Anksiyete yani kaygı bozukluğu, aşırı derecede hissedilen korku, endişe ve panik halidir. Tüm insanlar yaşamlarının bir bölümünde korkmuş veya endişeye kapılmış olabilir. Eğer ki bu korku ve endişe hali sürekli devam ediyorsa, kişide anksiyete (kaygı) bozukluğundan söz edilebilir. Anksiyete (kaygı) bozukluğunda kişi sürekli kötü bir şey yaşayacakmış duygusu yaşamaktadır. Bu duygu daha çok içten ve dışarıdan gelen tehlikeye karşı oluşan bir tepkidir ve kişinin işlevselliğini bozabilir. Kişilerin yaşamış olduğu bu korku, endişe ve panik hali o kadar güçlüdür ki, sanki geçmeyecekmiş gibi hissedilir.

Toplumda en sık rastlanan anksiyete (kaygı) bozuklukları; obsesif-kompulsif bozukluklar (OKB), panik ataklar, travmatik stres bozukluğu, genel anksiyete bozuklukları, sosyal fobi ve belirli bir obje ya da duruma karşı geliştirilen fobiler olarak sıralanabilir.

Anksiyete bozuklukları toplumda en sık görülen ruhsal hastalıklardır. Kadın ve erkek ayrımı olmaksızın herkeste görülebilir. Anksiyete bozukluğu genellikle erken yaşlarda başladığı görülmektedir. En riskli dönem ise 10-25 yaş aralığıdır. Ülkemizde ise bu hastalıktan etkilenen insanların oranı ise, % 6-7 civarındadır. Ayrıca yaşam boyu bu hastalık tanısı almış hastaların %75 inde en az bir başka ruhsal bozukluk daha görülebilmektedir.

Anksiyete belirtileri nelerdir?

Anksiyete bozukluğu yaşayan insanlarda endişe, korku ve panik hali daha çok hissedilir ve uzun sürelidir. Bunların dışında kişide çabuk gerilme, nefes alıp vermede zorluk, konsantre olamama, kas ağrısı çekme, çevreden kaçmak isteme, toplum içinde konuşmaktan ve yemek yemekten çekinme, başkaları ile konuşmaktan çekinme ve bunun zor olduğunu düşünme, özgüven eksikliği, hemen heyecanlanma gibi semptomlar görülmektedir.

Anksiyete bozukluklarının risk faktörleri nelerdir?

  • Kişinin stresli yaşama maruz kalması,
  • Genetik faktörler (yakın akrabalarda anksiyete tanısının konmuş olması),
  • Çocukluk döneminde yaşanılan fiziksel ve cinsel istismar,
  • Ekonomik durumun sınırlı olması,
  • Öfke ve bağımlılığa yatkın olma.

Anksiyete bozukluğunun tedavisi nedir?

Anksiyete, erken teşhis ile kolayca tedavi edilebilir. Tedavi, genellikle psikoterapi, davranışsal terapi (kişinin düşünce ve davranışlarını değiştirerek korkuyla baş etmeyi öğrenmesi ve daha farklı alışkanlıklar kazanmalarına olanak sağlayan terapi şeklidir) ve ilaçlarla tedavi gerçekleştirilebilir.   

Anksiyete ile başa çıkma yöntemleri nelerdir?

Nefes egzersizleri yapın(doğru nefes alma), kendinizi bir şeylerle meşgul edin(yürüyüş yapma, kitap okuma v.s), içinde bulunduğunuz ana konsantre olun, her zaman pozitif düşünün,  korkunun azalması için aile bireylerinden veya yakın kişilerden destek alın, düzenli bir şekilde egzersiz yapın, şekerden uzak durun, kriz anının geldiğini hissettiğinizde şekerli gıdalardan uzak durun, onun yerine daha çok proteinli gıdalar ve su tüketin.