Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Biruni Üniversitesi, dil öğrenimi alanındaki öncü uygulamalarıyla eğitime verdiği önemi ortaya koyuyor.
Üniversitede öğretmenlik eğitimi alan öğrencilerin yaratıcı ve etkileşim odaklı öğrenimini teşvik etmek amacıyla aktif bir şekilde uygulanan drama yöntemiyle dil öğretimi, sözcükleri öğretmenin yanı sıra dili bir yaşam biçimi olarak benimsetmeyi hedefliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Biruni Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Manolya Sağlam, dil öğretiminde çağdaş ve etkili bir yaklaşımı temsil eden drama yönteminin önemine değinerek, "Öğrenci merkezli, etkileşimli ve çok duyulu bir öğrenme deneyimi sunan bu yöntem, öğrencilere yalnızca dil bilgisi kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda empati, işbirliği, yaratıcılık ve kültürel farkındalık gibi 21'inci yüzyıl becerilerini geliştiriyor." ifadelerini kullandı.
Dil derslerinde yaratıcı hikaye üretimi, grup doğaçlamaları ve rol yapma gibi uygulamaların, öğrencilerin dilsel ve sosyal becerilerini geliştirdiğini aktaran Sağlam, "Öğrenciler, bu teknikler sayesinde dili yalnızca sözel değil, jest, mimik ve duygusal ifadelerle bütüncül bir şekilde kullanıyor. Bu sayede dili sadece öğrenmekle kalmıyor, aynı zamanda içselleştiriyorlar." ifadelerini kullandı.
Geleceğin öğretmen adaylarının, drama yöntemine yönelik kuramsal ve uygulamalı eğitimlerle donatıldığını kaydeden Sağlam, bu eğitimi alanların mesleki kariyerlerinde çok boyutlu düşünebilen, iletişim gücü yüksek bireyler yetiştireceğine inandığını belirtti.
- "Konuşma kaygısı azalıyor"
Drama yöntemini kullanan bir dil öğretmeni olarak öğrencilerden olumlu geri dönüşler aldığına işaret eden Dr. Sağlam, "Öğrenciler daha motive, kendine güvenen ve derse bağlı bireyler haline geliyor. Özellikle konuşma kaygısı azalıyor, iletişim becerileri güçleniyor. Drama yöntemi, dili yalnızca gramer temelli öğretmekten öteye geçerek sosyal bağlam içinde kullanıma odaklanıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Gelecekte drama yönteminin dil öğretiminde daha fazla yer bulacağına inandığını belirten Sağlam, şunları kaydetti:
"Bu yöntem, sürdürülebilir ve insan odaklı eğitim modellerinin temel bileşenlerinden biri olacak. Drama pedagojisi, Vygotsky, Bruner ve Krashen gibi önemli kuramcıların yaklaşımlarına dayanıyor. Bu da yöntemin hem bilimsel hem de pedagojik olarak güçlü temellere sahip olduğunu gösteriyor."
Sağlam, drama yönteminin eğitim sistemine daha geniş ölçekte entegre edilebilmesi için öğretmen eğitim programlarına dahil edilmesi gerektiğine, esnek müfredatlar ve okul-üniversite işbirlikleriyle bu sürecin desteklenebileceğine değindi.