporlar ve yaptığı araştırmalarla yine en fazla teveccüh gören sendika olmuş, eğitim çalışanlarının alandaki sözcüsü, masadaki temsilcisi olmuştur. Eğitim Bir-Sen ile ülkemiz daha güçlü, eğitim çalışanları daha güvencelidir. Ülkenin yararına, milletin menfaatine olan her şey bizim tartışmasız idealimizdir. Bu idealle milletimizin değerlerini kendi değerimiz, amaçlarını kendi amaçlarımız bilerek çalıştık, mücadele verdik. Maddi ve manevi yoksulluklarla hak hukuk mücadelesi; darbeci, vesayetçi odaklara karşı özgürlük ve demokrasi mücadelesi verirken hep bu duyarlılık ve önceliklerle hareket ettik.

Kurucu Genel Başkanımız Akif İnan’ın dediği gibi, ‘Türkümüz dünyayı kardeş bilendir/Gökleri insanın ortak tarlası.’ Biz onun bu şiirinden neşet eden bir bakışla, derilerimizin rengi farklı, alın terimizin rengi aynı; gözlerimizin rengi farklı, gözyaşımızın rengi aynı diyoruz. Eğitim-Bir-Sen olarak, örgütlülüğümüzü ideolojik alanın dışında konumlandırmamızın, tekçi anlayışlara karşı çıkmamızın en büyük sebebi de budur. Biz diyoruz ki, örgütlülük bireyi, ferdi yok etmemelidir. Örgütlülük, bizzat bireyin dayanışma ruhunun, dayanışma iradesinin tecessüm etmiş hâlidir. Hele hele eğitim gibi tamamen olma ve dönüşme/dönüştürme ilkesine dayanan bir alanda bireyi yok sayacak, bir kalıba sokacak eylemlere karşı çıkmamız bu ilkenin zorunlu sonucudur.

Bunun içindir ki bulunduğumuz yerden varacağımız yere doğru daha güçlü adımlarla, kadimden beslenen kararlılıkla hükmün hakikatle buluşmasına etki ve eşlik edeceğiz. Bilgiden hikmete yol alacağız, fikirden hakikate yöneleceğiz, iradeyi eylemle taçlandıracağız; İrfani bir kavrayış ve insani bir yürüyüşle, sendikal bilinçle ve sivil toplum örgütü direnci ile usulden esasa, ahkâmdan ahlaka, mevcuttan makbule doğru bir istikamet yürüyüşünde olacağız. İşte bu yürüyüş, ‘yeni ufuklardan yeni umutlara’dır.

Yetkinin üyeye, ülkeye ve tüm eğitim çalışanlarına hayırlı olmasını dileyen Akdoğan, Kuruluşumuzdan bugüne büyümemize, güçlenmemize, uzmanlaşma, kurumsallaşma ve olgunlaşma yürüyüşümüze, yeni ufuklardan yeni umutlara çağrımıza, el veren, omuz veren; düne, bugüne ve geleceğe vefa bakışını yüklenen sendikamızın yönetici ve üyesi tüm kardeşlerimize gösterdikleri çaba ve gayretlerden dolayı şükranlarımızı sunuyoruz. Gayret bizden Tevfik Allah’tandır.”dedi.