ADIYAMAN (PERRE) - Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Adıyaman programı kapsamında yaptığı konuşmada 6 Şubat depremlerinin ardından yürütülen yeniden inşa çalışmalarını, deprem bölgesine ayrılan bütçe kalemlerini, ekonomideki kırılganlıkları, istihdam ve üretim başlıklarını, tarım ve sulama yatırımlarını, tütün üreticilerinin sorunlarını, hayat pahalılığını, asgari ücret ve emekli maaşlarını, terörle mücadele maliyetini ele aldı.

'Adıyaman depremden sonra bir hüzün şehrine dönüşmüştür'

Konuşmasına 6 Şubat 2023 depremlerine değinerek başlayan Destici, Adıyaman'ın depremden en çok etkilenen ve en çok kayıp verilen iller arasında olduğunu belirterek şunları söyledi:

'6 Şubat 2023'te yaşadığımız o asrın felaketinin acısı hâlâ yüreğimizde. Bu felakette bu depremden en çok etkilenen, en çok kayıp verdiğimiz illerimizin başında da Adıyaman gelmektedir. Onun için Adıyaman aynı zamanda depremden sonra bir hüzün şehrine dönüşmüştür.'

Destici, depremde hayatını kaybedenler için dua ederek, 'Öncelikle depremde hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize bir kez daha Cenab-ı Hak'tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun, makamları âli olsun' ifadelerini kullandı.

Kayıplar ve anma: 'Nihat Komşu ağabeyimizi eşiyle birlikte toprağa verdik'

Depremde parti camiasından kayıplar verdiklerini belirten Destici, isim vererek anma yaptı. Konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

'Tüm Adıyamanlılar gibi bizim de kayıplarımız oldu. Arkadaşımızı, 'Nihat Komşu' ağabeyimizi eşiyle birlikte toprağa verdik. Yine gençlerimizden, eğitimcilerimizden 'Celal Tırpan' hocamızı ve onun gibi pek çok arkadaşımızı da depremde kaybettik.'

Konuşmasının bu bölümünde kayıpların unutulmayacağını vurgulayan Destici, 'Acıları yüreğimizde unutmadık ve Allah'ın izniyle bu can bu bedende olduğu sürece de asla unutmayacağız' dedi.

Vefa vurgusu: 'Deprem şehitlerinin evlatları bize emanettir'

Salonda depremde yakınlarını kaybeden ailelerin de bulunduğunu ifade eden Destici, başsağlığı ve sabır dileklerini ileterek şöyle konuştu:

'İl başkanımızın sevgili kızı aramızda, evladı Semih kardeşimiz aramızda, yine diğer evladı Soner kardeşimiz, diğer deprem şehitlerimizin aileleri aramızda, onlara bir kere daha sizlerin huzurunda başsağlığın ve sabır dileklerimi iletiyorum.'

Ardından 'vefa' vurgusunu öne çıkaran Destici, deprem şehitlerinin ailelerini 'emanet' olarak niteleyerek şu sözleri kullandı:

'Tabii ki biz vefalı bir hareketiz. Şehitlerimizin geriye bıraktığı ailelerin evlatları tıpkı terör şehitlerimiz gibi, tıpkı 15 Temmuz şehitlerimiz gibi, tıpkı Kıbrıs şehitlerimiz gibi deprem şehitlerimizin evlatları, aileleri de bize emanettir. O emanet başımızın tacıdır. O emanete her zaman sahip çıkmaya devam edeceğiz.'

Yeniden inşa çalışmaları: 'Olağanüstü bir çaba gösterdiler'

Deprem sonrası yaklaşık üç yıllık dönemi değerlendiren Destici, merkezi idare ve kurumların yanı sıra yerel yönetimlerin de sahada çalıştığını ifade etti. Konuşmasında şu değerlendirmeyi yaptı:

'Depremden bugüne yaklaşık 3 yıl gibi bir zaman geçti. Bu zaman zarfı içerisinde devletimiz, hükümetimiz, Cumhur İttifakımız, partimiz, Cumhurbaşkanımız, özellikle Çevre Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum Bey, İçişleri Bakanımız, AFAD'ımız, ilgili tüm bakanlıklarımız bağlı kuruluşlarıyla birlikte olağanüstü bir çaba gösterdiler. Yerel yönetimlerimizin hizmetlerini de gözardı edemeyiz. Her şeyleriyle sahip çıkma gayreti içerisinde oldu.'

Adıyaman'ı sık ziyaret ettiklerini söyleyen Destici, sahada incelemeler yaptıklarını belirterek, 'Bu süre içerisinde de şahsımın ve arkadaşlarımızın en çok ziyaret ettiği illerin başında da Adıyaman gelmektedir. Her fırsatta Adıyaman'a gelmeye çalıştık. Hem ziyaretler gerçekleştirdik, halkımızı, esnafımızı hem de çalışmaları da yerinde inceleme fırsatı bulduk' dedi.

İndere başta olmak üzere yürütülen çalışmalara değinen Destici, 'İndere başta olmak üzere Adıyaman'ın depremden etkilenen tüm bölgelerinde büyük hummalı bir çalışma gerçekleştirildi. Ve şu anda elhamdülillah bu üç sene sonunda çalışmalar tamamlanma aşamasına geldi' ifadelerini kullandı.

Hatay'da yapılan konut teslim törenine de atıfta bulunan Destici, 'Dün Hatay'da Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte katıldığımız 455 bininci konu tesliminde de bunu bizzat müşahede etmiş oluyoruz' dedi ve emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

'Bu çalışmalardan dolayı başta Cumhurbaşkanımız ve Çevre Bakanımız olmak üzere tüm emeği geçenlere, ilgili bakanlarımıza, yerel yönetimlerimize ve tabii ki bu süreçte emek veren tüm insanlarımıza, tüm kardeşlerimize sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar diyorum.'

Ekonomi ve bütçe: 'Deprem bölgesine 100 milyar dolar harcandı'

Destici, konuşmasının devamında Türkiye ekonomisinin pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi süreçlerden etkilendiğini belirterek 'kırılgan ekonomi' vurgusu yaptı. Ardından deprem bölgesine yapılan harcamaya işaret ederek şöyle konuştu:

'Kıymetli kardeşlerim Türkiye güçlü bir devlettir dedim biraz önce. Ama biliyorsunuz devlet hemen pandeminin arkasından geldi. Rusya, Ukrayna savaşı... Bütün bu süreçler dünya ekonomisini etkilediği gibi Türkiye ekonomisini de ciddi bir şekilde etkiledi. Bizim zaten kırılgan bir ekonomimiz var.'

Deprem bölgesine 100 milyar dolar harcandığını ifade eden Destici, bu kaynağı 'helali hoş olsun' sözleriyle değerlendirdi:

'Ama bütün bu ekonomik zorluklara, darlıklara rağmen devletimiz bu bölgeye yani deprem bölgesine tam 100 milyar dolar para harcadı. Helali hoş olsun. Hoş olsun.'

Bu tutarı bütçeyle kıyaslayan Destici, 'Bu 100 milyar takriben 4 trilyon 250 milyar gibi bir para yapmaktadır. Yani bizim bütçemizin bütün Türkiye bütçesinin neredeyse dörtte birine tekabül etmektedir. Yani her dört liranın bir lirası bu bölgeye harcanmıştır' dedi. Harcamaların süreceğini de belirterek, 'Daha da harcanacaktır. Çünkü yapılması gereken daha da işler vardır. Altyapı gibi, üst yapı gibi, çevre yolları gibi yeni istihdam alanları gibi elbette ki yapılması gereken pek çok daha yatırım ve tesis kurulmaktadır' ifadelerini kullandı.

Göç ve dönüş: 'Esnaf ve sanayici desteklenmeli'

Deprem sonrası yaşanan göçü hatırlatan Destici, dönüşlerin başladığını ancak bunun kalıcılaşması için ekonomik desteklerin şart olduğunu söyledi:

'Özellikle depremden sonra yüz binlerce insanımız deprem bölgelerini tabii ki Adıyaman'ı da terk etmiştir. Şimdi büyük ölçüde dönüşler başlamıştır. Bu dönüşlerin tam anlamıyla gerçekleşebilmesi için işte esnafımızın desteklenmesi gerekmektedir. Sanayicilerimizin desteklenmesi gerekmektedir.'

İstihdamın kritik olduğunu vurgulayan Destici, 'Her şeyden önce yeni istihdam alanları yani iş alanları kurularak buradaki gençlerimiz... vatandaşlarımızın işsizliği ortadan giderilmeli ve işsizliğe son verilmelidir' dedi. Tekstil sektöründeki sıkıntılara işaret ederek, 'Bugün en çok dillendirilen... tekstil üretimi başta olmak üzere dara giren, zora giren pek çok sanayicimizin daha güçlü bir şekilde elinden tutulması gerekmektedir' ifadelerini kullandı.

Pozitif ayrımcılığın sahada yeterince hissedilmediğini savunan Destici, 'Bu bölgeye pozitif anlamda... pek çok ayrıcalıklar tanınmıştır. Ama şu ana kadar... vatandaşımızın talebini tam anlamıyla karşılayabildiğini ifade etmekte kolay değildir' dedi.

BBP'nin deprem sürecindeki rolü: 'Bu bizim İslami ve kardeşlik vazifemizdir'

Partisinin deprem sürecinde sahada olduğunu söyleyen Destici, 'Biz de Büyük Birlik Partisi olarak depremin ilk gününden itibaren... Alperen Arama Kurtarma ekiplerimizle... hep birlikte Adıyaman'daydık, deprem bölgesindeydik' dedi. Bu katkıyı bir görev olarak tanımlayan Destici, 'Bu bizim hem İslami, hem de kardeşlik vazifemizdir. Bu vazifemizi dün yaptık, bugün yapıyoruz, yarın da yapmaya ve sizlerle birlikte olmaya devam edeceğiz' ifadelerini kullandı.

Bütçe açığı ve cari açık: 'İki temel sebep var'

Ekonomideki yapısal sorunlara değinen Destici, 'Bunun iki sebebi var. Birincisi bütçe açığı, ikincisi cari açık' dedi. Bütçe açığını, 'Bütçenin gelir gider kalemlerinden oluşur. Türkiye denk bütçe yapana kadar bu bütçe açığını Türkiye'ye başta dış iç borç faiz ve enflasyon olarak bir maliyeti olmaya devam edecektir' sözleriyle anlattı.

Cari açığın ise dış ticaret açığından kaynaklandığını söyleyen Destici, enerji ithalatına işaret ederek, 'Bizim dış ticaret açığımızın temel sebebi iki temel sebebi vardır. Birincisi enerji ithalatı ki buna mecburuz. Çünkü kendi ülkemizde kendimize yetecek kadar petrol ve doğalgaz üretemiyoruz' dedi.

Bu noktada bölgede çıkarılan petrole atıf yapan Destici, 'Allah'a şükür yine Adıyamanımızda, Batmanımızda, Şırnakımızda, Diyarbakırımızda... önemli miktarda petrol çıkarılmaktadır' ifadelerini kullandı ve 'Bu anlamda da TPAO'ya... çalışan kardeşlerimize... teşekkürlerimi sunuyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar. Adıyaman'a teşekkür ediyorum' dedi.

Taşeron işçiler: 'Eksik kalan kesim kamuda çalışan taşeronlardır'

Konuşmasında, bazı kesimlerin taleplerinin karşılandığını ancak kamuda çalışan taşeron işçilerin kadro beklentisinin sürdüğünü dile getiren Destici, şu ifadeleri kullandı:

'Geçtiğimiz yasama döneminde pek çok kesimin talebi karşılandı... Orada bir kesim eksik kalmıştır. O da kamuda çalışan taşeron işçiler.'

Bu kesimin sayısal olarak düşük bir orana denk geldiğini söyleyen Destici, 'Bunların sayısı... yüzde üç, yüzde dört gibi bir orana tekabül etmekte. Ama ne hikmetse bunlar bir türlü kadroya geçirilmedi' dedi. 'İlk önce geçirilmesi gereken bunlardır' diyen Destici, gerekçesini de 'Çünkü bunlar nitelikli personel... kimi TPAO'da çalışıyor, kimi... şeker fabrikası nitelikli eleman bunlar' sözleriyle açıkladı.

Destici, 'Bu kamuda çalışan taşeronların anasının ak sütü gibi helaldir. Kadroya geçmek bunların da bir an önce geçmesi gerektiğini buradan bir kere daha ifade ediyor(um) ve bu konuda çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğimizi buradan da ilan ediyorum' ifadelerini kullandı.

Tarım ve GAP: 'Adıyaman çevre iller kadar istifade edemedi'

Adıyaman'ın bir tarım bölgesi olduğunu söyleyen Destici, GAP ve Atatürk Barajı'ndan Adıyaman'ın çevre iller kadar yararlanamadığını dile getirdi. 'Özellikle Atatürk Barajı'ndan yani GAP projesinden Adıyaman'ımızın çevre iller kadar istifade edemediğini biliyoruz. Bu bilgiyi de Adıyamanlılardan öğreniyoruz' dedi.

Sulama yatırımlarına vurgu yapan Destici, 'Gerekli yatırımları yapılarak Adıyaman topraklarımızın da sulanarak verimli hale getirilmesi... yatırımların bir an önce yapılması gerektiğini... ifade ediyorum' dedi. Bazı bölgelerde baraj onarımı ve yeni sulama barajları ihtiyacına değinen Destici, 'Adıyaman halkının isteklerinin takipçisi olacağımı buradan ifade ediyorum' sözlerini kullandı.

Tütün üreticileri: 'Fiyatlar güncellenmedi, kayıp ve mağduriyet var'

Adıyaman denildiğinde akla gelen ürünlerden birinin tütün olduğunu belirten Destici, tütün üreticilerinin sorunlarını gündeme taşıdı. 'Tütün üreticilerimizin problemlerini ve yine tütün üreticilerimizin taleplerini biliyoruz' diyen Destici, geçmişte taleplerin iletilmesi konusunda gayret gösterdiklerini de söyledi.

Konuşmasında, üreticilerden gelen güncel şikâyeti şöyle aktardı:

'Tütün üreticilerimizin fiyatların güncellenmemesinden dolayı, yani tütünü alan tüccarların fiyatları güncellememesinden dolayı tütün üreticilerimizin bir kayıp ve mağduriyet yaşadığını öğrenmiş olduk.'

Destici, 'Bu konunun da takipçisi olacağız ve tütün üreticilerimizin... mağduriyet yaşamaması ve ürettiğinin hakkını alması için ne gerekiyorsa Allah'ın izniyle onu yapacağız' dedi.

Hayat pahalılığı: 'Ülkenin en büyük problemi ekonomi'

Destici, toplumun en büyük sorun algısının ekonomi olduğuna işaret ederek 'Ülkenin en büyük problemi... açık ara ekonomi çıkıyor. Açık ara hayat pahalılığı çıkıyor... emeklilerimizin ücretlerinin düşüklüğü... asgari ücretin düşüklüğü... gelir dağılımındaki adaletsizlik ortaya çıkıyor' dedi.

Pazar-üretici farkı: 'Dünya ortalaması 2-3 kat, bizde 10 kat'

Fiyat zincirindeki farklara örnek veren Destici, manav ve pazardaki fiyatlarla üreticinin satış fiyatı arasındaki uçurumu anlattı. 'Manav'a gidiyorsun... mandalina elli lira, portakal altmış lira... bahçeden en fazla on liraya alınıyor' diyen Destici, 'Bunun dünya ortalaması iki katıyla üç katı arasında değişiyor. Bizde niye on katı?' sözlerini kullandı.

Bu durumun hem üreticiyi hem tüketiciyi mağdur ettiğini belirten Destici, 'Buraya mutlaka bir düzenleme getirilmesi lazım. Hal yasasının bir an önce çıkarılması lazım' dedi ve denetim ihtiyacına dikkat çekti.

Asgari ücret ve fırsatçılık: 'Etiket değiştirenler var... hapis dahil ceza'

Asgari ücret artışı üzerinden fiyatların hızla yükselmesini eleştiren Destici, kendi tekliflerinin 'yüzde elli' olduğunu ifade etti. 'Bizim teklifimiz yüzde elliydi. Niye? Popülist bir politika olarak söylemedik' diyen Destici, önceki yıl asgari ücret artışının enflasyonun altında kaldığını anlattı.

Ardından, 'Asgari ücret arttırıldı diye hemen etiket değiştirenler var. Fiyatlarında neredeyse bu oranda zam yapmaya kalkanlar var' diyerek bunu 'fırsatçılık' olarak niteledi. Devletin mücadele etmesi gerektiğini söyleyen Destici, şu ifadeleri kullandı:

'Devlet yasa çıkararak bunlarla mücadele edecek... bu ahlaksızlığı, bu soygunculuğu, bu fırsatçılığı yapanlara hapis dahil en ağır cezayla cezalandıracaksın ki bir daha buna cesaret edemesinler.'

Uzmanından Yılbaşı Sofrası İçin Beslenme Tüyoları
Uzmanından Yılbaşı Sofrası İçin Beslenme Tüyoları
İçeriği Görüntüle

Emekliler: 'Oran üçte ikiden üçte bire düştü'

Destici, emekli maaşlarını 'adalet' başlığı altında değerlendirdi. 2023 Ocak dönemi üzerinden örnek veren Destici, 'Emekli en düşük emekli maaşı... 7500 TL... en düşük memur ve en düşük kamu işçisi maaşı 11.000 lira... emekli çalışanın üçte ikisini alıyor idi' dedi.

Bugün itibarıyla oranların gerilediğini söyleyen Destici, 'Bugün en düşük emekli maaşı... on altı bin sekiz yüz. Oran üçte ikiden... üçte bire gelmiş. Yani emeklinin tam bir maaşı buharlaşmış' dedi. Bu nedenle, 'Biz işte bunun emekliye verilmesini adalet adına istiyoruz' ifadelerini kullandı.

Terörle mücadele maliyeti: 'İki trilyon doların üzerinde'

Konuşmasında ekonomideki zorlukların birinci nedeni olarak 'terör örgütü PKK' ifadesini kullanan Destici, 'Türkiye'nin ekonomisinin bugün bu zorlukları yaşamasının birinci sebebi... terör örgütü PKK'dır ve onların arkasındaki güçlerdir' dedi.

Terörle mücadeleye harcanan kaynağın büyüklüğünü vurgulayan Destici, 'Tam kırk yıldır bizim terörle mücadeleye harcadığımız para iki trilyon doların üzerindedir' ifadelerini kullandı. Bunun büyüklüğünü kıyasla anlatan Destici, deprem bölgesine harcanan 100 milyar dolarla kıyaslayıp 'yirmi katını biz terörle mücadeleye harcamışız' dedi.

Türkiye'nin toplam borcuna dair örnek veren Destici, 'Türkiye Cumhuriyeti'nin... borcu... beş yüz elli milyar dolar civarında. Peki terörle mücadele bunun tam dört katı' sözlerini kullandı ve 'Bu para Türkiye ekonomisini harcatsaydı bugün çok daha farklı bir Türkiye vardı' dedi.

'Terörsüz Türkiye isteriz ama...'

Destici, 'Terörsüz Türkiye' hedefini desteklediklerini ifade ederken, terör örgütü ve uzantılarının verdiği sözleri tutmadığını savundu. 'Terör örgütü ve uzantıları hiçbir dönemde verdikleri sözleri tutmadılar' diyen Destici, 'Silah bırakacak, şartsız, müzakeresiz, pazarlıksız... ama... bunu gördük mü? ... Bırakmadı' ifadelerini kullandı.

Destici, 'Sadece 25-30 silah göstermelik olarak yakıldı... ama bütün unsurlarıyla duruyorlar' sözleriyle devam etti.

Bayrak ve aidiyet tartışması: 'Türk bayrağını asmıyorlar'

Destici, konuşmasının bu bölümünde bazı partileri hedef alarak 'DEM Parti başta olmak üzere... ilçe il binalarına Türk bayrağı asmıyorlar' dedi. Türk bayrağının temsil ettiği değerleri anlatan Destici, 'Bu Türk bayrağı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni temsil ediyor. O hilal... İslam'ı temsil ediyor... yıldız bağımsızlığımızı temsil ediyor... Kürt'üyle, Türkmeniyle... Türk milletini temsil ediyor' ifadelerini kullandı.

Bayrak ve İstiklal Marşı üzerinden aidiyet tartışması yürüten Destici, 'Eğer bir kimse... bu Türk bayrağını asmıyorsa... İstiklal Marşı'mızı okumuyorsa kendini buraya ait hissetmiyor demektir' dedi ve devamında 'Sınır yakın. Hemen çık dışarıya... hangi bayrağın özlemini yaşıyorsan çık orada yaşa' ifadelerini kullandı.

Meclis komisyonu değerlendirmesi: 'Dem Partisi raporunda bölücü talepler var'

Mecliste komisyon çalışmalarına atıfta bulunan Destici, partilerin rapor sunduğunu belirterek 'PKK ve onun uzantısı Dem Partisi'nin raporuna baktığımızda... uzlaşma... bir ve beraber yaşama iradesi ortaya koyduklarını görmüyoruz' dedi. 'Kırk yıldır PKK neyi savunmuşsa... raporda yine görüyoruz' ifadelerini kullandı.

Destici, 'Biz vatandaşımızla birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi koruyacağız' diyerek, terörle mücadelenin sürdürüleceğini söyledi.

Suriye'nin kuzeyi: 'Yeni bir terörist devlet kurmak istiyorlar'

Destici, konuşmasının dış politika bölümünde Suriye'nin kuzeyine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 'Suriye'de bir diktatör yıkılmıştır. Ama Suriye'de her şey süt liman değildir' diyen Destici, bölgede ABD, İsrail ve Batılı güçlerin etkisine işaret etti.

PKK'nın Suriye'deki varlığına ilişkin görüşlerini dile getiren Destici, 'En çok da PKK. Suriye'nin üçte birini kendisine istemektedir. Orada bir bölge, orada bir devlet kurmak istemektedir' dedi. Bu durumu kabul etmeyeceklerini söyleyen Destici, 'Bizim bölgemizde yeni bir terörist İsrail gibi bir devlete... hiç kimse... vermemizi...' ifadelerini kullandı.

SDG'ye ilişkin değerlendirmesinde Destici, 'SDG PKK'dan evrilme... kimin desteğiyle ayakta duruyor? ABD' dedi ve 'SDG'nin tasması da ABD'nin elindedir. Bazı Avrupalı ülkelerin elindedir' ifadelerini kullandı.

Konuşmasında 'Biz meseleye asla etnik temelli bakmıyoruz... Biz meseleye devletin varlığı, ülkenin bütünlüğü, milletin birliği penceresinden bakıyoruz' diyen Destici, kardeşlik vurgusunu sürdürdü.

'Kürtçe Kur'an, Kürtçe ezan istiyoruz' söylemi üzerinden eleştiri

Destici, konuşmasının bu bölümünde, bir siyasi partinin eş başkanlarından birinin 'Kürtçe Kur'an istiyoruz, Kürtçe ezan istiyoruz' dediğini aktararak buna tepki gösterdi. 'Bunlar sosyalist, Marksist ateist bir düşünceye sahiptir' diyen Destici, 'Bunu bilelim. Bu açık ve net. Bu tartışmasız' ifadelerini kullandı. Vatandaşların bu konuda 'uyanık olması' gerektiğini söyledi.

Gülben Ergen hakkında sözleri: 'Bunlar bizden değil... halaya sokmaması gerekiyor'

Konuşmasının ilerleyen bölümünde Destici, 'Önümde bir not daha var' diyerek sanatçı Gülben Ergen hakkında şu ifadeleri kullandı:

'Ne diyor? Bir sanatçı Gülben Ergen, Adıyaman'da bir etkinliğe katıldı. Vatandaşlarla halay çeken Ergen yanındaki kişinin tesettürlü olduğunu görünce elini bıraktı. Tesettürlü kadın, ben izledim videoyu, elini tekrar tutmaya çalışıyor, o elini tekrar itiyor ve elini tutmuyor. Ama öbür tarafta açık olan kadının elini tutuyor ve onunla halay çekiyor.'

Destici, 'İşte bunların anlayışı bu değerli arkadaşlar. Bunlar bizden değil' dedi. Ardından sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

'Aslında ben şunu söylemek isterdim. Daha fazla konuşmayı istemiyorum ama o adı geçen kişinin hayatı ortada. Hayatı ortada. Daha doğrusu hayatsızlığı ortada. Her türlü ahlaksızlığı yaşamış hayatı boyunca. Aslında bizim bacılarımızın, analarımızın onun elini tutmaması hatta onu halaya sokmaması gerekiyor.'

Trafik kazaları: 'Her acı bizim acımızdır'

Konuşmasının sonunda 'ortak acı' vurgusu yapan Destici, 'Her acı bizim acımızdır. Her şey bizim evimizin şehididir. Ülkemizdeki her ölüm bizim evimizin ölümüdür' dedi. Türkiye'nin kronik sorunlarından biri olarak trafik kazalarını işaret eden Destici, İstanbul Esenyurt'ta bir işçi servisinin şarampole yuvarlanması sonucu yaşanan kazayı hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

'İstanbul Esenyurt'ta işçi servisinin şarampole yuvarlanması sonucu kazada dört işçi kardeşimiz hayatını kaybediyor. Üçü ağır yedi yaralımız var. Bu kazada hayatını kaybeden ve tüm kazalarda bugün, dün yaşanan kazalarda hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun. Yaralılarına da acil şifalarla niyaz ediyorum.'

Kaynak: PERRE AJANS