Ülkemizde her yıl yaklaşık 300 bin kişi kalp krizi geçiriyor ve bunların yaklaşık 100 bini ölümle sonuçlanıyor. Üstelik yine son yıllarda kalp krizi geçirenler arasında 50 yaş altındaki kişilerin oranı yüzde 20’yi geçiyor. Bunun nedeni ise genç yaşta sigara içme oranının ülkemizde Avrupa ülkelerinden daha fazlası olması. Kalp krizinde erken müdahale ise hayat kurtarıyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Refik Erdim bu nedenle özellikle kalp hastalarının 20 dakikadan uzun süren göğüs ağrısında zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğine dikkat çekiyor.

Soğuk ve rüzgarlı havada risk artıyor

Kalp krizi, kalbi besleyen koroner damarların ani tıkanması sonucu oluşan ve ölümle sonuçlanabilen ciddi bir tablo. Kalp krizine yol açan en önemli risk faktörleri olarak erkek olmak, yaşın erkeklerde 45’in kadınlarda 55’in üzerinde olması, diyabet, sigara öyküsü, genetik yatkınlık, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, hareketsiz yaşam tarzı ile sağlıksız beslenme sonucu gelişen obezite ve stres gösteriliyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Refik Erdim havaların soğumaya başlamasının da kalp üzerinde olumsuz etkiler yaparak kalp krizi riskini arttırdığı uyarısında bulunuyor. Çünkü soğuk ve rüzgarlı hava kalp damarları üzerinde büzüştürücü etki yaratarak ve yine tansiyonu yükseltip kalp hızını arttırarak duyarlı kişilerde kalp krizi riskine yol açabiliyor. Bu nedenle özellikle kalp hastalarının soğuk havalarda yaşam alışkanlıklarına dikkat etmeleri büyük önem taşıyor.

20 dakikadan uzun sürüyorsa dikkat!

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Refik Erdim kalp krizinin en önemli ve en sık görülen belirtisinin göğüs ağrısı olduğuna işaret ederek şu bilgileri veriyor: “Kalp krizine bağlı göğüs ağrısı genellikle göğsün orta kısmında baskı ve sıkışma tarzında şiddetli bir ağrı şeklinde tarif ediliyor. Genellikle 20 dakikadan uzun sürüyor veya gidip gelen bir ağrı olarak hissedilebiliyor. Bu ağrı kollara, sırta, boyuna, çeneye ve mide üzerine doğru yayılım gösterebiliyor. Yine göğüs ağrısıyla beraber nefes darlığı, halsizlik ile baygınlık hissi oluşabiliyor. Özellikle şiddetli göğüs ağrısıyla birlikte soğuk terleme, bulantı ve kusma gibi şikayetlerin olması asla göz ardı edilmemesi gereken bir durum ve acilen hastaneye başvurmayı gerektiriyor.”

İlk 2 saat çok önemli

Kalp krizinden ölümler genellikle hastaların sağlık merkezlerine geç başvurmaları sebebiyle oluyor. Kalp krizi geçiren hastaların yaklaşık yüzde 20-30’u hastaneye ulaşamadan hayatını kaybediyor. Bu nedenle özellikle risk altındaki kişilerin belirtiler başladıktan sonra zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları yaşamsal öneme sahip. Kalp krizi tanısı konulan hastaların 60-90 dakika içerisinde anjiyografi laboratuvarına alınarak balon ve stent müdahalesiyle tıkalı damarların açılması öneriliyor. Yapılan çalışmalar balon ve stent tedavisinin hızlı uygulanabilmesi ve başarılı sonuçları nedeniyle öncelikli olarak uygulanması gerektiğini gösteriyor. Nadir olarak tıkalı damarların çokluğu ve stent tedavisine uygun olmaması sebebiyle hastaların cerrahi tedaviye yönlendirilmesi gerekebiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Refik Erdim eğer müdahale göğüs ağrısı başlangıcının ilk 2 saatinde yapılabilirse kalpte oluşan hasarın daha sınırlı kaldığını vurgulayarak, “ Bunun aksine özellikle 6-12 saatten sonra tedavi edilen hastalarda ise kalp dokusundaki hasar daha büyük oluyor ve bunun sonucunda kalp yetmezliği gelişebiliyor, hatta hastanın yaşamını yitirmesine neden olabiliyor” diyor.