Düzenli egzersiz yapmak sağlıklı bir yaşamın en önemli koşulları arasında yer alıyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar düzenli yapılan egzersizin hem kansere karşı direnç sağladığını hem de kanser tedavisi gören hastaların daha kısa sürede normal yaşamlarına dönebildiğini ortaya koyuyor. Memorial Wellness Medikal Fitness Danışmanı Murat Biçer, egzersiz ve kanser rehabilitasyonu hakkında bilgi verdi.

Fiziksel aktivite ile kanser riski arasındaki ters ilişki sağlam kanıtlarla ortaya konulmaktadır. Yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlar, egzersizin özellikle meme kanseri hastaları için faydalı olduğunu ortaya koymaktadır. Egzersiz ve egzersiz ile birlikte hayata geçirilecek doğru beslenmeye yönelik müdahalelerin kansere yakalanma riskini azalttığı görülmektedir.  Fiziksel aktivitenin östrojen ilişkili kanser üzerindeki koruyucu etkisi o kadar fazladır ki düşük - orta yoğunlukta egzersizlerin kanser önleyici programlara dahil edilmesi son derece faydalı bir yaklaşımdır.

1 saatlik egzersiz meme kanseri riskini %20 azaltıyor

Bilimsel çalışmalar, günde en az 1 saat egzersiz yapmanın meme kanseri riskinin %20 azalmasına yardımcı olduğunu ortaya koymaktadır. Egzersizin faydaları menopoz durumuna göre farklılık gösterebilir; menopoz sonrası kadınlar için meme kanseri riski daha da azalmaktadır. Kolon kanseri için yüksek risk grubunda olan erkeklerin oranı; fiziksel hareketsizlik, kırmızı et tüketimi, aşırı kilo, alkol ve sigara tüketimi ve düşük folik asit alımı gibi kontrol edilebilir risk faktörlerinin ortadan kaldırılması ile büyük oranda düşebilir.

Düzenli fiziksel aktivitenin kanserli tümör oluşumunu engelleyen şu etkileri vardır;

              Kanda dolaşım halindeki glikoz ve insülin seviyelerini düşürür

              Vücudun savunma mekanizmalarından kortikosteroid hormonlarını artırır.

              Testosteron miktarını artırarak vücut direncini yükseltir.

              Enflamasyonlarda, bağışıklık reaksiyonunda rol oynayan ve hücreler arası iletişimi sağlayan sitokinleri artırır.

              Kanserle savaşan T hücrelerindeki insülin reseptör sayılarını artırır.

              Bakterilere, parazitlere, virüslere ve tümörlere karşı etki gösteren, nerdeyse tüm vücuttaki hücreler tarafından sentezlenen proteinler olan İnterferonun üretimini teşvik eder.

              Enerji için yakıt depolayan glikojen sintaz üretimini tetikler.

              Lökosit (akyuvar)fonksiyonunu artırır.

              Bağışıklık sisteminin en önemli parçaları olan akyuvarların fonksiyonunu artırır.

              Kanser tedavisinde tümörlü hücrelere karşı kullanılan C vitamininin mekanizmasını iyileştirir.

              Kanserin başlangıcında rol oynayan onkogen aktivasyonuna karşı rol oynar.

              Sütte bulunan, demiri bağlama ve bakterilerin çoğalmasını durdurucu özelliği olan laktoferrinin kandaki düzeyini artırır.

Kanser hastalarının normal yaşama dönüşünü hızlandırıyor

Düzenli fiziksel aktivite, kanser hastalarının bedensel işlevlerini geri kazanasını ve dışarıdan daha az desteğe ihtiyaç duyacak şekilde normal yaşam tarzlarına dönmelerine de yardımcı olmaktadır. Birçok kanser hastası, özellikle ameliyatı takip eden dönemlerde, kemoterapi ve radyasyon tedavisi sırasında, kilo kaybı, halsizlik ve bedensel işlev kaybı ile karşı karşıya kalmaktadır. Kanser hastalarının yaklaşık %75’i radyasyon tedavisi ve kemoterapi sırasında aşırı halsizlikten şikayet etmektedir. Aşırı halsizlik kilo kaybı, kaslarda kuvvet kaybı ve kalp damar sistemi dayanıklılığındaki kayıplardan kaynaklanmaktadır. Evde yapılan egzersiz programları kanser hastalarındaki bu halsizlik hissini azaltır ve hastaların yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olmaktadır.

Egzersiz programı kişiye göre belirlenmeli

Kanser rehabilitasyonu için egzersiz programları, semptomlara göre sınırları belirlenen, aşama aşama artan ve kişiye göre tasarlanmış fiziksel aktivite önerileri içermektedir. Günde bir kere yapılan ve göreceli olarak zor sayılabilecek egzersizeler yerine, günde birkaç kere tekrarlanan düşük ila orta seviye yoğunlukta aerobik egzersizlere odaklanılmalıdır. Hareketsiz hastaların çoğu, günde toplam 30 dakika yürüyüşten ya da aynı miktarda enerji harcatan benzer aktivitelerden klinik açıdan anlamlı faydalar elde etmektedir. Egzersiz programının belirlenmesi için kanser hastaları öncelikle bir egzersiz testine tabi tutulurlar. Hastanın gösterdiği semptomlara göre sınırları belirlenen ve aşama aşama artan bu egzersizler genellikle yürüme bandı ya da bisiklet üzerinde uygulanır. Sağlıklı bireyler için kullanılan test prosedürleri bu testlerde de aynen uygulanırken, hastanın yorgunluk hissine daha fazla odaklanılmaktadır. Genellikle hastaların maksimum performans seviyelerine çıkmamaları gerekir. Egzersiz programlarının ilk aşamadaki hedefi hastanın bir yerden başka bir yere hareket ettirmektir. Bunun yanı sıra, kas kuvvetini, yağsız vücut kütlesini ve genel anlamda mobiliteyi arttırmayı hedefleyen, eklemlerin hareket menziline yönelik hareketler ve diğer egzersizler de egzersiz programında yer almaktadır. Egzersizin kademelendirilmesi ve yoğunluğu kişiden kişiye değişir.

Egzersiz psikolojiye de iyi geliyor

Kanser hastaları için egzersiz üzerine yapılan birçok araştırma, hem fizyolojik hem de psikolojik faydalara işaret etmektedir. Yapılan son araştırmalara göre, egzersiz yapan meme kanseri hastalarında depresyon %38 oranında azalırken, egzersiz yapmayan meme kanseri hastalarında ise % 13 oranında artış göstermektedir. Bunun yanı sıra, egzersiz yapanlarda endişe ile ilgili verilerde azalma gözlemlenirken egzersiz yapmayanlarda endişe ile ilgili verilerde artış gözlemlenmektedir.