ASU Televizyonu’nun kurucu, aynı zamanda televizyonun Genel Yayın Yönetmenliğini yapan deneyimli gazeteci Zekeriya Polat, Genel Yayın Yönetmenliğinin yanı sıra televizyonda çeşitli programlar hazırlayıp sunuyordu. Ramazan ayı süresine de, “Ramazan Telaşesi” adını verdiği bir programı hazırlayıp sundu.

“Ramazan Telaşesi” programı ilk günden başlayarak halktan büyük ilgi gördü. Program’ın, kısa süre içinde büyük bir izleyici kitlesi oluştu. Adıyaman halkının sesi ve halk tarafından en çok izlenen bir program oldu. 

Samsat, Sincik, Gerger ve Çelikhan ilçeleri, gelir düzeyi düşük, Adıyaman’ın işsizlik ve yoksulluğun en fazla olduğu ilçeleri. Devlet desteği olmadan bu ilçelerde halkın, kendi olanaklarıyla sorun çözme güçleri yok. Bu ilçeler aynı zamanda muhafazakâr bir yapıya sahipler. Çok partili dönemde ağırlıklı olarak muhafazakâr partilere oy verdiler. Muhafazakar söylemlerle politika yapan AKP,  2002, 2007 ve 2011 seçimlerinde, bu ilçelerde yüzde 70 yüzde 80’ler düzeyinde oy aldı. Şu anda Adıyaman’ın 5 milletvekilinin 5’i de AKP’li.  5 milletvekilinin 3’ü, Ahmet Aydın, Mehmet Metiner ve Murtaza Yetiş Kâhtalı. Ahmet Aydın, aynı zamanda AKP Grup Başkan Velili. Başbakana çok yakın olan, AKP’de politikaların belirlenmesinde etkili ve belirleyici olan birisi.

Kâhta ilçesi ile Samsat ilçesi sınır komşusu. İki ilçe arasında yakın akrabalık bağı ve arazi ortaklığı var. Kahta siyaseten Samsat’ı etkilen bir ilçe. 

“Ramazan Telaşesi” Program çekimi için, Samsat’ın Çiçek köyüne giden, köyün en büyük sorununun su sıkıntısı olduğunu öğrenen Zekeriya Polat, telaşla kendisine doğru yaklaşan bir köylüye mikrofon uzatıyor.

Heyecanla konuşmaya başlayan köylü: “Valla en büyük sorunumuz su sorunu. Bak abi inan etki 8-9 aydır su içmiyoruz. Banyo bile etmiyoruz ya.”

Zekeriya Polat: Senin ellerin niye böyle olmuş. Tütünden mi?

Köylü: “Tütünden geliyorum. Dediler ki ASU Televizyonu gelmiş. Ben bir konuşma yapım dedim. İnan etki su yok ki ellerimizi yıkayalım. Böyle yatıyoruz ha.” (Köylünün söylediği başka şeylerde var. Onları, daha sonraki yazılarımda ele alacağım.)

İşte size, 21 yüzyılı Türkiye’sinde Çiçek köylülerinin içler acıtan dramı.    

Zekeriya Polat, Çiçek Köyüne gitti. Çiçek köylülerinin yaşadıkları dramı yerinde gördü. İnsanlık ve gazetecilik sorumluğuyla köylülerin yaşadıkları su sorununu, yetkililere ulaştırmak ve kamuoyunu bilgilendirmek için kaydetti.

Peki, sonra ne oldu?

Zekeriye Polat’ın başına neler geldi?

Yaptığı işin, insanlık ve gazetecilik sorumluğunun bedeli neye mal oldu?

Bu süreçte Adıyaman, yazılı ve görsel basını ne yaptı?

(Devem edecek)