Geçen sayımızda 2. Dünya savaşı sırasında yaşanan sıkıntıları ve Kore harbinde yaşananları azda olsa birlikte paylaşmış idik.

Yıl 1964 bir tatil günüydü. Çırak kalfa 12 çalışanımla değirmen çayından yel babaya pikniğe gidiyoruz. Birde merkebimiz var. Yiyeceklerimiz dolu bir heybe, bende sözüm ona merkebe binmiş gidiyoruz. Çantalı, pilli küçük bir radyomuz var. Kuytu yerlerden geçtiğimiz içinde radyonun sesi az çıktığından ancak telefon misali kulağıma tutup dinliye biliyorum. Haberlerde, TÜRK uçakları Kıbrıs semalarında, Her saat başı dinlediğim haberlerde, merak içinde kalıyordum. Birlikte gittiğimiz kalfalarım yürürken, menim merkep üzerinde gitmem içime sinmiyordu. Bende yaya olarak gitmeye başladım. Bir müddet sonra, durumu fark eden kalfam Bekir yalın tura merkep boş giderken benim yaya olarak gitmeme razı olmadı. Pikniğe başka gelen insanlarda vardı. Çocuklar gölde yüzüyor. Ateş yakıp ısınıyorlar. Ve eğleniyorlar. Benim ise sabrım tükeniyor. Akşam olsa da 19 haberlerini dinlesem diye merak ediyordum. Nihayet hem piknik yerinden ayrıldık hem de beklenen saat gelmişti. Uçaklarımız o gün 60 sorti yapmışlar, sağ salim de üslerine dönmüşler. Rumlar panik içerisinde. Batı hiç durur mu? Amerika cumhur başkanı CONSON Başbakan İNÖNÜ’ye 4 sayfalık mektup gönderir. Yorumcular, mektubun özetini şöyle yorumlanır. Bizim verdiğimiz silahları başka bir ülke adına kullanamazsınız. Nerde kaldı dostluk nerde kaldı müttefik olmak. Bu, mektubu hala muhafaza ediyorum. İsmet paşa gereken cevabı uzun, uzun anlatarak vermişti. Sanki Çanakkale savaşında, ders almamış gibi kendi silahımızı kendimiz yapmalıyız demi ye başlandı. 3 Garönter devlet, İngiltere/Türkiye ve Yunanistan anlaşmışlardı. Aradan 10 yıl geçti. Yani yıl 1974. Kıbrıslı Rumlar iyice azıtmıştı.

Katliam yapıyorlar, nitekim bir doktorumuzun eşi ve 2 yavrusunu küvette katletmişlerdi. Rumlar köylerde katliam yapmanın hazırlığı içindeler. Kıbrıs Türk radyosu, kurtar Allah aşkına kurtar deyip marşlar çalıyordu. Duruma çözüm bulmak için Başbakan Ecevit, İngiltere ye gider. Vekalet Necmettin ERBAKAN da Burada bir hatırlatmam gerekirse ERBAKAN Besni ye geldiğinde Halil AĞAR İN Sinema sın da verdiği konferans ta sunuculuğunu yapmıştım. Başbakan vekili ERBAKAN Genel kurmay başkanı ile görüşür. Garönter devlet olmak nedeniyle müdahale olmasını ister. Genelkurmay, kaç sefer müdahale için açıldık ise denizin ortasından geri döndük. Bu da öyle olur deyince, hoca bu böyle olmayacak der.

Gelecek Sayıda Ecevit, Ayşe tatile gitti ve hareket emri