Memlekete hizmet etmek için yola çıktığını söyleyen Alkan; “Çıktığım bu yolda; canımı, ömrümü, bütün enerjimi Azim şehre feda etmek ve bu güzel şehrimizi değiştirmek, geliştirmek, güzelleştirmek üzere yola çıktım.

 Olmayacak ve yapamayacağım hiçbir işin sözünü vermedim. Yapabileceğim işleri ise tereddüt etmeden yapacağımı belirttim.

 Tek derdimiz öksüz kalan, yetim kalan Besni’mizi ayağa kaldırmak ve başta ülkemiz olmak üzere dünyada parmak ile gösterilen üreterek kalkınan bir ilçe yapmaktı.

 İlçemiz, 17 yıldan beri hak ettiği hizmeti alamadı. İşsizlik başta olmak üzere ilçemizin ulaşımı sağlanan Burunçayır -Besni arası ve Yazı köylerimizin yolları; Tarihi ve kültürünü, sosyal alanlar, gençlik merkezleri, başta Erkenek suyu olmak üzere katı atık arıtma ve su arıtma tesisleri, daha saymadığımız bir sürü hizmetlerin getirilmemesini üzülerek ifade ettik.

 Azimşehir Besni her şeyin en iyisine en güzeline layıktır. Bu memleketi sevdiğinizi eserlerinizle ve hizmetlerinizle ancak ispat edersiniz;

Lakin tek üzüntüm her defasında yüceltmek, ileri götürmek, kucaklamak, sevmek, barışmak ve çare olmakken; halkın iradesini satın alan ve iradesini satan bir ilçe algısı ile Türkiye’ye haber olmamız; bununla birlikte bütün halkımıza her zaman yardım edip, eserler bırakan her alanda hizmet eden hayırsever iş adamımız hedef gösterildi.

 Makam, mevki, koltuk için değer miydi? Ülkenin Cumhurbaşkanına yanlış bilgi verilmesi doğru muydu?

Üzüntüm; ispatı olmayan dedikodularla, yalan yanlış bilgilerle kendi şahsi hesaplarına memleketimin adını çıkarmaları, memleketimi Ülke gündemine kötü şekilde getirmeleridir. En büyük üzüntüm az çalıştığım için beni seven, bana gönül veren, benimle yola çıkan büyüklerimi, anaları, babaları, bacılarımı kardeşlerimi, dostlarımı eş dost akrabalarımı üzmüş olmamdır.

 Birbirimizi çok sevdik, birbirimize can olduk, canan olduk, et tırnak gibi bütünleştik. Gecemiz gündüzümüz beraber geçti. Sizlere canım feda olsun.

 Tüm Besni halkı başta olmak üzere yol arkadaşlarımı bilerek bilmeyerek kırdıysam, üzdüysem özür dilerim. Kurulu bir ana kademe, kadın ve gençlik kollarımız olmamasına rağmen kısa sürede örgütlenip bu memlekete hizmet etme aşkımızı aziz halkımıza anlatıp dua ve desteklerini istedik.

 Yaklaşık kırk beş gündür benimle birlikte eşini, evini, çocuğunu, gece gündüz, kar, yağmur, soğuk demeden, canla başla, özveri ile çalışan cesur yürekli annelerime, bacılarıma, ablalarıma, kızlarımıza ve bana inanarak işini, ekmeğini, ailesini ihmal edip benimle gezen, yol gösteren, yorulan, uykusuz kalan büyüklerime ve kırk beş gününü bize ayıran, enerjisini yılmadan harcayan, inanan, güvenen, geleceği için ter döken kardeşlerime, canlarıma, ciğerparelerime  cesur söylemlerle birlikte Azim şehrin geleceğine yön vermek için projelerimize, vizyonumuza  inanan yaktığımız isyan ateşine her türlü desteği veren bizi bağrına basan Besni halkına sonsuz teşekkürlerimi sunar; büyüklerimin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim.

 Ben her zaman hemşerilerimin emrindeyim, buradayım ve yol haritasını yine halkımızın talep ve isteklerine göre belirleyeceğiz.

Telefonla, mesajla, sosyal medyadan ve bizzat gelerek bizlere destek veren tüm hemşerilerime sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Hepinizi bütün kalbimle çok seviyorum, iyi ki varsınız cesur şehrin cesur insanları. Şu iyi bilinmelidir ki biz kaybettik ama ayıp etmedik” dedi.