- Serebral Palsili Çocuklar Derneği İstanbul Temsilcisi Pınar Akarsu: - 'Eğitim, erişilebilirlik ve her türlü engelli bireylere yönelik hizmetlerde belediyeler arasında çok ciddi farklar var ancak bu tamamen inisiyatife bağlı. Bununla ilgili standart bir seviyeye gelmesini istiyoruz. Bir yasal zorunluluk haline gelmesini istiyoruz' - 'Bunun bakanlıkların desteğiyle yapılmasını istiyoruz çünkü belediyelerin birçoğu bunu yapıyor ama kendi inisiyatifleriyle haftada bir veya haftada birkaç saat yaparken, çoğu belediyede yok bile'
İSTANBUL (AA) - MEHMET KARA - Engelli aileleri, il ve ilçe belediyelerinin engellilere yönelik sunduğu hizmetlerde büyük farklılıklar bulunduğuna dikkati çekerek, bakım, rehabilitasyon ve eğitim süreçlerinin standart bir yapıya kavuşturulması çağrısında bulundu.
Aileler, kimi belediyelerde erişilebilirlik, terapi ve sosyal destek hizmetleri yeterliyken, kimi belediyelerde temel ihtiyaçların dahi karşılanamadığını söyledi.
Bu durumun engelli bireylerin yaşam kalitesini doğrudan etkilediğini ifade eden aileler, tüm yerel yönetimlerde yasal olarak zorunlu kılınmış, denetlenebilir ve eşit nitelikte hizmet standartlarının oluşturulmasını talep ediyor.
Belediyeler arasındaki hizmet farklılıkları özellikle serebral palsi ve benzeri özel gereksinimleri olan çocuk ve gençlerin uzun yıllar süren eğitim süreçlerinin ardından hayatın dışına itilmesine yol açıyor.
Bazı belediyeler engelli bireylere yönelik ciddi yaş sınırlamaları koyarken, bazı belediyeler ise çok sınırlı hizmet sunuyor.
Özel eğitim kurumlarından mezun olduktan sonra eğitim şansı bulunmayan ancak rehabilitasyon ve destek süreçleri devam etmesi gereken bireyler için bu farklılıklar ciddi mağduriyet kaynağı haline geliyor.
Bu farklılıklar yalnızca engelli bireyleri değil, onlara bakan ebeveynlerinin de sosyal hayatını doğrudan etkiliyor.
- Engelli bireylerin örgün eğitim sonrası destek talebi
Serebral Palsili Çocuklar Derneği İstanbul Temsilcisi Pınar Akarsu, belediyeler arasındaki hizmet farkları ve talepleriyle ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Kendisinin de 18 yaşında serebral palsili bir genç kız olduğunu söyleyen Akarsu, engelli ailelerinin çok farklı sorunlarla karşılaştığını anlattı.
Engelli bireylerin resmi eğitim hayatını tamamladıktan sonra yine de eğitim, destek ve rehabilitasyona ihtiyaç duyabildiğinin altını çizen Akarsu, 'Özel eğitim ve uygulama okullarından mezun olan engelli bireyler, özel gereksinimli bireyler maalesef eğitim sisteminin dışında kalıyor. Biz bu gençlerimizin lise eğitimini bitirdikten sonra sosyalleşmelerine devam edebilecekleri atölyelerin olduğu merkezlerin olmasını istiyoruz. Liseden sonra çocuklarımız, gençlerimiz hem yetişkin, erişkin bir birey oluyor hem de bu arada anne ve babalar da yaşlanıyor. 12 yıl boyunca hatta belki bazı çocuklarımız, gençlerimiz 14 yıl Milli Eğitim'in eğitim zincirindeyken, günün neredeyse yarım gününü okulda geçiren bu gençlerimiz bir anda evlere bağlanmak zorunda kalıyor.' diye konuştu.
Akarsu, engelli bireylerin özellikle kurumdan topluma geçiş dönemlerinde ciddi zorluklar yaşadığını belirterek, bu sürecin sürdürülebilir bir destek mekanizması gerektirdiğini vurguladı.
Devletin hem yol gösterici hem de denetleyici bir rol üstlenmesi gerektiğini söyleyen Akarsu, belediyelerin de erişilebilirlikten rehabilitasyona, sosyal uyum programlarından istihdam desteklerine kadar birçok alanda hizmetlerini güçlendirerek sürdürmesinin zorunlu olduğunu ifade etti.
- Belediyeler arasında ciddi hizmet farkları var
Akarsu, yan yana olan ilçelerde bile belediyelerin çok farklı hizmet sunduğunu, bir standart olmadığı için engelli bireylerin ve ailelerinin zorlandığını dile getirerek, şunları kaydetti:
'Eğitim, erişilebilirlik ve her türlü engelli bireylere yönelik hizmetlerde belediyeler arasında çok ciddi farklar var ancak bu tamamen inisiyatife bağlı. Bununla ilgili standart bir seviyeye gelmesini istiyoruz. Bir yasal zorunluluk haline gelmesini istiyoruz. X belediyede bir engelsiz yaşam merkezi varken, başka belediyede yok veya işte haftada bir gün sınırı var. Haftada veya birkaç saat sınırı var. Bazı belediyelerde ise hiç yok. Bunun standart halde olmasını istiyoruz aileler olarak.'
Akarsu, engelli çocuğu olan ailelerin bu süreçte yaşlanmış olduklarını ve çocuklarıyla daha zor ilgilendiklerini belirterek, sürecin hassasiyetine de dikkati çekti.
Bu denetim ve kontrol mekanizmasının resmi olarak belirlenip denetlenmesi gerektiğini söyleyen Akarsu, 'Bunun bakanlıkların desteğiyle yapılmasını istiyoruz çünkü belediyelerin birçoğu bunu yapıyor ama kendi inisiyatifleriyle haftada bir veya haftada birkaç saat yaparken, çoğu belediyede yok bile. Bu nedenle bunun devlet destekli, bakanlıkların desteği ve onların yürüttüğü bir şekilde standartları olan merkezlerin açılması için görüşmeler içerisindeyiz.' ifadelerini kullandı.




