Son günlerde grip vakalarında önemli bir artış yaşanıyor. Artık mevsimsel olarak adlandırılan domuz gribine karşı bağışıklık sistemini güçlendirmenin yolu ise antioksidan besinleri tüketmekten geçiyor.

Hastalıklardan korunmak için öncelikle güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak gerekir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için ise öncelikle antioksidan besinlerle yeterli ve dengeli bir şekilde beslenilmelidir. Taze sebze ve meyvelerin tüketilmesi, besin çeşitliliğinin sağlanması hastalıklarla savaşmak için önemlidir.Bu dönemde vücut direncini artırmak için antioksidan özelliğe sahip A, C, E vitaminlerin, selenyum, çinko, magnezyum gibi minerallerin, omega-3 ve 9 yağ asitlerinin alımı arttırılmalıdır.

Güçlü bir antioksidan olan C vitamini bağışıklık sistemini güçlendirir ve toksinlerin atılmasını sağlar. Maydanoz, ıspanak, yeşilbiber, tere, roka, portakal, mandalina, limon, kivi, greyfurt, kuşburnu gibi turuncu ve yeşil sebze, meyveler bol miktarda C vitamini içermektedir. E vitamini kaynakları olan; yeşil yapraklı sebzeler, fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar, kırmızı-mor meyveler ve kuru baklagillerin yeterli miktarlarda tüketilmesi önemlidir. E vitamini soğuk algınlığı ve diğer enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırmaktadır.

Enfeksiyona karşı koruyucu olarak bilinen A vitamini; balık yağı, yumurta, havuç, brokoli, ıspanak, marul, domates ve sarı sebzelerde bulunur. Bir orta boy patates günlük A vitamini ihtiyacının yaklaşık iki katını karşılamaktadır. Balık, balık yağı, fındık ve cevizde bulunan omega-3 yağ asitleri güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Ayrıca zeytinyağı, fındık yağı gibi sıvı yağlarda bulunan omega-9 yağ asitleri de bağışıklık sistemini olumlu etkiler. Kefir, yoğurt gibi probiyotik olan besinler bağırsaklardan vitaminlerin emilimini arttırarak hastalıklara karşı koruyucu etki sağlamaktadır.

En iyi çinko kaynakları; kırmızı et, kabuklu deniz ürünleri, karaciğer gibi hayvansal kaynaklı besinler, fındık, ceviz, fıstık gibi kuruyemişler, süt, peynir ve kuru baklagillerdir.Vücutta çinko eksikliği olması hastalıkları da beraberinde getirmektedir. Yine hızlı zayıflama amacı ile uygulanan yanlış diyet uygulamaları da bağışıklık sistemini zayıflatarak daha kolay hastalanmaya zemin hazırlamaktadır. Bunun için bu diyet uygulamalarının mutlaka kontrollü olarak yapılması gerekir.

Doğal ilaç olarak nitelendireceğimiz bal ve sarımsak da kış aylarında tüketilmesi gerekir. Bal, soğuğa ve soğuk algınlığına karşı ağız, boğaz ve bronşlardaki rahatsızlıklarda ve enfeksiyonlarında doğal bir ilaç olarak kullanılabilir. Sarımsak önemli bir antioksidan kaynağıdır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Soğuk kış aylarında çorbalarda ve yemeklerde kullanılabilir.

Yeterli sıvı alımı vücutta oluşan toksinlerin atılması, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışması ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle her gün en az 1.5-2 litre (8-10 su bardağı) su içilmeli ve sıvı alımını desteklemek amacıyla süt, ayran, taze sıkılmış meyve suları ya da bitki çayları tercih edilmelidir. Hastalıklardan korunmak ya da hastalıkları daha çabuk atlatabilmek için bitki çaylarından faydalanılabilir.

Grip Cayı: 1 bardak sıcak su içine adaçayı, ıhlamur, birkaç tane karanfil ve tane karabiber atılıp sonrasına 1 çay kaşığı bal eklenerek tüketilebilir.

Kış Cayı: 1 bardak sıcak su içine 1 parça taze zencefil, 1 dilim limon, 1 dilim portakal, 1 tane çubuk tarçın, 1 çay kaşığı bal katarak bir kış çayı hazırlanabilir.

Soğuk algınlığı ve oksuruk cayı: Zencefil ve kuşburnu kısık ateşte 5-10 dakika kaynatıldıktan sonra adaçayı, kekik ve nane yaprakları ilave edilip, 15-20 dakika demlenebilir. Bu çay günde 4-5 defa içilebilir.

Boğaz ağrısı icin: 1 tatlı kaşığı bal içine rendelenmiş taze zencefil eklenerek tüketilebilir.