Güneydoğu Enerji Araştırmaları Derneği (Geader) Genel Başkanı Ömer Çelebi, enerji maliyetlerinde dünya genelinde yaşanan kriz ve ülkemizdeki etkisi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Geader Genel Başkanı Ömer Çelebi, küresel enerji krizine acil çözüm olarak enerji sarfiyatının azaltılması gerektiğini belirterek başta kamu binaları olmak üzere sanayide, meskenlerde, tarımsal faaliyetlerde, aydınlatmada ve ulaşımda enerji tasarrufunun zorunlu olması enerji politikalarımıza pozitif katkı sunacağını söyledi.

Küresel enerji piyasasındaki dalgalanma Türkiye’yi etkilediğinden enerji maliyetlerinin özellikle sanayide sürdürülebilir olmaktan çıkacağı için endişe duyduğunu belirten Geader Genel Başkanı Çelebi, “Enerji maliyetlerinde dünya genelinde yaşanan kriz maalesef ülkemizde de etkisini göstermeye başladı. Ukrayna ile Rusya arasında süregelen savaş Avrupa’da ciddi olarak enerji krizine yol açmış, nitekim Avrupa ülkeleri sıkı enerji tasarruf tedbirleri almaya başlamış durumda. Krize karşı ilk olarak enerji talep miktarını azaltmaya çalışan Avrupa ülkeleri yeterli önlemi almazsa kışı sert geçirecek.

Avrupa’da doğalgaz fiyatları geçen yıla oranla 10, elektrik fiyatları 8 kattan fazla arttı. Artan bu enerji maliyetlerine karşı enerji arz güvenliği de tehlike altında. Avrupa artık pahalı enerjiden çok enerjiye ulaşamama sorunu ile karşı karşıya. Bu nedenle Almanya, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesi enerjide kemer sıkmaya gitti. Hatta yüksek enerji tüketimi yapan birçok sanayi sektörü yüksek maliyetler nedeniyle üretimini durdurdu. Güneydoğu Enerji Araştırmaları Derneği olarak küresel enerji piyasasındaki dalgalanma Türkiye’yi etkilediğinden enerji maliyetlerinin özellikle sanayide sürdürülebilir olmaktan çıkacağı için endişe ediyoruz. Bununla beraber yüksek enerji fiyatları hayatı, ulaşımı, tarımı ve ticareti de olumsuz etkileyecektir” dedi

Enerji maliyetlerindeki artışın, sanayideki problemleri daha da derinleştireceğine dikkat çeken Geader Başkanı Çelebi, “Elektrik piyasasında en temel unsur olan arz güvenliği ve düşük maliyetli hizmet yaklaşımı maalesef maliyetlerdeki dengesizlik endüstriyel işletmelerde üretime ve istihdama negatif etki bırakacağı aşikardır. Birçok sektörde enerji maliyetleri toplam ürün maliyetinin ortalama yüzde 20’sini oluştururken yüksek maliyetlerle birlikte bu oranı iki misline çıkarmıştır. Endüstriyel işletmelerdeki enerji maliyetlerinin artışı sosyal ve ekonomik problemi daha da derinleştireceği göz önünde bulundurulmalıdır. Meskenlerde bilinçli tüketim alışkanlığı yeteri kadar oluşmadığından elektrik ve doğalgaz tüketiminde normalin üzerinde sarfiyat var. Bu anormal sarfiyat hem ev hem de ülke ekonomisini etkilemekte ve enflasyonu tetiklemektedir. Kış başlangıcı ile beraber yeteri kadar tedbirler alınmazsa enerji arzı zor günler geçirecek. Türkiye’de aydınlatma tüketimi toplam elektrik tüketimin yaklaşık beşte birini oluşturuyor. Genel aydınlatmalarla beraber yerel yönetimlere bağlı park ve bahçe aydınlatmaları ilgili denetim ilgili birimler tarafından kontrolleri yapılmalıdır.

Kamuda enerji sarfiyatı oldukça yüksek seviyededir. Aynı zamanda enerji israfının en çok yapıldığı alanlar. 2020 yılı verilerine göre yılda 8 milyar lira kamuda enerji tüketimi gerçeklemiş. Bu bedeller şimdi neredeyse beş misli seviyesinde. Ancak kamuda tüketilen enerjinin yüzde 40’ının geri kazanım potansiyeli var. Yapılacak mühendislik çalışmaları ile kamuda enerji israfının önüne geçilmelidir.” şeklinde konuştu.

Yetkililere çağrıda bulunarak enerji tasarrufunun zorunlu olmasını talep eden Başkan Çelebi, “Küresel enerji krizine en acil çözüm olarak enerji sarfiyatının azaltılmasını öneriyoruz. Bu nedenle başta kamu binaları olmak üzere sanayide, meskenlerde, tarımsal faaliyetlerde, aydınlatmada ve ulaşımda enerji tasarrufunun zorunlu olması enerji politikalarımıza pozitif katkı sunacaktır. Yapılacak mühendislik etütleri, uygulamaları ve bilinçli enerji tüketimi konusunda toplumsak farkındalık faaliyetleri ile toplam enerji talebimizi yüzde 15-20 oranında düşürebiliriz. Avrupa’da yüksek maliyetlerden ziyade enerjiye ulaşamama dönemini yaşarken Türkiye’de ise enerji tasarruf uygulamalarının bir tercih değil, artık zorunlu olduğu bilinmelidir” diye konuştu.