Evet saygıdeğer okurlarım, bir mümine yakışan tevazu alçak gönüllülük anlamına gelir ki, Allah Zülcelal Hazretlerine boyun eğmek ve hem de hakkı kabul etmektir. Açıkçası kendisine Allah'ın huzurunda kulluk mevkiine koyması, insanlara karşı ise kibirli ve gururlu olmamasıdır. Allah Zülcelal hazretlerince de çok sevilen bir kimsedir.

Bu hususta Allah Zülcelal Hazretlerinin de Kuranı Kerim'in Furkan suresinin 63. ayeti kelimesinde şöyle hitap etmektedir; "Rahman'ın has kulları o kimselerdir ki onlar tevazu ile yürürler cahiller kendilerine laf atsalar da selametle derler. Zorba, mağrur, saygısız, kaba ve haşin değil sükunet  ile alçak gönüllü bir şekilde terbiyeli ve nazik yürürler. Kimseye zarar vermezler hatta cahillik edenlere çatmaya tenezzül etmezler."

Evet bu Dünya hayatında insanları süsleyen en büyük zinet tevazudur. İşte bu güzel hasrette de Allah'a kul olmanın bir gereğidir. hiç bir şeye malik olmayan bütün ihtiyaçlarını Allah'a arz eden bir insanın başka türlü düşünmesi ve davranması da beklenemez. Çünkü bu hakikate aykırı bir hareket olur.

Peygamberimiz (svs) efendimiz de bir hadisi şerifinde şöyle hitap etmektedir. (Kim Allah'u talanın rızası için bir derece tevazu gösterirse bu sebeple Allah onu bir derece yükseltir. Kim de Allah Zülcelal hazretlerine karşı bir derece kibir gösterirse Allah'u tala da bir derece alçaltır. netice de onu espeli  sapiye ( aşağıların aşağısı) atar.) ibn male ve muhake  züt 16

Netice itibari ile gurur ve kibrin ne derece de çok kötü bir huy olduğunu gösterir diğer bir hadis'te şöyledir. (Üç sınıf insan vardır ki kıyamet günü Allah onları muhatap almaz yüzlerine bakmaz ve onları temize Çıkarmaz hem de onlar için can yakıcı bir azap vardır) peygamberimiz (svs) bu cümleyi üç defa tekrarlaması üzerine sahabelerden ebuzer radivallahüan hazretleri bu kimse der tam bir mahrumiyete ve hüsrana uğramışlar bunlar kimlerdir ya Resulallah diye sorunca bunun üzerine peygamberimiz(svs) efendimiz ( elbisesini kibirli yerde sürüyenler, yapmış olduğu iyiliği başa kalkan ve yalan yere yemin ederek malını iyi bir fiyatla satmaya çalışanlardır) cevabını verdi. Müsrim iman 171

Evet yukarıda ki hadisi şeriften de anlaşıldığı gibi büyüklenmek ve gurura kapılmak insanları ahiret'te Allah Zülcelal hazretlerinin kelamından nazarından ve tezkiyesinden( nefsi her türlü kötü sıfatlardan ve menfi teamüllerden temizlemek ve güzel allak ile terzin ( süsleme ) etme mahrum ederek çok elim bir azaba müstahak kılacak kadar çok kötü bir hasrettir. Böyle insanlar kendilerini hakikatten saptığı gibi insanların gözünde de sevimsiz bir hale gelirler. Evet Allah Zülcelal hazretleri tevazuu ilk önce çok sevgili kulu olan peygamberimiz (svs) efendimize Emretmektedir. Kur'an-ı kerim in heş şura suresinin 215. ayeti kelimesinde şöyle hitap etmektedir.(Sana tabii olan müminlere alçak gönüllü davran) peygamberimiz (svs) efendimiz de yukarıda ki ayeti kelime gelince Allah'u tala bana o kadar mütevazi olun ki kimse kimseye böbürlenmesin, kimse kimseye zulüm etmesin diye emretti) müslüm cennet 64

Evet peygamberimiz(svs) efendimiz de kendisine çok aşırı tazim ( hürmet) gösteren kişilere siz benim hakkım olan derecelerin üzerine yükseltmeyiniz. çünkü yüce Allah Zülcelal hazretleri beni resul edinmeden önce kul edinmiştir) haysemi 1 x 21

Evet peygamberimiz(svs) efendimizi bütün bu rivayetlerde gördüğümüz misaller onun çok yüksek tevazudan biz müminlere akseden pırıltılardır. O ise anlattığımızdan daha yükseklerde daha da ötelerdedir. Çünkü tevazu onun şiarıdır işte biz ümmetlerinin vazifesi de o yüce peygamberimiz (svs) efendimizin yolunda yürümek olmalıdır. o yüceler yücesi peygamber(svs) efendimiz hem devlet başkanlığı ve hem de ordu komutanlığı gibi gayelere şahsında topladığı halde eşine rastlamayan bir tevazu örneği sergilemiştir.

Mashafı feyz olmaz düşmeyince hake nebat,

Mütevazi olanı rahmeti rahman büyütür.

Yukarıda ki sözün manası bir tohum toprağa düşmeyince filizlenip büyümez bu bakımdan Allah Zülcelal haz. rahmeti gurur ve kibirlilere değil ancak ve ancak mütevazi olanları büyütür ve yüceltir.

Saygılarımla.