ADIYAMAN (PERRE) - Adıyaman Sulama Birliği'nde uzun süredir görev yapan çalışanlar, bölgedeki çok sayıda çiftçi ve muhtarlar, Birlik Başkanı Mehmet Eryılmaz hakkında 'faturasız tahsilat yapıldığı, para toplama süreçlerinin usule aykırı yürütüldüğü, muhasebe kayıtlarının imha edildiği, su dağıtımının keyfi şekilde gerçekleştirildiği, çalışanların itirazları nedeniyle işten çıkarıldığı ve çiftçilerin mağdur edildiği' yönünde iddialar ortaya koydu.
Çakırhüyük'te yapılan toplu açıklamada katılımcılar, yaşananların bölgedeki tarımsal üretimi olumsuz etkilediğini belirterek yetkilileri inceleme yapmaya çağırdı.
İddialara ilişkin Birlik Başkanı Mehmet Eryılmaz ise PERRE Haber Ajansı'na gönderdiği yazılı açıklamada tüm suçlamaların gerçeği yansıtmadığını belirtti ve Birliğin tüm faaliyetlerinin DSİ ve Sayıştay denetimlerinde incelenebilir olduğunu ifade etti.
'Elden Tahsilat Yapıldı, Fatura Verilmedi' İddiası
Sulama Birliği'nde uzun yıllar tahsildarlık yapan ve daha sonra işten çıkarılan Bekir Türlü, sürecin 13 Haziran 2022'de başkan değişimiyle birlikte farklı bir uygulama şekline büründüğünü dile getirerek, iddialarını şu sözlerle aktardı:
'Sulama işçilerinin çiftçiden elden para topladığını gördüm. Bunun usule aykırı olduğunu ifade ederek, fatura kesilmesi gerektiğini söyledim. Ancak bu uyarılarımız dikkate alınmadı. Çiftçiden para alındığında, ödeme karşılığında resmi bir belge verilmediği durumlarla karşılaştık. Çiftçi daha sonra belge talep ettiğinde ortada hiçbir kayıt bulunmuyordu.'

Türlü, bu uygulamaların usule uygun olmadığını düşünerek ilgili mercilere bildireceğini söylediğini, bunun ardından kendisinin ve beş çalışan arkadaşının aynı gün görevden alındığını belirtti.
Muhasebe Kayıtlarının 'Yakıldığı' İddiası
Bekir Türlü, iddiaları arasında en dikkat çekeninin muhasebe kayıtlarının imhası olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
'Birlik binasında 2023 yılı ve öncesine ait muhasebe kayıtlarının dışarıda yakıldığını gördük. Olayı altı kişi birlikte tespit ettik ve tutanak tuttuk. Bu tutanaktan kısa süre sonra hepimizin iş akdi feshedildi.' Türlü'nün bu iddiası, toplantı alanında bulunan bazı çiftçi ve çalışanlar tarafından da desteklendi.
Muhtarlar: 'Su Dağıtım Sistemi Bozuldu, Ova Kurudu'
Toplantıya katılan muhtarlar, bölgede su dağıtımının geçmiş yıllara kıyasla sorunlu hâle geldiğini ifade etti. Çamuşçu Köyü Muhtarı Bayram Özdemir, bölgenin sulama kapasitesinde ciddi sıkıntılar yaşandığını belirterek şunları söyledi:

'İki dönemdir muhtarım. Bu dönemde sulama hizmeti önceki yıllara göre oldukça aksadı. Kanallar uzun süre bakımsız kaldı. Ovada ciddi kurumalar oluştu. Başkanla bir araya gelme imkânı bulamadık, kendisi sahada görülmedi.'

Çakırhüyük Yeşilova Mahalle Muhtarı Mehmet Yıldırım ise pamuk ekimi öncesinde yaptığı görüşmeyi hatırlatarak:
'Telefonla görüştüm ve su talep ettim. Bana su verileceği söylendi. Ancak bekçilere sorduğumda böyle bir talimat gelmediğini öğrendim. Kendi imkânlarımla sulama yapmak zorunda kaldım. İkinci ve üçüncü sulama için de söz verildi ama gerçekleşmedi.'

Köprübaşı Mahalle Muhtarı Beyhan Çiğdem ise kendi arazisi olmasa da bölgedeki üreticilerin mağduriyetlerine tanık olduğunu belirterek, '72 bin dönümlük ovada sulama düzeni ciddi şekilde aksadı. Çiftçi üretemez hâle geldi. Bu nedenle hem çiftçilere hem de çalışanlara destek olacağız' dedi.
Çiftçiler: 'Kendi Suyumuzla Suladık, Yine Tahsilat İstendi'
Ovadaki en büyük işletmelerden birini yöneten Latif Karabudak, kuyusuyla sulama yaptığı alanlardan dahi tahsilat talep edildiğini savunarak şunları söyledi:

'Kendi kuyumla suladığım tarlalardan bile ödeme talebinde bulunuldu. Bazı yetkililer bunun alınmayacağını söylemesine rağmen daha sonra yeniden istendi. Ayrıca şikâyette bulunduğum için bazı ithamlarla karşılaştım.'
Karabudak, sulama toplantılarının yapılacağına dair verilen sözlerin yerine getirilmediğini belirterek başkanı uzun süredir görmediklerini söyledi.

Teknisyenlerin İddiaları: 'İsim Verilerek Su Dağıtılması İstendi'
İşten çıkarılan su teknisyeni Abuzer Yıldız, görevde olduğu döneme ilişkin yaşadıklarını şöyle aktardı:
'Bize telefonla belirli isimler söylenerek su verilmesi talimatları geliyordu. Bu, adil bir dağıtım değildi. Ayrıca elden para toplatıldı. Faturaların gelmediğini görüyorduk. Depremde evim ağır hasar aldı, ailemle enkaz altında kaldım, buna rağmen çalışmaya devam ettim. İtiraz edince görevime son verildi.'

Bir başka teknisyen Hüseyin Şahin ise verilen bazı vaatlerin gerçekleşmediğini savunarak, Atatürk Barajı'ndan su getirileceğine dair açıklamaların pratikte karşılık bulmadığını söyledi.
Birlik Başkanı Mehmet Eryılmaz: 'İddialar Gerçeği Yansıtmıyor'
PERRE Haber Ajansı'na yazılı bir açıklama gönderen Adıyaman Sulama Birliği Başkanı Mehmet Eryılmaz, tüm iddiaları reddederek kurumunun faaliyetlerinin mevzuata uygun yürütüldüğünü belirtti. Eryılmaz, açıklamasında özetle şu ifadeleri kullandı:
'Faturasız tahsilat iddiası doğru değildir.'
Tüm tahsilatların resmî sistem üzerinden yapıldığını, saha personelinin tuttuğu geçici bildirimlerin sisteme işlendiğini söyledi.
'Muhasebe evraklarının yakıldığı iddiası gerçek dışıdır.'
Arşiv taşıma sürecinde imha edilen boş klasörlerin yanlış yorumlandığını belirtti.
'Su dağıtımı keyfi değildir.'
Tüm dağıtımın DSİ'nin teknik takvimi ve debi ölçümlerine göre yapıldığını ifade etti. 'Personelin itiraz nedeniyle değil, disiplin süreçleri kapsamında işten çıkarıldığını' belirtti.
'Deprem sonrası işten çıkarma yasağının ihlal edilmediğini,' Sulama Birliklerinin mevzuatının farklı olduğunu aktardı.Çiftçilere yüksek ücret talep edildiği iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, tarifelerin DSİ tarafından belirlendiğini ifade etti.
'Ovadaki verim kaybının sulama birliğine bağlanamayacağını,' iklim ve maliyet faktörlerinin etkili olduğunu kaydetti. Son olarak, 'Kurumun tüm kayıtlarının denetime açık olduğunu, iddiaların kurumun itibarını zedelemeye yönelik olduğunu' belirtti.
Tüm Taraflardan Ortak Çağrı: 'İnceleme Yapılsın, Adalet Sağlansın'
Çiftçiler, işten çıkarılan çalışanlar ve muhtarlar, iddiaların açıklığa kavuşması için devlet kurumlarını bölgeye davet ederek şu ortak talebi dile getirdi:
'Yaşadıklarımızı belgeleriyle anlattık. Hem çiftçi hem çalışan mağdur oldu. Yetkililerin bölgeye gelerek durumu yerinde incelemesini istiyoruz. Amacımız suçlamak değil, adaletin sağlanmasıdır.'
Kaynak : PERRE




